Ödül Peşinde – The Bounty Hunter

ÖDÜL PEŞİNDE
“THE BOUNTY HUNTER”

Yapım Bilgileri

Talihsiz bir ödül avcısı olan Milo Boyd (Gerard Butler), kefaletini ödemeyen eski karısı, muhabir Nicole Hurley’yi izlemesi gerektiğinde (Jennifer Aniston) hayalindeki işi almış olur.  Her şeyin bundan ibaret olduğunu ve zahmetsizce para kazanacağını düşünmektedir, ancak Nicole örtbas edilen bir cinayetin izini sürmek için onu atlattığında, Milo hiçbir şeyin kendisi veya Nicole için kolay olmayacağının farkına varır. Eski eşler sürekli birbirlerine üstünlük sağlar – ta ki kendilerini, canlarını kurtarmak için kaçarken bulana kadar. Sevgi, saygı ve itaat için ettikleri yeminin zor olduğunu sanmışken, hayatta kalmanın çok daha güç olduğunu göreceklerdir. Filmi Andy Tennant (Aşk Doktoru/Hitch, Beni Unutma/Sweet Home Alabama) yönetiyor. “Ödül Peşinde – The Bounty Hunter” yazısını okumaya devam et

Kapımdaki Casus – The Spy Next Door

THE SPY NEXT DOOR

KAPIMDAKİ CASUS  23 NİSAN 2010 da sinemalarda
HANGİSİ DAHA ZOR; BEBEK BAKICILIĞI MI, CASUSLUK MU?

Bob Ho (Jackie Chan), Poldark adındaki bir suçluyu yakalamak için CIA ile işbirliği yapan Çinli bir casustur. Casusluğu ithalatçı maskesiyle örten Bob, bir yandan üç çocuklu bekar bir anne olan komşusu Gillian (Amber Valetta) ile flört etmektedir. Poldark’ı yakaladıktan sonra Bob emekli olur ve artık tek isteği Gillian ile bir hayat kurabilmektir. Ancak Gillian’ın çocukları ona hala ısınamamışlardır. Gillian’ın şehir dışına çıkmasını fırsat bilen Bob, çocuklara bakmayı teklif eder. Bu arada Poldark bir şekilde hapisten kaçmayı başarır.  Bob’un CIA’den arkadaşı Colton, Poldark’ın şifrelediği bir dosyayı Bob’un çözebileceğini umarak Bob’a yollar. Gillian’ın çocukları Bob hakkında bilgi toplamak için evine girdiklerinde bu dosyayı bulurlar, indirip açmayı denerler. Bu sayede Poldark’a sinyal gider ve Bob’un peşine düşer. Bob, Poldark ve adamlarıyla mücadele ederken bir yandan da çocuklarla ilgilenmek zorunda kalır. “Kapımdaki Casus – The Spy Next Door” yazısını okumaya devam et

Titanların Savaşı – Clash of the Titans

TİTANLARIN SAVAŞI
“CLASH OF THE TITANS”

Nihai güç için süren mücadele, insanları krallara karşı ve kralları da tanrılara karşı kışkırtmaktadır. Diğer taraftan, tanrılar arasındaki savaş ta dünyayı yok edebilecek güçtedir. Bir tanrı olarak doğmuş, ancak insan gibi yetiştirilmiş olan Perseus (Sam Worthington), ailesini yeraltı dünyasının kinci tanrısı Hades (Ralph Fiennes)’e karşı korumak konusunda çaresizdir. Kaybedecek hiçbirşeyi kalmayan Perseus, Zeus (Liam Neeson)’un güçlerini ele geçirebilecek ve dünyaya cehennemi yaşatabilecek Hades’e karşı, çok tehlikeli bir görevi yönetmeye gönüllü olur. Şeytanlarla ve korkunç canavarlarla olan savaşı kazanmanın tek yolu tanrı olarak güçlerini kabul etmek ve kendi kaderini çizmektir.

