GİT BAŞIMDAN!
“Due Date”
Yönetmen Todd Phillips’in çektiği “Due Date/Git Başımdan!” adlı filmin başrollerinde yer alan Robert Downey Jr. ve Zach Galifianakis, birlikte sinir bozucu ve hayatlarını değiştiren bir yolculuğa çıkmak zorunda kalan birbirine zıt iki kişiyi canlandırıyor.
Downey eşinin doğum yapmasına birkaç gün kala, ilk kez baba olacak olmanın heyecanını yaşayan Peter Highman rolünde oynuyor. Doğum sırasında eşinin yanında olmak isteyen Highman’ın, Los Angeles’tan Atlanta’ya gidecek olan uçağı yakalamak için acele ederken, oyuncu olmak isteyen ve felaketleri üzerine çeken Ethan Tremblay (Galifianakis) ile karşılaşması, ikisinin de uçaktan atılmasıyla ve havayolu şirketleri tarafından kara listeye alınmasıyla sonuçlanınca, tüm planları suya düşer… Bu sırada Peter’ın bavulları, cüzdanı ve kimliği kendisi olmadan Atlanta’ya doğru yola çıkmıştır bile.
Başka seçeneği kalmayan Peter, Ethan’la ve köpeğiyle ülkeyi bir baştan bir başa geçen; birkaç otomobili, sayısız dostluğu ve Peter’ın sinirlerini harap eden bir yolculuğa çıkar.
“Due Date/Git Başımdan!”da rol alan diğer isimler Michelle Monaghan (“Made of Honor/Gelin Benim Olacak”), Juliette Lewis (“The Switch”) ve Akademi Ödülü® sahibi Jamie Foxx (“Ray”).
Yönetmenliğini Todd Phillips’in (“The Hangover/Felekten Bir Gece”), yapımcılığını Phillips ve Dan Goldberg’in (“The Hangover/Felekten Bir Gece,” “Old School”) üstlendiği filmin senaryosu Alan R. Cohen ve Alan Freedland’in öyküsünden esinlenilerek Alan R. Cohen ve Alan Freedland ile Adam Sztykiel ve Todd Phillips tarafından yazıldı. Thomas Tull, Susan Downey ve Scott Budnick yürütücü yapımcı olarak görev yapıyor.
“Due Date/Git Başımdan!” Phillips’i görüntü yönetmeni Lawrence Sher, prodüksiyon tasarımcısı Bill Brzeski, editör Debra Neil-Fisher, besteci Christophe Beck ve kıyafet tasarımcısı Louise Mingenbach gibi, “The Hangover/Felekten Bir Gece”nin yapım ekibini oluşturan isimlerle yeniden bir araya getiriyor.
Warner Bros. Pictures, Legendary Pictures ortaklığıyla bir Green Hat Films Yapımı olan Todd Phillips filmi “Due Date/Git Başımdan!”ı sunar. Filmin dağıtımı, bir Warner Bros. Entertainment Şirketi olan Warner Bros. Pictures tarafından gerçekleştirilecektir.
www.klaket.com/gitbasimdan
YAPIM HAKKINDA
“Madem benimle birlikte Los Angeles’a kadar geleceksin,
sana birkaç tüyo vereyim. Bir: Bana tek bir soru bile sorma.”
– Peter Highman
“Due Date/Git Başımdan!”ın yönetmeni ve yazarlarından biri olan Todd Phillips, “Filmin ardındaki fikir çok basit—birbiriyle uyumsuz iki kişi birlikte yolculuk yapmak zorunda kalır,” diye açıklıyor. “Robert Downey Jr. Atlanta’ya yaptığı iş seyahatinden sonra L.A’e dönen bir mimar olan Peter Highman rolünde. Zamanı çok az çünkü eşi ilk çocuklarını doğurmak üzere ve doğum tarihi belli olmuş vaziyette. Her şey yolunda giderken, havaalanında karşılaştığı Ethan Tremblay adındaki aktör özentisi bir şekilde ikisinin de uçaktan atılmalarına ve hatırı sayılır bir süre uçmaktan men edilmelerine yol açıyor.”
Bu noktada, “basit” sözcüğü pencereden uçup gider.
Parası, kredi kartı, kimliği veya zamanı olmayan Peter, bir güzel dövmeyi istediği biriyle –Ethan’la— birlikte yolculuk etmek zorunda bulur kendini. Bu duruma düşmesinin sorumlusu olarak gördüğü kişi, bir kiralık otomobilin direksiyonunda, kendisine yolcu koltuğunu sunmaktadır.
