Popüler – Populaire

Aşk bazen bir yarıştır…

Konu: 1958 ilkbaharı. 21 yaşındaki Rose, huysuz babasıyla beraber yaşamaktadır fakat sıradan bir ev hanımı olarak hayatını geçirmek istememektedir.

Şehirde, karizmatik sigortacı Louis Echard’ın sekreter ilanına başvurur. İş görüşmesi felaket gibi geçse de, Rose’un farklı ve özel bir yeteneği açığa çıkar: Olağanüstü bir hızla, on parmak daktilo yazmaktadır. Bu durum, yakışıklı patron Louis’in içindeki sportif rekabet duygusunu harekete geçirir. Rose bu işi istiyorsa, daktilo yarışmasına katılmaya evet demek zorundadır. Antrenörü Louis eşliğinde, sadece ülkenin değil dünyanın en hızlısı olma yolunda ilerlerken ikisi arasında da bir aşk filizlenecektir. Ancak yarışma ve rekabet aşkı, her zaman gerçek aşk ile uyum içinde ilerlemez… “Popüler – Populaire” yazısını okumaya devam et

Günlerin Köpüğü – L’ecume Des Jours – Mood Indigo

MOOD INDIGO – L’ECUME DES JOURS – “GÜNLERİN KÖPÜĞÜ”

Boris Vian’ın başyapıtının Michel Gondry ‘nin hayalgücü ile hayata geçtiği bu yılın en etkileyici film…

“Eternal Sunshine of the Spotless Mind” filminin yönetmeni Michel Gondry ve yılın en etkileyici Fransız oyuncu kadrosundan gerçeküstü bir aşk hikayesi..

“Bugün Boris Vian’ı konuşmamızın sebebi bu tartışmasız başyapıtı: bir gençlik iksiri. “Günlerin Köpüğü”nü okumak, insanı gençleştiriyor.” Fayard Yayınları; Frédéric Beigbeder’in önsözü.

“Chloé karakteri iyilik, masumluk ve inceliğin somutlaşmış hali, “Günlerin Köpüğü” iki ruh eşinin karşılaşma hikayesi.”  Audrey Tautou (Chloé)

Sinema tarihinin en iyi senaryolarından birine sahip olan “Sil Baştan / Eternal Sunshine of the Spotless Mind” filminin yönetmeni Michel Gondry’den nefes kesen bir film daha izleyicisiyle buluşuyor. “Günlerin Köpüğü – L’ecume Des Jours – Mood Indigo” yazısını okumaya devam et

Gönül Avcısı – L’arnacoeur – Heartbreaker

GÖNÜL AVCISI
(HEARTBREAKER)

Alex’ (Duris), son derece etkileyici, komik, oldum olası havalı ve daha da önemlisi, kadınların hayır diyemediği bir tip ve onun çok profesyonel bir işi var: İlişkileri bozmak. Ünüyle doğru orantılı bir ücret karşılığında, bir kaç hafta içinde, her koca, sevgili ya da nişanlıyı, “eski” sıfatına kavuşturmak konusunda ondan daha başarılı kimse olamaz!  Gizlenerek, telefon dinleyerek, sahte kimliklerle, insanın içini eriten o gülümsemesiyle ve akla gelebilecek daha binbir çeşit numarayla, söz verdiği işi kesinlikle yerine getiriyor!
Juliette (Paradis) ise gencecik, çok güzel, özgür ruhlu ve bağımsız bir zengin kız. En büyük tutkuları alışveriş yapmak ve güzel şaraplar tatmak. Bir de, “Dirty Dancing” filmini kare kare ezbere biliyor. On gün sonra, hayatının aşkıyla (Andrew Lincoln) evlenecek ama babası bu işe pek sıcak bakmıyor.
Alex, görünürde kusursuz denebilecek bu çifti ayırmak üzere işe alındığında, kendisini zamana karşı kazanması gereken hareketli bir yarışın içinde bulur. Bu yarışta, Paris’in güneşli sokaklarından, Fas’ın moda dünyasına sürüklenecektir. Alex, neredeyse imkânsız olan bu çok eğlenceli baştan çıkarma operasyonunda, kendi peşine düşen acımasız alacaklıların, öfkeli eski kocaların ve hatta Juliette’in elinden zor kurtulacaktır.
Ama en kötüsü, belki de, aşk söz konusu olunca, mükemmel bir plan yapılamayacağını, kendi zararına da olsa, anlayacaktır. “Gönül Avcısı – L’arnacoeur – Heartbreaker” yazısını okumaya devam et