Kazananlar Kulübü – Win Win

FOX SEARCHLIGHT PICTURES Sunar
EVEREST ENTERTAINMENT işbirliği ile
Bir GROUNDSWELL / NEXT WEDNESDAY Yapımı

THE VISITOR ve THE STATION AGENT’ın beğenilen senarist-yönetmeni Tom McCarthy yeni filmindeki alışılmadık karakterlerin birbirine bağı üzerinden bir kez daha insan ilişkilerindeki nüans ve derinliğe el atıyor.  Cesaretini ve ümitlerini kaybetmiş bir avukat olan Mike Flaherty (Paul Giamatti), aynı zamanda bir lisede gönüllü olarak güreş koçluğu yapmaktadır ve ailesine destek olmak üzere şaibeli olarak giriştiği bir davada çok yetenekli bir güreş atletiyle yolları kesişir. Bu iş tam da iki geliri birden olmasını sağlayacakken, çocuğun uyuşturucu rehabilitasyonu gören annesi beş kuruşsuz halde ortaya çıkar ve kurdukları garip düzeni tehdit eden bir unsur olur. McCarthy’nin usta dokunuşuyla dram ve komedinin dengeli biçimde içiçe geçtiği, kırık kalpler ve dokunaklı bir insanlığın da ön planda olduğu KAZANANLAR KULÜBÜ’nde öne çıkıyor. “Kazananlar Kulübü – Win Win” yazısını okumaya devam et

Üç – Drei – Three

“ÜÇ / THREE (DREI)”

BAFTA adayı “RUN LOLA RUN” filmi ile kültleşen, “Perfume: The Story of a Murderer”, “Paris, je t’aime” ile de beğeni toplayan yönetmen Tom Tykwer’ın geçtiğimiz aylarda !f İstanbul Film Festivali’nde seyircinin ilgisini çeken, modern ilişkileri biraz alaycı ve komik bir dille irdeleyen filmi  “ÜÇ / THREE (DREI)” 01 Temmuz 2011 de vizyona giriyor.

Konu: Hanna ve Simon 20 yıldır beraberdirler. Berlin’de bazen sürtüşmeli bir harmoni tutturmuş bir hayat sürmektedirler. Alımlı, modern, olgun, çocuksuz, kültürlü, aklı başında kişilerdir. İlişkiler, çocuk sahibi olma isteği, beraber eve çıkma, düşük yapma, kaçıp geri dönme: haber sunucusu Hanna ve sanat teknisyeni Simon 20 yıla tüm bunları sığdırmışlardır fakat önlerini artık pek görememektedirler. Ta ki ikisi de, birbirlerinden habersiz bir şekilde aynı erkeğe, Adam’a aşık olana kadar… “Üç – Drei – Three” yazısını okumaya devam et

Yağmuru Bile – Tambien La Iluvia – Even The Rain

BİR FİLM DEN “EVEN THE RAIN – YAĞMURU BİLE”
15 TEMMUZ 2011’DE SİNEMALARDA

KONU
Takıntılı idealist Sebastian, Kristof Kolomb ile ilgili bir film çekmeye kararlıdır, ama bu Hıristiyan kahramanın mitini tersine çevirecek, açgözlülüğünü ve vahşi eğilimlerini çektiği filmde
gösterecektir. En ucuz ve Latin Amerika’da en “yerli” ülke olan Bolivya’daki çekimler sırasında, Kolomb’dan 500 yıl sonra toplumsal huzursuzluk patlar. Halk en temel hayati madde olan su için savaşmaya başlamıştır. “Yağmuru Bile – Tambien La Iluvia – Even The Rain” yazısını okumaya devam et

40

“DAHA ÖNCE GÖRMEDİĞİNİZ BİR İSTANBUL !”
15 TEMMUZ 2011’DE SİNEMALARDA….