En iyi seçenek değildir belki; ama Peter’ın tek seçeneği budur.
Başlangıçta bir refakatçi bulduğu için çok sevinen Ethan, kısa sürede kasıntı yol arkadaşının 20 Soru oyununda hiç de eğlenceli biri olmadığını ve akışa kapılmak kavramına pek de sıcak bakmadığını anlar. Bu sırada, Peter işbirliği yapmak zorunda kaldığı adamın, hayatını hayal bile edemeyeceği şekillerde mahvedebileceğini anlar.
Downey, “Ethan gibi birini gerçekten tanımış olsaydım, çoktan uykusunda boğmuş olurdum,” diyor. “Sizi en çok delirtecek tek bir şeye odaklanmış bir lazer ışını gibi, bir tabak waffle yedikten sonra waffle’a alerjisi olduğunu söyleyen biri. Pek çok kişinin, tüm sinir bozucu şeyleri yapan böyle birini tanıdığından eminim.”
Gerçi Peter daha en baştan çabuk sinirlenen biridir. “Öfke kontrolü konusunda sorunları olan, gergin, kontrolcü ve eleştirel biri. Bu sorunları keşfetmesine yardım etmek için Ethan Tremblay’dan daha iyi biri bulunabilir mi? Normalde çok sinirli olan Peter, bir de ilk çocuğunun doğumuyla yüzleşirken bu kâbusun içine düşüyor; yani her şeyin dozu daha da artıyor,” diye ekliyor Downey.
Buna karşılık Ethan, rahat olmak sözüne yeni bir anlam veriyor. Canlı bela paratoneri rolündeki Zach Galifianakis, gözlemlerini şöyle aktarıyor: “Hiçbir şey onu etkilemiyor, hiçbir hakaret ona ulaşmıyor. Ethan kendi kafasında yaşıyor. Yeteneği yok ve bu gerçeği iyice vurgulamak için Hollywood’a doğru gidiyor. Bu iki kişi, tamamen Ethan’ın hatası olan bir dizi talihsiz olay sonucu bir araya geliyorlar; ama Ethan bu olayların sorumlusu olduğundan tamamen habersiz. Ve o noktadan sonra meydana gelen her şey, Ethan’ın hatası. Her şey.”
Phillips, “İnsanlar bu tip filmlerde kimya ararlar,” diyor. “Filmi iki başrol oyuncusu arasındaki kimyanın götürdüğünü söylerler. Ben, ‘Due Date/Git Başıman!’ı götüren şeyin anti-kimya olduğuna inanıyorum; sıfır bağlantıya ve sıfır yakınlığa sahip, sürekli kafa tokuşturan iki kişi hem gerilimi hem de komediyi yaratıyor.”
2000 yılında çektikleri popüler komedi “Road Trip/Geyik Muhabbeti”nden beri Phillips’in tüm sinema filmlerinin yapımcılığını üstlenen Dan Goldberg, “Karakterlerin ilerlemesini engelleyen olaylar birbiri ardına meydana gelirken, yolculuk kendine has bir ivme kazanıyor,” diyor.
Aynı anda, ülkeyi boydan boya geçecekleri bu yolculuk Peter ve Ethan’ı bir başka, daha beklenmedik bir yolcuğua çıkarır—birbirleri ve kendileri hakkında pek çok şey keşfedecekleri bir yolculuk.
Tabii hayatta kalırlarsa.
Filmin yürütücü yapımcılarından biri olan Scott Budnick, “Öyküde gerçekten duygusal bir katman ve gerçek sorunlar var; Robert ve Zach, mizahı ve duygusal sorunları yansıtmakta inanılmaz bir iş çıkarıyor. En sevdiğim komediler, yüreğe seslenen komediler olmuştur hep,” diyor.
Her ne kadar Ethan parasını yanlış kullanarak, ihtiyaç molalarını kaçırarak veya arabayı bir üst geçitten uçurarak insanı deliye döndürse de, Phillips karakterin iyi noktalarını “dürüstlük, masumiyet ve insanlık” olarak tanımlıyor. “Bu özellikler onunla bağlantı kurmanızı ve her şeye rağmen onun tarafını tutmanızı sağlıyor. Ethan karmaşık bir karakter. Aynı zamanda en iyi arkadaşı olan babasını yeni kaybetmiş ve bununla baş etmekte zorluk çekiyor. Yaptığı her şeyin altında yatan ümitsizlik var ve karşısındaki kişiyi memnun etmek için gösterdiği heves, sadece arkadaş olma noktasında biraz zorlama kaçıyor.”
