Josh Brolin OLDBOY’da geçirdiği inanılmaz fiziksel değişimi anlatıyor
Yönetmen Spike Lee’nin yeniden yapımı Oldboy 03 Ocak’ta vizyona giriyor. Başrol oyuncusu Josh Brolin (No Country For Old Men), yaşadıklarına bazı cevaplar arayan ve intikam peşinde bir adamın portresini çok etkili bir biçimde çizerken, gözle görülür bir fiziksel dönüşüm de geçiriyor.
Diğer rollerde Elizabeth Olsen, Samuel Jackson ve James Ransone gibi yıldızları da izleyeceğimiz film, apansızın kaçırılıp, görünür bir sebep olmadan 20 yıl esir edilen of Joe Doucette (Josh Brolin)’in kışkırtıcı ve akıllara durgunluk veren hikayesini dozu yüksek bir gerilim olarak aktarıyor. Bir gün, yine bir sebep ya da açıklama olmaksızın salıverilen Doucette, onu hapseden kişiyi bulma konusunda takıntılı hale gelmişken asıl çözmesi gerekenin neden özgür bırakıldığını bulmak olduğunu anlar.
Josh Brolin ile geçirdiği bu dönüşüm üzerine bir röportaj;
– Filmde oynamaya karar vermeden önce orijinal filmi birçok kez görmüşsünüzdür diye tahmin ediyorum,
Evet, defalarca.
Hem bir yeniden yapımda yer alma hem de Spike Lee ile çalışma fırsatı mıydı bu sizin için?
Temelde Spike ile çalışma isteğiydi; yeniden yorumlama fikri de genelde hoşuma gider. Şuna benzetiyorum, birisi bir şarkı yapar, yani orijinal Pearl Jam şarkısı vardır, başkası da yorumlar. Tom Waits de mesela, onun şarkılarını yeniden yorumlayan da çok oldu; Bruce Spingsteen’i de. Orijinal bir şeyin farklı versiyonlarını görmeyi, duymayı seviyorum yani. Burada da orijinal manganın yeniden yorumlanması ve Spike ile çalışma fırsatı, yıllardır beraber yapmak istediğimiz birşeydi ve bu en uygun projeydi kesinlikle.
Fiziksel olarak da çok sert bir rol. Vücudunun çok fazla değişimden geçmesi gerekiyor ve çok fazla dövüş sahnesi de var. Çok fazla fiziksel eğitim aldın mı yoksa hop diye yapabildiğin bir şey mi oldu?
Keşke öyle hop diye yapılabilen türden bir şey olsaydı ama 45 yaşındayım ve fiziksel bir forma girmek için çok çalışmam gerekiyor. Bir de üzerine beni çok kısa sürede genişletecek ve kilo aldıracak şeyler yaptık, ki inanılmaz sağlıksızdı, ve sonra da yine çok kısa sürede çok kilo vermem gerekti ki bu da çok sağlıksızdı. Bir daha asla böyle bir şey yapacağımı sanmıyorum. Bir yandan da, zaten iri bir adamım ve 15 kilo bile alsam o kadar fark edilmiyor, sadece biraz daha irileşmiş oluyorum. Daha ufak bir vücut tipim olsaydı, o zaman daha çok fark edilirdi ama her halükarda filmde işimize yarayacak boyutlarda değiştim. Filmde çok fazla fiziki dönüşüm var ve bu fiziğe dayalı çalışma için çok fazla efor sarf edildi. En azından ilk başladığım zamanla, sonunda geldiğim nokta çok farklı.
Bir yandan da orijinal filmi hiç görmemiş olan seyirciler de bu filmi izleme şansı bulacak. O sürprizi yeniden yaşayacaklar mı? Neyle karşılaşacaklar?
İnsanların dönüp orijinal filme bakmasını sağlarsa bu mükemmel olur çünkü bir hikayenin iki farklı versiyonunu görmüş olacaklar. Hikayeyi de beğendiyseniz ne güzel. Orijinal filmi görenler var ama sayı sandığımdan çok daha az. O yüzden, aynı sarsıcı etkiyi yaratabilirsek, ki şu an öyle olduğunu şimdiden biliyorum.
Otel sahnelerinde neredeyse hapiste gibisin. Bunları nasıl çektiniz? Bir planı çekip diğerine mi geçtiniz, nasıl oldu?
Evet, filmin büyük çoğunluğunu birbirini takip eden sekanslarla çektik, benim oyunculuğum için de gerekliydi bu. Otel kısmı başta çok eğlenceliydi ama sonradan her şey çok zor olmaya başladı çünkü uyanıp durmadan yemek yiyordum ve mesela tek bir odada 14 saat çekim yapıyorduk. Oradan ayrılma gibi bir şansınız da yok. Bu önden bilinebilecek bir durum değil, oradayken anlıyorsunuz. Spike da 11 dakikalık filmi koyup, “20 yıldır hapiste olan bir adamsın, başla! Ne istiyorsan yapabilirsin” diyordu ve o an nasıl olabileceğini canlandırıyorduk, o esnada ne kadar yalnız olabileceğini, ne kadar halisünatif olabileceğini, o sırada duygusal olarak ne noktada olabileceğini ortaya koymaya çalıştık. Yaptığınız her şey o noktada deneysel aslında ve biz de bunu ortaya koyduk. Umarım doğru kullanabilmişizdir.