Diyelim önünüze bir çanta dolusu para düştü.  Talih kuşu mu?  Dualarınız kabul mu oldu ? Bir çeşit yazgı mı ?  Yoksa hepsi birden mi ?  İstanbul’un dolambaçlı sokaklarında geçen “40” işte bu soruların yanıtlarını arıyor.  13 milyon nüfuslu dev kentte birbirini tanımayan üç kişi kendilerine bir yol bulmaya çalışırken, kaderlerini değiştirecek bir çantanın peşine düşerler. İstanbul’da çekilen “40”, sürükleyici ve sıradışı öyküsünü, belgesel tadı veren bir sinema diliyle anlatıyor.
İnanç, aşk, talih, kader, insan kaçakçılığı ve gökten düşen bir  çanta para !
Metin, (Ali Atay)  Doğu’daki köyünün korku dolu dünyasından İstanbul’a kaçmıştır ama hayat burada da kolay değildir.  Bir yandan taksi şoförlüğü yaparken, bir yandan da sosyeteye uyuşturucu kuryeliği yaparak yaşamaya çalışmaktadır.  Ona sorarsanız “lanetli”dir. Ne kadar uğraşırsa uğraşsın, işleri hep daha kötüye gitmektedir.Ama  bir gün…
Godwill (Ntare Guma Mbaho Mwine) ise, tam tersine,Tanrı’nın seçilmiş insanı olduğuna inanmaktadır. Doğduğunda Nijerya’daki köyünün bilge ihtiyarları böyle demiştir.  “Seçilmişlik”  inancı onun her davranışını belirler. İnsan kaçakçılarının eline de bu yüzden düşmüştür.  Şimdi İstanbul Tarlabaşı’nda,  çeteler, uyuşturucu şebekeleri ve travestiler arasında  çalışarak para biriktirmekte, kaçak gideceği Paris’te çocukluk aşkına kavuşacağı  günü beklemektedir. Çevresi de yine Avrupa’ya kaçmaya çalışan Afrikalılarla doludur. Tam kaçma günü tüm parası çalınınca, bunun da Tanrı’dan bir mesaj olduğunu düşünür…   “40” yazısını okumaya devam et

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2 – Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 2

HARRY POTTER ve ÖLÜM YADİGARLARI – BÖLÜM 2
13 Temmuz 2011 Çarşamba Günü Sinemalarda.

“Harry Potter ve Ölüm Yadigarları – Bölüm 2” Harry Potter film serisinin son macerası ve merakla beklenen son filmin ikinci bölümü.
Destansı finalde, iyi ile kötünün mücadelesi büyücülük dünyasını büyük bir savaşın içine sokmuştur. Tehdit hiçbir zaman bu kadar büyük olmamıştır ve artık hiçbir yer güvenli değildir. Bu arada, Lord Voldemort ile son karşılaşmasına gittikçe yaklaşan Harry Potter’ın en büyük fedakarlığı yapması gerekecektir.
Herşey burada sona erecektir.
Filmin başrollerinde Daniel Radcliffe, Rupert Grint ve Emma Watson,  Harry Potter, Ron Weasley ve Hermione Granger rollerini tekrar üstleniyorlar.
Filmin başarılı oyunculardan oluşan kadrosunda; Helena Bonham Carter, Robbie Coltrane, Tom Felton, Ralph Fiennes, Brendan Gleeson, Richard Griffiths, John Hurt, Jason Isaacs, Helen McCrory, Bill Nighy, Miranda Richardson, Alan Rickman, Maggie Smith, Timothy Spall, Imelda Staunton, David Thewlis, Julie Walters ve Bonnie Wright yer alıyor. “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları – Bölüm 2”yi David Yates yönetti. David Heyman, bu filmin de David Barron ile birlikte yapımcılığını üstlendi. Senaryo J.K. Rowling’in kitabından Steve Kloves tarafından uyarlandı. Lionel Wigram ise filmin yönetici yapımcısı. “Harry Potter ve Ölüm Yadigarları: Bölüm 2 – Harry Potter and the Deathly Hallows: Part 2” yazısını okumaya devam et