“Yaptığı pek çok şeyi, yalnızlıktan kaçmak için yapıyor,” diyor Galifianakis.
Diğer yandan Peter, kendinden emin, agresif bir kontrol manyağı olarak görünse de, “Due Date/Git Başımdan!”ın senaryosunu Phillips’le birlikte yazan Adam Sztykiel, “Bu davranışın duygusal bir kökeni olduğunu, henüz çözmediği ve öyküde açıklanan kimi sorunlardan geldiğini hissediyorsunuz. Bu sert erkek duruşunun altında kendi kırılganlığı ve bir çocuğun sorumluluğunu taşımaya karşı duyduğu korku var,” diyor.
“Bir ebeveyn olarak,” diyor Downey, “büyük sorunun, hiçbir deneyiminiz olmayan bir şeyi nasıl idare edeceğiniz ve koruyacağınız olduğunu biliyorum.”
“Due Date/Git Başımdan!”ın öyküsünü de yazan senaristler Alan R. Cohen ve Alan Freedland, bu temaya eğiliyor. “Peter, denetimi ele geçirdiğinde rahat ediyor. Bu filmde olan her şey ise denetimi kaybetmekle ilgili; eve dönememesinden yaklaşan babalığa ve buna hazır olup olmadığına kadar her şey,” diyor Cohen.
Freedland, “Onu, ülkeyi boydan boya özünde çocuk olan biriyle geçeceği bir duruma sokmak istedik,” diye ekliyor.
Bu acı, stres ve gerginliğin bir amacının olduğunu bilmek, Peter’ın acısını, stresini ve gerginliğini azaltmazdı belki. Yine de…
Yürütücü yapımcı Susan Downey, “Senaryoyu okuduğumda çok duygulandım,” diye hatırlıyor. “Çok komik ama çok da insani. Bir komedinin böyle bir zemine oturması, bir dramda biraz mizah olması gibi bunda da biraz dram olması çok güzel. ‘Due Date/Git Başımdan!’da, Ethan’la yaşadığı deneyim Peter’ın insani yanını bulmasını ve kendi çocuğunun doğumuna hazırlanmasını sağlıyor. Bu, bir baba olmadan önce bir erkeğe dönüşmesini anlatıyor.”
“Bil bakalım Subaru Impreza kimde? Bende! Bil bakalım çekici kişilik kimde? Bende! Sende ne var? Güzel bir saç çizgisi var. İyi. Güçlü bir çene var. Ama söylemeden geçemeyeceğim, bayım. Kişiliğinin biraz elden geçmesi lazım.”
– Ethan Tremblay
Phillips’in karakterler için tasarladığı “anti-kimya”ya rağmen, Galifianakis ve Downey başlangıçtan itibaren gerçekten olumlu bir kimya oluşturdu.
Downey ilk karşılaşmalarını canlı bir şekilde anımsıyor: “Venice, California’daydım; garip bir adam gelip ‘Selam, galiba sizinle bir film çekeceğim,” dedi. Ben de ‘bu adama bir yumruk atsam,” diye geçirdim. Sonra ‘Aman Tanrım… bu Zach’ dedim.
“Daha sonra, akşam yemeğinde buluştuk ve senaryo üzerine konuştuk,” diye devam ediyor Downey. “Beslenme açısından bazı kısıtlamaları olup olmadığını sordum, o da bana ihtiyacı olan her şeyi ayrıntılı olarak anlatan bir not yolladı; örneğin Barstow’dan uçakla getirilecek şişe su gibi. O listeyi partilerde okuyorum.”
Galifianakis, “Sette –filmde olanlardan çok farklı şekilde—birbirimize göz kulak olduk. Her sabah konuşup bir sahneyi nasıl daha iyi hale getireceğimize karar veriyorduk. Harikaydı. Gerçek bir oyuncuyla birlikte çalışmak performansınızı epey yükseltiyor,” diye karşılık veriyor.
Phillips, “Oyuncu potansiyeline sahip projeler beni çeker,” diyor. “Bir filmi oyuncu seçme noktasından görmeye başlarım. ‘Due Date/Git Başımdan!’ için, Robert ve Zach’ı alabilirsek potansiyeli sonuna kadar kullanabileceğimizi biliyordum.”
