Cennet Batıda – Eden is West

” EDEN IS WEST/CENNET BATIDA (EDEN À L’OUEST) ”

“Missing” ile Altın Palmiye ve Oscar, “Music Box” ile Altın Ayı kazanan Yunan yönetmen Costa Gavras’ın  Berlin Film Festivali kapanışa seçilen filmi EDEN IS WEST gösterildiği festivallerde de ilgiyle karşılandı. Avrupa’da yasal olmayan yollarla kalan göçmenleri irdeleyen film Ege’den Paris’e uzanan bir macera, mizah ve dramın birleştiği bir yolculuk.

Konu:
Elias’ın yolculuğu Ege’nin serin sularında başlar: Kıyıdaki parlak ışıklara yaklaşan eski püskü gemideki kaçakların hedefi Batı’ya gitmektir. Hem gerçek hem de efsanevi bir yer olan Batı’ya. Sahil Güvenlik botlarıyla karşılaştıklarında Elias ve arkadaşı gemiden atlayıp kıyıya yüzerler. Kendilerini “cennet” adında lüks bir tatil köyünün çıplaklar kampında bulan Elias,Cennet’ten çıkmak zorundadır ve Avrupa boyunca, polisler, kamyonlar ve yabancılar arasından geçerek Paris’e kadar gider. CENNET BATIDA macera, mizah ve dramın birleştiği, günümüze dair bir kahramanlık efsanesi.   “Cennet Batıda – Eden is West” yazısını okumaya devam et

Pus

Pus

Berlin Film Festivali’nde yenilikçi sinemanın sergilendiği Forum Bölümü’ne seçilen film PUS’un yönetmenliği ve senaryosu “Hiçbiryerde”nin yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu’na ait. Başrollerini Ruhi Sarı, Nurcan Ülger ve Mehmet Avcı’nın üstlendiği Pus, İstanbul’un varoşlarında, Altınşehir’de geçen karanlık bir hikayeyi
anlatıyor. Kaçak DVD işinde çalışan, huzursuz bir gencin eline tesadüfen geçen bir resim ve tabancayla sürüklendiği tuhaf bir olayı anlatan filmin senaryosu da Pirselimoğlu’na ait.

Konu:

Bir korsan dvd atölyesinde çalışan Reşat takıntılı ruh haline sahip bir gençtir. Altınşehir’de sefil bir binada hastalıktan muzdarip yaşlı annesiyle yaşamaktadır. Tuhaf bir kimliktir Reşat; insanlarla ilişki kurmakta güçlük çekmektedir; birlikte çalıştığı gençlerle bile sıkıntılı bir ilişkisi vardır. Evinin olduğu binada Reşat’ın ilgi duyduğu ama açılmaya asla cesaret bulamadığı bir kız yaşamaktadır. Onunla ara sıra karşılaşır ama gizli tuttuğu duygularını iletmeye hiçbir zaman teşebbüs edemez. Sıkıntılı ve sıkıcı hayatının yeknesaklığını bozan, neredeyse bir takıntı izlenimi bırakan ufak tefek hırsızlıkları vardır Reşat’ın. “Pus” yazısını okumaya devam et

Frozen

Frozen

Konu:

Üç snowboardcu için kayak, geçirdikleri sıradan ve keyifli bir gün, son turlarında teleskide mahsur kalmaları ile kabusa dönüşür. Kararan hava ve pist güvenliğinin
ışıkları söndürmesi ile üçlü çok geçmeden panik içerisinde fark edecektir ki, yerden oldukça yüksek bir noktada, teleskinin üzerinde asılı kalmışlardır. Bu üç
maceraperest, bir sonraki haftasonuna kadar kapanan kayak merkezinde, kararan hava ile etkisini göstermeye başlayan dondan canlarıni kurtarabilmek için akla hayale gelmeyecek yollar aramak durumunda kalacaklardır. Kendilerine biraz olsun hareket alanı yaratabildiklerinde ise, karşı karşıya olduklari tehlikenin yalnızca dondurucu soğuk olmadığını fark edeceklerdir. Canları uğruna beklenmedik engellerle boğuşurken, hayatta kalmak uğruna gösterdikleri bu çaba, başa gelebilecek en kötü ölüm biçimlerini alt edebilecek kadar güçlü mü, bunu göreceklerdir. “Frozen” yazısını okumaya devam et

Mavi Cennet – Tengri – Blue Heavens

Cengiz Aytmatov’un Anısına…

Müthiş, yalın, gerçek ve büyüleyici…
Tıpkı gökyüzü gibi, içimize çektiğimiz nefes gibi.Charlotte Rampling, Oyuncu

Evrensel ve mistik hikayesiyle yaratıcı ve özgün bir film. Gilles Jacob, Cannes FF Başkanı Baştan sona etkileyici ve nefes kesiyor, bir solukta izleyeceksiniz…
Liz Ferguson, Sinema Eleştirmeni, The Gazette Montreal

MAVİ CENNET
TENGRI – BLUE HEAVENS
Film Hakkında

Dünyaca ünlü Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov’un ‘Cemile’sinden esinlenilerek çekilen film, tamamı Kırgızistan’da çekilen ilk Fransız filmi olma özelliğine sahip. Fransız yönetmen Marie Jaoul de Poncheville’in Kırgızistan’daki büyüleyici bozkırlarda çektiği TENGRI, 2009 Cannes Film Festivali’nde “Cinema de la Plage” bölümünde gösterilmişti. Film, anlattığı tutkulu aşk öyküsü, eşsiz görüntüleri, müziği ve çarpıcı görselliğiyle izleyenleri büyülüyor. “Mavi Cennet – Tengri – Blue Heavens” yazısını okumaya devam et

Ayrılık – When We Leave

WHEN WE LEAVE –DIE FREMDE

„Namus cinayeti de yoktur, kIskançlIk
cinayeti de. Sadece cinayet vardIr.“

(Sema Meray, »Wegen der ehre« / »namus için« oyununun yazarı)

AYRILIK

Ailenizin sevgisi için neyi feda edersiniz? Değerlerinizi? Özgürlüğünüzü?

Almanya doğumlu Umay İstanbul’da yaşadığı   bunaltıcı ve zalim evliliğinden kaçarak Berlin’deki ailesinin yanına geri döner. Yanına küçük oğlu Cem’i de almıştır. Umudu ailesi ile birlikte daha iyi bir hayat yaşamaktır… Fakat Umay’ın bu beklenmedik dönüşü aile içinde büyük çatışmalara sebep olur… Birbirine bağlı bu küçük Türk ailesi Umay’a karşı duydukları sevgi ve yaşadıkları ortamın onların üzerindeki baskısı arasında kalmıştır.  Aile küçük Cem’i babasına göndermeye karar verdiğinde Umay özgür ve oğlu ile birlikte yaşayacağı yeni bir hayat için kendini güçlü hisseder… Fakat ailesinin sevgisine olan ihtiyacı bu yeni hayatta onu bir çok kez takılıp düşmek zorunda bırakacaktır. “Ayrılık – When We Leave” yazısını okumaya devam et