Marley

MARLEY

SİNOPSİS: Shangri La Entertainment ve Tuff Gong Pictures’in, Cowboy Films işbirliği ile yapımcılığını gerçekleştirdikleri Marley isimli film, 20. yüzyılda dünya çapında sevilen, bir ikon haline gelen Bob Marley’in gerçek yaşam öyküsünü konu alıyor. Müziği ve tüm dünyaya sevgi için verdiği mesajlarla ikonlaşan Bob Marley’in yaşamı, muhteşem yetenek Kevin Macdonald tarafından sonunda beyazperdeye yansıtıldı. Film de Bob Marley’in dünya müziğinin yanısıra, tüm dünya ya vermek istediği sosyal ve politik mesajlarla nasıl bir dünya ikonu haline geldiğini ve bugüne kadar çok az sayıda müzisyenin bu başarıyı elde ettiği görülebiliyor.
Son yıllarda belgesel filmciliğinde ve uzun metrajlı filmlerle dünya çapında adından sıkça sözettiren yeni jenarasyonun büyük yeteneği Kevin Macdonald’ın (Last King of Scotland, Life in A Day, One Day in September) elinin değmesiyle Bob Marley’in tüm dünyayı, müziği ve mesajlarıyla nasıl etkilediği “Marley” isimli belgesel filmde çok net bir şekilde görülebiliyor. “Marley” yazısını okumaya devam et

FARUK K ile ONLINE SÖYLEŞİ

Kendi çapında bir kişisel gelişim uzmanı olarak sürekli araştırma ve gözlem halindeyim. Son dönemin en güçlü iletişim araçlarından biri olan Twitter da bu konudaki en büyük destekçilerimden. Pek çok ünlü ismi, sanatçıyı, siyasetçiyi takip ederek gelişen kültürü tanıyabiliyor, yorumlayabiliyorum… Takip ettiğim ve kendisinin tevazusu sayesinde sürekli iletişim halinde olduğum sanatçılardan biri de Faruk K. Muhabbet Müzikali’nden Star Odası’na uzanan sanat dolu bir başarı hikayesinin baş kahramanı Faruk K ile yaptığım online söyleşiyi buluşturuyoruz sizlerle…
Biyografisine kısaca değinecek olursak, 1977 İstanbul doğumlu olan Faruk K, 1991 yılında özel dans derslerine başlayıp, 1992’de Muhabbet Müzikali’nde Şener Şen ve Emel Sayın’la aynı sahnede yer aldı. Aynı yıl Yonca Evcimik ile başladığı dans çalışmaları 9 yıl profesyonel olarak devam etti. 1996 yılında Birkaç İyi Adam isimli grubun üyesi olarak müzikseverlerle buluştu. Sanat tecrübeleri hızla devam ederken Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Modern Dans Bölümü’nden mezun oldu. 2001 yılında hayata geçen Azar Azar isimli solo albümüyle büyük çıkış yakaladı. 2005/Enerji, 2008/Aşk Tek Yön ve 2011/Fark albümleri dinleyiciyle buluştu… “FARUK K ile ONLINE SÖYLEŞİ” yazısını okumaya devam et

J. Edgar

J. Edgar

YAPIM HAKKINDA

İHTİYAR HOOVER
Bir insanın mirasını belirleyen şeyin genellikle gözden uzak kalmış bir şey
olduğunu söylememe gerek yok…