Phillips, Galifianakis’in geçen yıl çıkış yaptığı, tüm zamanların en çok kazandıran R-sınıfı filmi ve uluslararası gişe rekortmeni “The Hangover/Felekten Bir Gece”den sonra komedyenle ikinci kez çalıştığının altını çiziyor. “Zach ve ben iyi anlaşıyoruz; çünkü o, yaptığı –çok cüretkâr olabilen—mizahı anladığımı biliyor.”
“Due Date/Git Başımdan!”da ise, Galifianakis büyük oranda abartıdan uzak olması gereken bir karakter yaratıyor. Budnick, “Zach, Ethan Tremblay’in kişiliğinin her nüansının ve her bir detayın –yürümesi, konuşması, düşünmesi— nasıl olması gerektiğini anladı ve perdede olduğu her an bunu yansıttı,” diyor.
Aynı zamanda, performansın merkezinde bir öngörülemezlik de vardı. “Zach, bir doğaçlama ve tehlike hissini de beraberinde getiriyor; bence komedinin en iyi şekli, ne olacağını veya birinin ne söyleyeceğini ya da yapacağını bilmediğiniz bir tehlike hissi barındırır. Bu açıdan bakıldığında, Zach muhteşem bir komedyen,” diyor Phillips..
Ve “Due Date/Git Başımdan!” Galifianakis’e güçlü bir rakip suınuyor: Downey.
“Robert dünya klasmanında bir oyuncu olmasının yanında doğal bir komikliğe sahip. Robert Downey Jr.’a düz bir adam rolü vermeyi düşünmezdim,” diyor Phillips. “’Due Date/Git Başımdan!’da düz bir adam yok çünkü iki karakter de kendi çaplarında mahvolmuş tipler. Zach ve Robert’ın karşılıklı oynamalarının güzelliği ise ikisinin de komik olması ve sahip oldukları mizahı farklı yerlerden, farklı tarzlarda alması; böylece aynı damardan çıkmayan iki cevher izliyorsunuz.”
Downey, Galifianakis, Phillips ve Sztykiel “senaryoyu didik didik edip sonra yeniden birleştirdiler,” diyor Goldberg. “Her gün beni duygulandıran ve güldüren yeni şeyler çıkıyordu. Bence ‘Due Date/Git Başımdan!”ın izleyicileri, Robert ve Zach’ın daha önce hiç görmedikleri, şaşırtıcı yönlerine tanık olacaklar. Bir sinemacı olarak, bunu ararım.”
Bu, Phillips’in saygı duyduğu bir felsefe ve süreç. “Komedinin büyük bölümü, çekim gününde ortaya çıkıyor,” diyor ve uçaktaki bagaj bölmesi sahnesini örnek gösteriyor. “Koltuklara ve baş üstündeki bagaj bölmesine bakıyorduk ve bu dar alanın onları nasıl yakınlaştıracağını fark ettik. Zach, ‘Bölmeye uzanırken Robert’a sürtünsem ne olur?’ diye sordu. Ben de ‘önce tişörtünü yukarı çekip gözlük camlarını silsen, böylece çıplak göbeğinle sürtünsen ne olur?’ dedim. Komedi matematiğe değil, caza benzer.”
Robert Downey Jr., “Her güne işleri kitabına uygun yaparsan ya da kendini zorlayarak duruma akla gelmeyecek şeyler katarsan neler olacağını düşünerek başlıyorum. Set, canlı bir varlığın enerjisine sahipti sanki. Todd’un en harika ve en komik yanı, bazen yanlış olan şeyin onunla doğru hale gelmesi.”
Bu bakış açısı, “uygunsuz” olanı takdir etme konusunda yönetmenle aynı fikirde olduğunu itiraf eden Galifianakis için de geçerli. Oyuncu, “Todd ve ben aynı espri anlayışına sahibiz. Az da olsa tabu niteliği taşıyan şeyleri seviyoruz—gülmemeniz gerektiği için özellikle komik olan şeyler. Bir stand-up komedyeni olarak, izleyicilerin gülmemeleri gereken bir şeye farkında olmadan güldüklerini anladıklarında kendilerini sorgulamalarını seviyorum.
Oyuncu, sahte bir endişeyle “Bu, Todd’un benim bir filmde yaptığım şeylerden alınmayacağınız anlamına gelmiyor,” diye devam ediyor. “Ben bile filmlerde yaptığım şeylerden sık sık alınıyorum.”
