Kasırgada Vurgun – The Hurricane Heist

PRODÜKSİYON NOTLARI

Alabama sahilinde, doğanın iki gücü çarpışıyor: 5. kategori kasırga ve Amerikan doları.

Yıl 1992. Kaderin acımasız bir hükmü, baba ve profesyonel fırtına kovalayıcısı Bruce Rutledge’ın hayatını alır ve iki oğlu Will ve Breeze’i, doğanın merhametine bırakır. 25 yıl sonra, Amerika tarihinin en dehşet verici kasırgası olan Tammy Kasırgası’nı takip eden bir hükümet meteoroloğu olan Will, Gulfport’a doğru yola çıkar. Yerel halk tahliye edildiğinde ABD 600 milyon dolar için zamana karşı bir yarış başlatır ama parayla ilgili tek plan yapan onlar değildir.

Foresight Unlimited ve Entertainment Studios, Rob Cohen’in yönettiği, Toby Kebbell, Maggie Grace, Ryan Kwanten ve Ralph Ineson’un oynadığı Kasırgada Vurgun’u sunar. Moshe Diamantp, Christopher Milburn, Rob Cohen, Mark Damon, Michael Tadross, Jr., Danny Roth, Damiano Tucci, Karen Baldwin, p.g.a. Ve William J. Immerman tarafından yöneltilmiştir ve senaryosu Scott Windhauser ve Jeff Dixon tarafından yazılmıştır. Sinematografi Shelly Johnson’a, hikaye; Anthony Fingleton ve Carlos Davis’e aittir.

Fırtına öncesi sessizlik

Alabama’da bir çiftlik evi: huzurlu, rahat ve sıcak. Aniden, uluyarak gelen ve çatının gökyüzünde süzülmesine sebep olan rüzgar ve yağmur, iki korkmuş çocuğu bir mutfak masasının altında kıvrılmış vaziyete getirir… ‘yüzyılı fırtınası’. Bu, yönetmen Rob Cohen de dahil olmak üzere birçok Amerikalı için gerçek bir kabustur. “Kasırga bir canavar” diyor Cohen. “Amerika’nın Doğu Kıyısında yaşayan genç bir çocukken birçok kasırga gördüm. Ve onların kızgın bir canavar olduklarını düşünürüm’.

İnsanların doğanın karşısında olduğu bu savaş, Dünya’nın kıyıda yaşayan yaklaşık %40’lık popülasyonunu derinden etkiliyor. Doğal afetler çoğalırken, insanlığın en kötü kusuru olan açgözlülük, ekrana yansıtılan ölümcül bir karışım yaratıyor.

İnsanlığın ürettiği her şeyden daha büyük, sadece sıcak hava ile ateşlenen büyük bir motor hayal edin. Kasırgalar, Atlantik veya Doğu Pasifik’i oluşturan fırtınalara verilen isimdir. Teknik olarak “tropikal tufan” olarak da adlandırılırlar. Bu bölge, büyük fırtınalar için en tehlikeli ortamlardan biri olarak bilinir.

Ilık, nemli hava okyanustan yükselir, daha serin olan havayla karşılaşır ve ivme kazanan rüzgarın içinde yüksek ve düşük basınç bariyerleri oluşturur. Kasırga daha hızlı hale geldikçe, devasa gözü, her şeyin sakin ve normal olduğu bir bölgede yüksek basınçlı merkez oluşturmak için yavaşça açılır. Gözün içinde, her şey çok sessizdir…

İki göz çarpıştığında; arabalardan evlere ve binalara, ağaçlardan yollara her şey bu girdabın içine çekilir. Bu, 1992 yazında Will ve Breeze Rutledge’ın Alabama’daki babasının hayatını sona erdiren doğanın yıkıcı gücüdür. Doğa bunu kolayca gerçekleştirirken, yüzyılın fırtınalarını ekran önünde yaratmanın çok daha zor olduğu kanıtlanmıştır. Neyse ki, Rob Cohen’in kafasında Bruce Lee gibi müthiş bir şöhreti olan planı vardı. O, aynı zamanda Hızlı ve Öfkeli fenomeninin de yaratıcısıdır (Universal’ın bugüne kadarki en büyük serisidir). Ama Cohen onu yıllar önce bulmuştu.

Hollywood temsilcisi Mike Medavoy için bir okuyucu olduktan sonra Cohen, kenara atılmış senaryo yığınının içinden bir senaryo çıkardı ve Medavoy’a bunun en iyi Amerikan işi olacağının sözünü verdi. Medavoy bunu satmaya çalışabilirdi ama alıcısı olmazsa Cohen kovulacaktı. Universal o akşam senaryoyu satın aldı ve o zamandan beri Cohen ‘The Sting’i bulan Çocuk’ olarak bilinir.
Onun sezgileri ve cesareti, hareket eden trenlerde arabaları yakmak için kullandığı hidrolikten, go-kart arabalarının üzerine kameramanları yerleştirmesine kadar yaptığı yenilikler o zamandan bu yana, yaptığı işi güçlendirmiştir.