Bir Gün – One Day

|   B İ R   G Ü N   |

Konu :

Emma (Anne Hathaway), işçi sınıfından bir aileden gelen prensipli ve hırslı bir kızdır. Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeyi düşler. Dexter (Jim Sturgess) ise çapkın bir zengin çocuğudur. Onun düşü, dünyayı kendi oyun parkı haline çevirmektir.

Üniversiteden mezun oldukları gün tanışan zıt kutuplardaki bu iki insan, birlikte geçirdikleri bir günden sonra hayat boyu sürecek bir arkadaşlığa adım atarlar. Biz her yılın 15 Temmuz’unda ilişkilerindeki başka bir ana tanık olurken, Emma ve Dex bazen birlikte, bazen ayrıdır. Ancak hayatta yol alırken aradıkları aslında hep yanı başlarındadır. Sevinçleri ve kavgaları, ümitleri ve kaybettikleriyle birlikte geçen 20 yıldan sonra, tanıştıkları o unutulmaz günün gerçek anlamı ortaya çıkacaktır.

En İyi Film Oscar’ı adayı “An Education”ın yönetmeni Lone Scherfig’in yönettiği BİR GÜN,ülkemizde de yayınlanan ve birçok ülkede bir numara olan aynı adlı çok satan romanından David Nicholls tarafından sinemaya uyarlandı. “Bir Gün – One Day” yazısını okumaya devam et

Oğul

Uluslararası festivallerde büyük beğeni toplayan
“Oğul” filmi 14 Ekim 2011 de vizyonda

Yönetmenliğini Atilla Cengiz’in, yapımcılığını Canan Evcimen’in yaptığı “Oğul” filmi 14 Ekim 2011 de izleyicileriyle buluşacak.
“Oğul”, ülkenin  politik durumunun farkında bile olmadan doğudaki sevgilisinin peşine düşen Karadenizli bir çocuğun babası ile  doğudaki küçücük bir dağ köyünde  yalnız  yaşayan ve  tüm çabalarına  rağmen   oğlunun  dağa  çıkmasını engelleyemeyen  umutsuz  bir babanın öyküsü.
“Oğul”, iki farklı çoğrafyadan birbirlerinin yüzünü bile görmemiş iki gencin, hayatın hiçbir noktasında kesişmeyen hikayesini, bu iki gencin babalarının dramı üzerinden anlatmaktadır.
Yaşananlar sonrasında, karşılaştığı baskıdan dolayı Karadenizli gencin ölüsünü  “kendi oğlum” diye gömen, ancak kendi oğlunun ölüsünün gelmesiyle tekrar yıkılan doğulu babanın trajedisi, tesadüfen sahiplenilen “ölü oğul”un babasının da dağ köyüne gelmesiyle farklı bir anlam kazanır. Artık kimin nerede yattığının bir önemi kalmamıştır. Sıkışmışlık, çaresizliğe, çaresizlik toprak altında “isimlendirilemeyen” iki ölü oğula dönüşmüştür.
Hindistan’ın Uluslararası Chennai Film Festivali ve Bombay Film Festivaline davet edilen  “Oğul” Montreal’de düzenlenen Monde Film Festivali’nde dört kez gösterildi.. “Oğul” yazısını okumaya devam et

Bendeyar

Zalime payanda olmayan bir güç, nefsine yenilmeyen bir irade, baba şefkati ile dolu onurlu bir kahraman…
Bilgi ve tecrübesini genç nesillere aktaran savaşçı bir bilge…
Zulmün emrinde olmanın çelişkisini yaşayan güçlü bir ajan…
Masum ama bilinçli, kendini yalnız bırakan, kaderini azme dönüştüren baba özlemi ile tutuşan bir genç kız…
Asr-ı saadet özlemi içinde ama öfkesine yenik düşen radikal bir genç, kendisine sunulan sevgi ile hatalarından kurtulan bir delikanlı…
İffeti ve sevgisi birbirine uyumlu nazenin, ama nefsine tavizsiz. Sevgisi asilce bir genç kız.
Asaletli bir kadın, kendine yapılan zulmü öfkeye değil merhamete dönüştüren bir anne…
Kasabalı, saf ama pratik zeka, kasabalı ama esprileri çok ince, saf görüntüsünün altında, cesur, vefalı Anadolu insanı…
Gençliğini Rasullullah’ın yoluna adayan örnek aksiyon gençler.
Gençlerin hal ve davranışları ile özenecekleri örnek gençler… Aksiyon çağın savaşçıları…
Ve yarınlar için umut, umut, umut… “Bendeyar” yazısını okumaya devam et