“Kendini mahvetmeden önce kendine hakim olsan iyi olur”
– Ethan
“Yolculuk filmlerinin sevdiğim yanı, karakterlerinizin altlarında bir ağ olmadan çalışması. Onları çeşitli şartlara fırlatıyor ve ‘Başa çık’ diyorsunuz, diyor Phillips. “Arkadaşlarınızın ve ailenizin desteği yok. İnsanlar yoğun ama uçucu anlar için hayatınıza girip çıkıyor.”
Bunu kolaylaştırmak için, ‘Due Date/Git Başımdan!’da, yolculukları sırasında Peter ve Ethan’a bir dizi unutulmaz ve düşündürücü anı yaşatan yardımcı karakterler, bir yıldız oyuncu kadrosu tarafından canlandırılıyor.
Bu karakterlerin ilki, şüphe götürür ebeveynlik becerisine sahip, serbest çalışan bir ilaç tedarikçisi olan ve “glokom ilacı” almak isteyen Ethan tarafından evine kadar takip edilen Heidi. Bu, ikilinin yollarından kilometrelerce uzaklaşmalarına neden olan sapmalardan sadece biri.
Heidi, perdede Phillips’in yönetimindeki üçüncü rolünü oynayan Juliette Lewis tarafından canlandırılıyor. Yönetmen kendisini aradığında, Lewis grubuyla Londra’da turnedeydi. “Londra ve Helsinki konserleri arasında var olduğunu bilmediğim bir yerde—Las Vegas, New Mexico—birkaç günlüğüne bir uyuşturucu satıcısını oynayabileceğim şekilde ayarladık,” diyor. “Todd’la ilişkimiz güvene dayanır. Rolü bilmiyorum, ne yapmamı istediğini bilmiyorum. Ama iyi ve eğlenceli olacağını biliyorum.”
Yakın zamanda Downey ile birlikte “The Soloist”te başrolleri paylaşan Oscar® ödüllü Jamie Foxx, Peter’ın artık Dallas’ta oturan eski okul arkadaşı Darryl rolünde ekibe katılıyor.
“Jamie’yi Peter’ın arkadaşı—ve Ethan’a göre, Peter’ın doğacak çocuğunun gerçek babası— rolünde filme dahil etmek gerçek bir zaferdi,” diyen Robert Downey Jr., Ethan’ın Peter’ın sinirini nasıl bozduğuna dair bir örnek daha veriyor.
Darryl’in evine girer girmez, Ethan birkaç fotoğraf görür, bir iki soru sorar, ikiyle ikiyi toplar ve beş elde eder. “Darryl’in, Peter’ın eşiyle çok sıkı fıkı olduğunu öğreniyor ve bundan birtakım sonuçlar çıkarıyor. Ardından, Peter’ın zihnine şüphe tohumları ekiyor,” diyor Phillips.
“Darryl dostuna iyilik yapmak için olaya dahil oluyor ve her şey harika görünüyor… o kadar da harika olmadığı anlaşılana kadar. Derken işler hızla, iyice acayip bir hal alıyor,” diyor Foxx, Peter’la Ethan’ı yola geri düşüren sahne hakkında. “Robert, Zach ve Todd’la birlikte çalışırken, ne bekleyeceğinizi asla bilemiyorsunuz ama çılgın, yaratıcı ve işbirliğine dayalı bir deneyim yaşayacağınızdan emin olabilirsiniz.”
Yolcular ayrıca, Danny McBride’ın oynadığı huysuz bir Western Union görevlisine; Grammy ödüllü hip hop yapımcısı, müzisyen ve oyuncu Rza tarafından canlandırılan, havaalanı güvenliğinden sorumlu bir görevliye ve “The Hangover/Felekten Bir Gece”de acil servisteki doktoru canlandıran Matt Walsh’un hayat verdiği, benzersiz şekilde umursamaz bir seyahat acentası görevlisine rastlar.
Bu sırada, Peter’ın eve dönmesini endişeli bir şekilde bekleyen eşi Sarah rolünü canlandıran Michele Monaghan, 2005 yapımı komedi-macera “Kiss Kiss Bang Bang”den sonra Downey’le tekrar bir araya geliyor.
