Pirana – Piranha

FİLM POP FİLMCİLİK SUNAR
“Pirana” 3D  olarak  27 AĞUSTOS 2010 da Türkiye sinemalarında

SİNOPSİS

Her yıl Bahar Tatili’nde Victoria Gölü’nün nüfusu 5,000’den 50,000’e fırlar. Kasaba güneşlenmek, eğlenmek ve bol bol içki içmek isteyen insanların akınına uğrar. Ama bu yıl, bu küçük kasabada, kasaba yerlilerinin sarhoşlarla ilgili şikâyetlerinin yanına bir yenisi daha eklenecek. Yeni bir dehşet dalgası Victoria Gölü’nde açığa çıkmak üzere. Gölde insan yiyen balıkların ortaya çıkmasından sonra bir grup yabancı, bölgenin keskin dişli yeni sakinlerine balık yemi olmamak için bir araya gelecek ve dehşet saçan canavarlara karşı işbirliği yapacaklar.

BALIK YUMURTASINI BIRAKIYOR

Jaws’ın 1975’teki başarısından sonra Steven Spielberg’in yarattığı acımasız köpekbalığının yanında bir et yiyici daha beyaz perdede boy gösterdi. Köpekbalığından farklı olarak yüzlerce pirananın saçtığı dehşet Pirana adıyla 1978 yılında sinemalarda gösterildi. Yönetmen Joe Dante, yapımcı Roger Corman ve ödüllü senaryo yazarı John Sayles sayesinde film, Jaws formülünü başarılı bir şekilde tatlı sulara uyarlamayı başarmıştı. “Pirana – Piranha” yazısını okumaya devam et

Deney – Splice

DENEY (SPLICE)

PRODÜKSİYON NOTLARI

KISA SİNOPSİS

Clive ve Elsa bilim dünyasının iki süper starıdır. Uzmanlık alanları DNA kopyalamak ve farklı canlıların DNA’larını birleştirerek hybrid yaratıklar yaratmaktır. Bilime olan aşkları da en az birbirlerine olan aşkları kadar güçlüdür. Ancak çalışmalarını artık bir adım daha ileriye taşımanın zamanı geldiğine inanmaktadırlar: insan DNA’sını kopyalamak. Ancak yürüttükleri projenin finansörleri bu aşamaya gelindiğinde insan DNA’sı ile deneyler yapılmasına karşı çıkar ve Clive ile Elsa projeyi gizlice yürütme kararı alırlar. Elde ettikleri sonuç Dren’dir: inanılmaz bir hybrid yaratık olan Dren normal insan bebeklerinden çok daha hızlı gelişmeye başlar ve birkaç ay içinde bir yetişkin haline gelir. Clive ve Elsa bir deney ürünü olan insan ve hayvan karışımı yaratıkları Dren’I gözlerden uzak tutmaya çalışırken bu tuhaf yaratıkla aralarında bilimin çok ötesinde duygusal bağlar da oluşur. Ancak geçen zamanla birlikte Dren bu ünlü çifte hayatlarının hem en çılgın hayalini hem de en büyük kabusunu yaşatmaya başlar. “Deney – Splice” yazısını okumaya devam et

Son Hava Bükücü – The Last Airbender

“Son Hava Bükücü”

Yapım Notları

Dünyayı savaş alevleri yutmuş ve bu kaçınılmaz yıkımı durdurmak için kimsenin gücü yok… Ta ki şu ana dek. Yaklaşık 100 yıldır, Ateş Ulusu, kabile ulusları Hava, Su ve Toprak’a hakim olmak için ölümcül bir hareket başlatmıştır. Kabilelere tek bir seçenek sunmaktadır: Tam teslimiyet ya da tam yıkım.

Köylüler, kendilerini savunmak için boş girişimlerde bulunarak, ulusun elementine hakim olup istedikleri gibi onu “bükebilen” seçilmiş birkaç kişinin arkasında duruyor. Büyük ordular ve imha silahlarıyla destekleniyorlar ama ateş bükücüler yeryüzündeki her hava bükücüyü etkisiz hale getirmişlerdir. Şimdiyse dikkatlerini kuzey kalesindeki Su Ulusu’na çevirmişlerdir.