Çelik Yumruklar – Real Steel

CESARET ÇELİKTEN GÜÇLÜDÜR.

Başrolünde ünlü aktör Hugh Jackman’ın yer aldığı, gelecekte boks sporunun teknolojik bir hâl aldığı ortamda geçen cesur, gerilim ve aksiyon dolu Çelik Yumruklar (Real Steel) 7 Ekim 2011 de Sinemalarda..

Filmin konusu: Yakın gelecekte, boks sporunun teknolojik bir hâl aldığı bir ortamda geçen cesur, gerilim ve aksiyon dolu “Çelik Yumruklar IMAX Deneyimi” filminde Hugh Jackman,  2,5 metre boyunda 900 kiloluk robotların ringlere çıkmasıyla unvan kazanma şansını kaybeden tükenmiş dövüşçü Charlie Kenton’ı canlandırıyor. Artık küçük çaplı bir organizatör olan Charlie, bir yer altı boks ringinden diğerine geçmek için hurda metalden kalitesiz robotlar yaparak iki yakasını bir araya getirmektedir. Charlie dibe vurunca, istemeden de olsa kendisinden ayrı yaşayan oğlu Max’le (Dakota Goyo) şampiyonada yarışacak bir yarışmacı yapıp eğitmek için birlik olur. Hiçbir kısıtlama olmayan bu vahşi arenada işler ciddiye bindikçe, Charlie ve Max bütün engellere rağmen, geri dönmek için son bir şans daha elde ederler.

DreamWorks Pictures’ın cesur, heyecan dolu aksiyon eğlencesi “Çelik Yumruklar”‘da Hugh Jackman, yaptığı spor 2,5 metrelik robotlarca ele geçirildiği için yakın gelecekte bitmiş bir boksör olacak olan ve artık hiç uymadığı bir dünyada yaşayan Charlie Kenton rolünü oynuyor. Dövüşleri ve umutları olmayan Charlie sıradan bir robot dövüşü tanıtımcısı olmak zorunda kalır. Ucuz robotları birbirine bağlayarak ancak yaşamını sürdürecek kadar para kazanır. Paralı boks maçları için pis bir yeraltı boks ringinden diğerine dolaşırken robotlarına bakabilir. İşlerin daha fazla umutsuz ve  karmaşık olamayacağı bir anda ayrı yaşadığı, yaşından büyük oğlu Max (Dakota Goyo) birden ve istemeden yeniden hayatına girer. “Çelik Yumruklar – Real Steel” yazısını okumaya devam et

Şangay – Shanghai

Şangay – Shanghai

Filmin Konusu: Paul Soames, Pearl Harbor baskından 4 ay sonra Japonya’nın kontrolünde olan Şangay’a gelir. Kaybolan arkadaşının öldüğünü öğrenen Soames, bu ölümün arkasındaki sırları araştırırken, hem aşık olacak hem de kendi hükumetinin sakladığı çok daha fazla gizli gerçek olduğunu da keşfedecektir… 1940’lardaki komplo teorileri gerçekten akıl almaz ölçülerdedir…

Raydan Çıkanlar (Derailed) ve 1408 filmleriyle bir çıkış yakalayan ve vizyonda en son Anthony Hopkins’li Ayin ile seyrettiğimiz yönetmen Mikael Håfström’un 2010 yapımı filminin senaryosunda ise The Wings of the Dove ile Oscar adaylığı olan İranlı senarist Hossein Amini üstleniyor. “Şangay – Shanghai” yazısını okumaya devam et