“Sarah ilk bebeğine 8 ay ve 29 günlük hamile ve bariz bir şekilde çok endişeli,” diyor Monaghan offers. “Kocası sadece kaybolmamış, tek derdi ‘perma yaptırmak için önerebileceği birinin olup olmadığını’ olan bir deliyle ülkeyi boydan boya geçiyor. Açıkçası, bebeğin gelişi babanınkinden daha umut vaat eder görünüyor.”
“Sonny, dur. Sonny…Hayır. Dur. Aferin oğlum.”
– Ethan
Şartlar ikisini kiralık bir arabayı paylaşmak zorunda bırakmadan önce, Ethan’ın zaten bir yol arkadaşı vardır: İkilinin üçüncü ayağı haline gelen ve giderek yükselen karmaşada bir sükunet noktası oluşturan Sonny adındaki Fransız Buldoğu.
Tartışmasız bir şekilde erkek olsa da, Sonny rolü neredeyse tamamen Boone’s Animals for Hollywood’dan Mark Harden tarafından eğitilen genç bir dişi köpek tarafından canlandırıldı.
Köpeğin senaryoya dahil olmasının ardında, Phillips’in iki baş karakter arasındaki gerilimi daha da vurgulama isteği vardı. Yönetmen, karakterlerden birinin bir köpek sever olması gerektiğine karar verdi; diğer karakter içinse… aynı şeyi söylemek zor. Ünlü hayvan terbiyecisi Boone Narr’ın şirketinin internet adresini ziyaret eden Phillips, mensubu olduğu cinse has büyük kulaklara ve kocaman açılmış gözleriyle komik bir yüz ifadesine sahip erkek bir Fransız buldoğu olan Bodie’de aradığını buldu.
Ne yazık ki, 12 kiloluk Bodie sürekli tek kolda taşınamayacak kadar ağırdı; bu nedenle, çekimlerin başlamasından birkaç hafta önce, Harden altı ila on aylık, krem rengi, ufak tefek bir Fransız buldoğu için kapsamlı bir aramaya başladı. Önce hayvan kurtarma kurumlarını denedi, ardından ulusal bir hayvan yetiştiriciler ağına haber saldı ve 7 kiloluk, yetişkin bir dişi köpek buldu.
Galifianakis şakayla karışık köpeğin ‘motor’ sözünü duyar duymaz uyuyakaldığını söylese de, Hayden hayvanın rahat tavrını kendi çabalarına mal etmiyor ve şunları söylüyor: “Çok oturmuş ve uyumlu bir köpek. Sinirlenmiyor. Yer aldığı pek çok sahnenin çekimlerinin epey süreceğini anlamış olmalı ki biraz kestirmekte sakınca görmüyor.”
Köpeklere alerjisi olmasına rağmen dört ayaklı rol arkadaşına çok bağlanan Galifianakis, “Çalışırken uykuya dalma yeteneğini kıskanmadığımı söyleyemem. Hem de benim gibi horluyor.”
Ama Sonny kamera önünde ne kadar profesyonel olursa olsun, bir türlü yapmayı başaramadığı özel bir numara için bir günlüğüne Bodie’nin kendini göstermesi gerekti.
Hayden, numaranın öyküye nasıl tesadüfen girdiğini özel bir şekilde anlatıyor: “Fransız buldogları, vücutlarının belli bölgelerini diğer köpekler gibi temizleyemez. Bunun nedeninin kısa boyunları ve geniş omuzlarının birleşimi olup olmadığını bilmiyorum, ama arkalarına dönemiyorlar.” Bundan ötürü, bazıları patilerini kullanıyor. “İlk toplantıda, Todd’la konuşurken konuşurken Bodie’nin anlık bir şekilde yaptığı, doğal bir hareket,” diye hatırlıyor eğitimci. “Todd bunu gördüğünde, dönüşü olmayan bir yola girmiştik. ‘Aman Tanrım, bunu yapması için eğitebilir misin onu?’ dedi.”
“İyi miyim? İyi mi görünüyorum? Kolum kırık. Üç kaburgam çatlak.
Koltukaltımda yedi dikiş var. Bu soruna yanıt oldu mu?”
– Peter
Anayolda bir çok aracın dahil olduğu bir takip sahnesi, otomobilin bir uçtan bir uca takla atması ve çok sinirlenmiş sınır güvenliği memurlarıyla silahlı çatışma gibi sahnelerle “Due Date/Git Başımdan!”da fiziksel komedinin sınırlarını seve seve genişleten Todd Phillips “Fiziksel komediyi seviyorum,”diyor.