J. Edgar Hoover, Amerika’yı etkileyen, mirası ise adını verdiği FBI binasının koridorlarında hâlâ hissedilen karmaşık ve çekici bir karakterdi. Adli tıbbın bugünkü hale gelmesine önayak oldu ve ülkeyi pek çok yönden değiştiren bir federal kanun sistemi oluşturdu. Korkuyla karışık bir saygı gören Hoover, hem özel hem halk önündeki yaşamıyla söylentileri ve imaları ateşleyen bir çelişkiler yumağıydı; gelgelelim sonsuz ketumluğu sayesinde, aslında nasıl biri olduğu sorusu bugün bile tartışılıyor.
Hoover’ın döneminde büyüyen yönetmen Clint Eastwood, bu tarihi kişiliği sinemada işleme fırsatına hevesle yaklaştı. “Hoover tam bir polisti, o günlerdeki tabirle tam bir ‘Hükümet Ajanı’ydı; ama hakkında fazla bilgim yoktu. Göz önünde biriydi—cemiyet hayatında sinema yıldızlarıyla, ünlü yazarlarla vesaire görülürdü—ama pek çok yönden tam bir bilmeceydi.” “J. Edgar” yazısını okumaya devam et

Demir Leydi – The Iron Lady

DEMİR LEYDİ (The Iron Lady)

13 OCAK 2012’DE SİNEMALARDA

DEMİR LADY, erkek egemen bir dünyada sesini duyurabilmek için cinsiyet ve sınıf engellerini yerle bir eden Margaret Thatcher’ın zorlu hikayesini anlatır. Film,iktidar ve onun için ödenen bedel üzerine kuruludur; hem sıra dışı hem de karmaşık bir kadının şaşırtıcı ve içten hikayesi…

Özet
Artık 80’lerinde olan eski Başbakan Margaret Thatcher, Londra, Chester Meydanı’ndaki evinde kahvaltı etmektedir. Kocası Denis öleli birkaç yıl olmasına rağmen henüz onun dolabını boşaltmamıştır, sonunda bunu yapmaya karar verir ve anıları canlanmaya başlar. Gerçekten de, o gün kocasını görür, tıpkı eskisi gibi sadık, sevgi dolu ve muzip.

Margaret’ın hizmetkarları Carol Thatcher’a annesinin geçmiş ve şimdiki zaman mefhumunun kalmadığını söylerler. Hele bir akşam verdiği yemek davetinde yine misafirlerini büyülerken, 60 yıl önce Denis’le tanıştığı yemeğin hatıraları onu ele geçirince iyice endişelenmeye başlarlar.
Yemek bittiğinde Margaret yatağına gider ancak uyuyamaz. Kalkıp eski filmleri karıştırır ve bunları izlerken kariyeri için özel hayatından ne kadar çok fedakarlık yaptığını düşünür. “Demir Leydi – The Iron Lady” yazısını okumaya devam et

Kazanma Sanatı – Moneyball

Brad Pitt
KAZANMA SANATI “MONEYBALL”

Columbia Pictures yapımı Moneyball/Kazanma Sanatı, gerçek bir olaya dayanıyor. Bir zamanlar beyzbol yıldızı olma yolunda ilerleyen Billy Beane (Brad Pitt), sahadaki beklentileri karşılamakta başarısız olunca, azılı rekabete dayalı kişiliğiyle yöneticiliğe yönelmeye karar verir. 2002 sezonuna hazırlanan Billy, bir faciayla karşı karşıya kalır: yöneticiliğini yaptığı küçük çaplı Oakland A’s, — bir kez daha— yıldız oyuncusunu büyük takımlara — ve muazzam transfer ücretlerine— kaptırmıştır; Billy’nin tek seçeneği, takımını yeniden kurmak ve rakip takımların bütçelerinin üçte biriyle rekabete dahil olmaktır. Kazanmaya güdümlü olan Billy, oyunun temel ilkelerine meydan okuyarak sistemle mücadele eder. Beyzbolun dışında düşünerek, Bill James’in reddedilmiş teorilerine bakar ve zeki, sayılarla arası iyi bir Yale mezunu ekonomi uzmanı olan Peter Brand’ı (Jonah Hill) işe alır. Her şeyi sorgulama isteği ve beyzbol camiasında uzun süredir göz ardı edilen bilgisayar destekli istatistik analizlerini kullanarak geleneksel düşünce yapısına birlikte kafa tutarlar. “Kazanma Sanatı – Moneyball” yazısını okumaya devam et