Film mümkün olan yerlerde 3D teknolojisi ile 3 boyutlu olarak gösterime girecektir. Bu sayede filmdeki tanrılar daha heybetli, yaratıklar da daha ürkütücü görünebilecekler ve izleyiciler bu mitolojik hikayede Perseus’un macerasının derinliklerine inerek izleyebilecekler. “Titanların Savaşı – Clash of the Titans” yazısını okumaya devam et

Vampir İmparatorluğu – Daybreakers

FİDA FİLM SUNAR
VAMPİR İMPARATORLUĞU
“DAYBREAKERS”

5 Mart’ta sinemalarda.

ÖZET: Lionsgate, gelecekte geçen bilimkurgu-gerilim filmi “VAMPİR İMPARATORLUĞU / DAYBREAKERS”da vampirleri yepyeni bir noktaya götürüyor: Sene 2019’dur. Gizemli bir salgın yeryüzünü kasıp kavurmuş, dünya nüfusunun çoğunluğunu vampire dönüştürmüştür. İnsan ırkı artık tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ikinci sınıf bir türdür. Vampirler tarafından avlandıkları ve soyları tükenesiye dek çiftlik hayvanı gibi beslendikleri için gizlenmek zorundadırlar.

Şimdi her şey, insan kanıyla beslenmeyi reddeden vampir araştırmacı Edward Dalton’ın elindedir. Dalton vampirlerin açlığını gidererek kalan az sayıda insanın hayatını kurtaracak, kana alternatif bir maddeyi mükemmelleştirmeye çalışmaktadır. Ama zaman ve umut tükenmektedir ta ki Ed, kendisini sarsıcı bir tıbbi buluşa götüren sağ kalmış insan Audrey’yle karşılaşana dek. Bu sayede gerek insanların gerek vampirlerin, uğrunda ölecekleri bir bilgiyle donanan Ed’in insan ırkının kaderini belirleyecek savaşta kendi ırkına karşı mücadele vermesi gerekecektir. “Vampir İmparatorluğu – Daybreakers” yazısını okumaya devam et

Tanrının Kitabı – The Book Of Eli

Fida Film Sunar

TANRININ KİTABI
“THE BOOK OF ELI”

5 Şubat 2010’da sinemalarda.

Çok uzak olmayan bir gelecekte, son savaştan 30 yıl kadar sonra, bir adam bir zamanlar Amerika olan çorak topraklarda tek başına yürüyor. Boş şehirler, çökmüş otobanlar, kavrulmuş toprak—etrafında sadece yıkım felaketinin izleri var. Burada uygarlık yok, kanun yok. Yollar ayakkabıları için, bir matara su için… ya da hiçbir şey için adam öldüren çetelere ait.. Ama onlar bu yolcunun dengi değil.

Seçtiği için değil öyle gerektiği için savaşçı olmuş Eli (Denzel Washington) sadece huzur arıyor ama zorlanırsa, yaptıkları ölümcül hatayı anlama fırsatı vermeden rakiplerini alaşağı ediyor. Şiddetle koruduğu şeyse hayatı değil, geleceğe dair umudu; 30 yıldır taşıyıp koruduğu ve gerçekleştirmeye kararlı olduğu bir umut. Bu adanmışlıkla hareket eden ve kendinden büyük bir şeye olan inancını rehber edinen Eli, hayatta kalmak için gerekeni yapmalı—ve devam etmeli.

Bu yıkılmış dünyada Eli’ın elinde tuttuğu gücü anlayan ve onu ele geçirmeye kararlı olan bir tek kişi var: Carnegie (Gary Oldman), hırsızlar ve silahşörlerden oluşan derme çatma bir kasabada hükümdarlığını ilan etmiş bir despot. Bu sırada, Carnegie’nin evlatlık kızı Solara (Mila Kunis) başka bir nedenden ötürü Eli ile ilgileniyor: Üvey babasının gölgesinin ötesinde neler olabileceğine dair bir bakış. Ama ikisi de onu yolundan döndürmenin kolay olmadığını görecek. Hiçbir şey—ve hiç kimse—onun önünde duramaz. Eli hedefine ulaşmalı ve mahvolmuş insanlığa yardım getirmeli. “Tanrının Kitabı – The Book Of Eli” yazısını okumaya devam et