Phillips “Benim için,” diye devam ediyor, “Size ‘Vay canına, bu da nereden çıktı?’ dedirtecek şaşırtıcı sahneler eklemek eğlenceli. Otomobil sahnesini Las Cruces, New Mexico’da çektik. Üst geçitten atlamamıza ve alttaki yola inmemize izin verdiler. Hazırlık ve uygulama için otoyolu birkaç günlüğüne kapattık; doğrusu, bu tarz bir sahnenin nasıl sonuçlanacağını asla bilemeyeceğinizden, dört beş kamera kurduk. Otomobil tekerleklerinin üzerinde geriye doğru takla attı; ama biz her şeye hazırdık.”
“Due Date/Git Başımdan!”ın çekimleri başlı başına bir yolculuktu. Mekân çekimleri Atlanta’da ve civarında başladı ve öyküyle birlikte genel anlamda batıya doğru ilerleyerek Dallas’ın ve Teksas’ın iç bölgelerine, New Mexico’da aralarında Las Vegas ve Santa Fe’nin de bulunduğu, yapımcıların Albuquerque’de kurdukları bir üsten idare ettikleri çeşitli lokasyonlara yayılarak California’da son buldu.
“Senaryonun yapısı gereği, ülkeyi birkaç gün içinde geçmeleri gerekiyor; o yüzden kuzey rotası kadar uzun olmayan güney rotasını taki etmelisiniz. Yani sürüş zamanı açısından mantıklı,” diyor prodüksiyon tasarımcısı Bill Brzeski.
Peter ve Ethan’ın Grand Canyon’un kenarında durup aşağıda yılan gibi kıvrılan Colorado Nehri’ne baktıkları anahtar bir sahne için ayrı bir helikopter birimi kullanıldı. Çekimler arasında, dünyanın dört bir yanından otobüsler dolusu ziyaretçi bölgeyi gezdi; çekim ekibi, Downey ve Galiafanakis’i gören Grand Canyon ziyaretçilerinin bastıkları yere dikkat etmeyeceğinden endişelendi.
Filmin havaalanında geçen açılış sahneleri, birkaç öğenin birleşiminden oluşuyordu. Uçak kabini, Warner Bros Stüdyoları’nın 11 numaralı setinde inşa edildi; Peter ile Ethan’ın otomobillerinin çekildiği bölüm, California’da Ontario Havaalanı’nda filme alındı; arama bölgesi ve terminalin iç mekânları, Atlanta’daki Georgia Dünya Kongre Merkezi’nde çekildi.
Georgia’daki diğer gerçek lokasyonlar arasında Atlanta’nın Buckhead bölgesindeki bir inşaat alanı; Bremen’deki bir Waffle evi ve 27 no’lu Anayol’un belli kısımları; I-75 ve I-675, GA-20 yolu ve Metropolitan Park yolu boyunca çeşitli lokasyonlar; Lawrenceville’deki Gwinnett Tıp Merkezi; Atlanta’nın tarihi Peachtree Caddesi’ndeki 1010 Konutları ve I-985 üzerinde artık kapanmış bir dinlenme tesisi bulunuyor.
Darryl’in Dallas’taki evi, Buckland, Georgia’daki dış mekânların ve Encino, California’daki iç mekânların bir birleşimiydi. Brzeski, “Filmde geçen hiçbir yer aslında orası değil,” diyor. “Las Vegas, New Mexico yüzyılın başı civarında kuruldu ve New Mexico’da görmeyi beklediğiniz bir görünüme sahip değil. Tipik Santa Fe görünüşüne uymayan, Victoria döneminden kalma ve Teksas veya Ohio gibi herhangi bir küçük Amerikan kentinin yerine geçebilecek pek çok bina var. Burayı Heidi’nin evi için Alabama olarak kullandık.”
Güneybatı şehri, ayrıca şehrin daha büyük setlerinden birini oluşturdu; ABD/Meksika sınırında, Las Vegas’ta 25 no’lu otoyolun bir kısmında uzanan bir köprüye inşa edilmiş bir kontrol noktası. Bu noktanın altında, Brzeski ve ekibi, gerçek Meksika Gümrüğü araçlarından esinlenilen Federal araçlarından oluşan bir kamp yeri oluşturdu. Ofisin ve aracın iç mekânları ve aksiyona katılan bir düzenek inşa edildi ve Peter’la Ethan’ın kiralık Subaru’larını yüz seksen derece döndürdükleri sahne için, çekim ekibinden biri tarafından “dönen araba” adı verilen bir başka döner düzenek tasarlandı.