Bir gün genç su bükücü Katara (NICOLA PELTZ), erkek kardeşi Sokka’yla (JACKSON RATHBONE) yeteneklerini çalışırken Aang (NOAH RINGER) adlı genç bir çocukla tanışırlar. Aang’ın hava bükme becerileri ortaya çıktıkça, Katara ve Sokka, karşılarındakinin yalnızca son hava bükücü olmayabileceğini fark ederler. Dört elementi de kontrol edebilen tek kişi olan geleceğin habercisi Avatar, bu genç hava bükücü, Ateş Ulusu’nun saldırılarına karşı koyabilecek tek silahtır ve savaşın yıktığı dünyanın düzenini bir tek o geri getirebilir. Fakat çok geç olmadan bükme becerilerinde ustalaşıp olmasa gereken kahraman olabilecek midir? “Son Hava Bükücü – The Last Airbender” yazısını okumaya devam et

“Başlangıç/Inception”

ŞLANGIÇ
“INCEPTION”

Ünlü yönetmen Christopher Nolan, orjinal bir  bilimkurgu aksiyon olan ve yeryüzünün heryerinde ve rüyaların mahrem ve sonsuz dünyasında gezinen “Başlangıç/Inception” filminde uluslararası bir oyuncu kadrosunu yönetiyor.
Dom Cobb (Leonardo DiCaprio) çok yetenekli bir hırsızdır. Uzmanlık alanı, zihnin en savunmasız olduğu rüya görme anında, bilinçaltının derinliklerindeki değerli sırları çekip çıkarmak ve onları çalmaktır. Cobb’un bu ender mahareti, onu kurumsal casusluğun tehlikeli yeni dünyasında aranan bir oyuncu yapmıştır. Ancak, aynı zamanda bu durum onu uluslararası bir kaçak yapmış ve sevdiği herşeye malolmuştur. Cobb’a içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayacak bir fırsat sunulur. Ona hayatını geri verebilecek son bir iş; tabi eğer imkansız “başlangıç”ı tamamlayabilirse. Mükemmel soygun yerine, Cobb ve takımındaki profesyoneller bu sefer tam tersini yapmak zorundadır; görevleri bir fikri çalmak değil onu yerleştirmektir. Eğer başarırlarsa, mükemmel suç bu olacaktır. ““Başlangıç/Inception”” yazısını okumaya devam et

Iron Man 2

7 Mayıs 2010’da Türkiye Sinemaları’nda gösterilmeye başlanıyor.

Yönetmen Jon Favreau ve Oscar adayı Robert Downey Jr.’ı tekrar bir araya getiren,  Marvel’ın efsanevi süper kahramanından esinlenerek çekilen, herkesin beklediği, gişe rekorları kıran “Iron Man” serisinin ikinci filmi, Paramount Pictures ve Marvel Entertainment iş birliğiyle tekrar karşımızda…

Milyarder sanayici Tony Stark’ın (Robert Downey Jr.) Demir Adam olduğunu tüm dünya öğrenmiştir. Tony, rahmetli babasına ait, Stark teknolojisi ürünü hayırsever yeniliklerin sergtilendiği Stark Fuarı’nı tekrar devreye sokarak, Demir Adam zırhının faydalarının altını çizmek istemektedir. Amerikan hükûmeti; Tony’den bu devrimsel silahı orduya vermesini isterken, Stark ailesinin geçmişinden gizemli bir karakter olan Ivan Vanko (Mickey Rourke), Stark teknolojisinden esinlenerek yapılan kendi yıkıcı silahıyla Tony’yi yok etmek istemektedir.
Her açıdan bitkin düşen ve aynı zamanda da kendi şeytanlarıyla da yüzleşen Tony; onu ve insanoğlunu yok etmek için bir araya gelen ve tehdit oluşturan güçlerle yüzleşmesine yardım etmeleri için eski ve yeni müttefiklerini çağırmalıdır. “Iron Man 2” yazısını okumaya devam et