Dibbuk: Yaşayan bir insanın bedenine giren ve hareketlerini yönetebilen bir şeytan veya ölü bir insanın ruhu. Bu şeytan bir bedene girdiğinde ancak dini seremoni yoluyla çıkarılabilir. Ölmüş bir insanın ruhu bazen şeytanla öyle içli dışlıdır ki, cennete girmesine izin verilmez. İki dünya arasında sonsuza kadar sıkışıp kalan böyle bir ruh, çaresizlik içinde vücuduna yerleşebileceği yeni bir beden arar. Kimi zaman bunu başarır da… “Blade: Trinity”, “The Invisible” ve “Batman Begins”ten tanıdığımız yazar / yönetmen David Goyer, doğaüstü gerilim çalışması “The Unborn”da iki dünya arasında sıkışıp kalmış ruhların yaşamına ürkütücü bir bakış getiriyor. Filmde bedenine şeytani bir ruhun girmesiyle birlikte kabuslar dünyasına sürüklenen ve sevdiği insanlar için bile tehlike haline gelen genç bir kadının öyküsü anlatılıyor. Casey Beldon (Odette Yustman) kendisini çocukken terk eden annesinden nefret etmektedir. Ancak açıklanamaz birtakım olaylar meydana gelmeye başlayınca annesinin neden terk ettiğini anlamaya başlar. Sonunda hayaletin uyanık saatlerine de egemen olması üzerine çareyi spiritüel olaylar danışmanı Sendak’a (Gary Oldman) başvurmakta bulur. “Doğmamış – The Unborn” yazısını okumaya devam et
yabancı
Barselona Barselona / Vicky Cristina Barcelona
Amerikalı Vicky ve Cristina İspanya’da bir yaz geçirirler ve gösterişli sanatçı (Javier Bardem) ve onun güzel fakat dengesiz eski eşi (Penélope Cruz) ile tanışırlar. Vicky (Rebecca Hall) evlenmek üzere olan muhafazakar bir kadındır. Cristina (Scarlett Johansson) ise cinsel serüvenlere açık özgür ruhlu bir kadındır. Kaderleri kesişen üç insan arasında doğan aşk ilişkisi kaotik sonuçlar doğuracaktır. Vicky Cristina Barcelona, öyküsünün geçtiği kent olmaksızın düşünülemeyecek bir film olarak karşımıza çıkıyor.
Orjinal Adı: VICKY CRISTINA BARCELONA
Türkçe Adı: BARSELONA, BARSELONA
Yönetmen: Woody Allen
Oyuncular: Scarlett Johansson, Javier Bardem, Rebecca Hall, Penélope Cruz
Ülkesi: İspanya – ABD “Barselona Barselona / Vicky Cristina Barcelona” yazısını okumaya devam et
Davetsiz Gelen 2 / No Man’s Land: The Rise Of Reeker
Bir kasaba şerifi, oğlu ve kovaladıkları suçlular… Bu heyecanlı takip, ölüm ve yaşam arasında gizemli bir dünyada sıkışıp kalmaları ile yarım kalır…Çünkü insani tüm farklılıklarını bir tarafa bırakıp doğaüstü bir ölüm makinasına karşı güçlerini birleştirip birlikte mücadele vermeleri gerekecektir…
Bir kumarhane soygununa karışan üç kaçak benzin almak üzere Ölüm Vadisi’nde Six Corners Cafe’de mola verirler. Ancak kahvaltı yapmak için duran hiç ummadıkları kişilerle karşılaşırlar. Silahlar ateşlenir… Ve gaz istasyonu bir anda alev alıp patlar. Alevler tüm istasyonu sarar… Ancak hiç beklenmedik bir gelişme yaşanır… Civardaki herkes yok olmuştur… Sadece altı kişi hayattadır. Şerif, polis olan oğlu, iki suçlu, bir bayan doktor ve genç garson kız… Hayatta kalanların seçilmiş bir kombinasyonu… İyi, Kötü ve Kurnaz…
Çağrılan itfaiye hiçbir şekilde olay yerine gelemez. Otoyol sanki terkedilmiş gibidir. Telefonlar çalışmamaktadır ve araçlar çıkan yangında kullanılmaz hale gelmiştir… Yardım çağrılarına ise hiç kimse cevap vermemektedir. Çölde sıkışıp kalmışlardır… Hiçkimse hayatta değildir… Onlar için artık gerçek budur… “Davetsiz Gelen 2 / No Man’s Land: The Rise Of Reeker” yazısını okumaya devam et
Mutant Günlükleri / The Mutant Chronicles
Postapopletik bir dünyada geçen ve oyundan uyarlama olan ve 23. yüzyılda geçen filmde Thomas Jane, Necro Mutants adlı yaratıklara karşı mücadele eden ordu görevlisini oynarken, Ron Perlman da yine mutantlara karşı mücadele eden dini grubun liderini canlandırıyor. John Malkovich ise dünyayı yöneten dev şirketlerin oluşturduğu konseyin başkanı rolünde.
Yönetmen: Simon Hunter
Senaryo: Philip Eisner
Oyuncular: Thomas Jane, Ron Perlman, Devon Aoki, John Malkovich
Görüntü Yönetmeni: Geoff Boyle
Kurgu: Sean Barton, Alison Lewis
Kostüm: Sue Wain
Müzik: Richard Wells
Ses: Jovan Ajder “Mutant Günlükleri / The Mutant Chronicles” yazısını okumaya devam et
Yolcular / Passengers
Genç terapist Claire Summers (Anne Hathaway), hocası (Andre Braugher) tarafından korkunç bir uçak kazasından sağ kurtulan beş yolcuya danışmanlık yapmakla görevlendirilir. Böyle güç bir görev alan Claire’in yaşadığı zorluklar, yardım elini reddeden ve kazayı bahane ederek ona açık açık kur yapan Eric (Patrick Wilson)’le karşılaşınca kat be kat artar. Claire Eric’le arasında mesleğinin gerektirdiği mesafeyi korumaya çabalarken, diğer hastalar kazaya dair ve havayolları şirketinin resmi açıklamalarıyla çelişen ayrıntıları anımsamak için mücadele vermektedirler. Havada gerçekleşen olası bir patlamayla ilgili anıları suyüzüne çıktığında, yolcular gizemli bir şekilde ortadan kaybolmaya; Claire de bu olayda havayollarının parmağı olduğundan şüphelenmeye başlar. Gerçeği açığa çıkarmaya kararlı olan Claire’in git gide içine çekildiği komplo ve Eric’le giderek derinleşen ilişkisi, kaderin şiddetli bir oyunuyla birbirine karışacaktır. “Yolcular / Passengers” yazısını okumaya devam et