Tüm bu aksiyon, bagajlarından yoksun kalan Peter üzerinde etkisini göstererek, tüm yolculuğa giderek yırtılan, kirlenen ve içinde uyunmuş bir kıyafetle devam etmesine neden olur. Kıyafet tasarımcısı Louise Mingenbach için bu, beş farklı bozulma evresindeki kıyafetin 20 kopyasının tutulması demekti. Mingenbach, “bu öykü kesinlikle Peter’ın kıyafetlerinin etrafında gelişiyor,” diyor.
Mingenbach, Ethan’ın kıyafetleri konusunda Glaifianakis’le beyin fırtınası yaparak çok eğlendiğini belirtiyor ve oyuncu hakkında şunları söylüyor: “Kibirli biri değil. Bazı oyuncular sürekli güzel görünmek ister ama Zach öyle değil. Karakteri gerektiriyorsa onu giyiyor; asitle yıkanmış, iki beden küçük bir pantolon olsa bile.”
Galifianakis, “Filmlerde kötü görünmeyi gerçekten çok seviyorum,” diye katılıyor. “Başlangıçta Ethan bir hippi gibi giyiniyordu ama onun daha bohem—ya da bohem olduğunu düşündüğü bir şekilde— giyinmesini istedim. Permalı, dans ayakkabıları giyiyor ve gerçekten çok kötü dar bir kot, eşarp ve aksesuvar kullanıyor, bir oyuncu olmak istiyor ve oyuncuların böyle giyindiğine inanıyor.”
“Due Date/Git Başımdan!” Mingenbach’ın Phillips’le işbirliği yaptığı beşinci film. Phillips, “Harika bir ekibim var. Kariyerim boyunca aynı kişilerle çalıştım. Delice bir şey yazıyoruz ve ekibime dönüp “Bunu yapabilir miyiz?” diye soruyorum.
“Due Date/Git Başımdan!”da yönetmene katılan sürekli iş arkadaşları arasında, görüntü yönetmeni Lawrence Sher, editör Debra Neil-Fisher ve kompozitör Christophe Beck yer alıyor.
Scott Budnick, “‘Due Date/Git Başımdan!’ Todd’un ilk filmi ve benim okuldan sonraki ilk işim olan ‘Road Trip/Geyik Muhabbeti’nin onuncu yılına denk geliyor,” diyor. “’Road Trip/Geyik Muhabbeti’ni 1999 yılının Eylül-Aralık ayları arasında, ‘Due Date/Git Başımdan!’ı 2009 yılının Eylül/Aralık ayları arasında çektik.”
Phillips’e göre bu, olasılıklarla dolu bir tür.
Bazı koşullarda Peter’la özdeşleşen bir Los Angeles’lı olan senaryo yazarı Sztykiel, “Yol boyunca bazı tuhaf durumlarla karşılaştım,” diye itiraf ediyor. “Biraz içine kapalı ve evinin doğusundaki 3000 millik alanı pek görmemiş biri; onu bu kabarcığının dışına çıkarmak eğlenceli oldu. Rahatsız bir durum ama dünyadaki yerinizi daha iyi anlıyorsunuz. Yolculara önerim: Tuvalete gidin. Yol arkadaşınızın tuvalete gitmesini sağlayın. Tüm paranızı yasadışı maddelere harcamayın. Uçakta ‘bomba’ kelimesini kullanmayın. Trafikte otomobilinizin kapısını açmayın. Epey basit şeyler.”
Evet. İş işten geçtikten sonra…
Phillips, “Yolculuk, insan tepkilerinde ve duygularındaki uç noktaları dışarı çıkarıyor,” diyor. “Bu, sürprizler ve insanların kendileri ya da birbirleri hakkında –sınırları zorlanmazsa asla öğrenemeyecekleri—şeyleri öğrenmeleri ve yolda çabuk, içgüdüsel kararlar vermek için büyük bir fırsat.”
Aynı zamanda, yolun kendisi de neredeyse önemsiz hale gelebiliyor. “’Due Date/Git Başımdan!’da nerede olursak olsunlar, nasıl bir karmaşadan geçiyor olurlarsa olsunlar,” diyor Phillips, “bütün öykü, sorunlarını çözen iki kişiye odaklanıyor.”
Resimler: