Süt

Liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavını kazanamayan Yusuf’un büyük bir tutku ile yazdığı şiirler, adını sanını kimsenin duymadığı bazı edebiyat dergilerinde yayınlanmaktadır. Ama ne şiirin ne de değeri günden güne düsen sütün Yusuf’a ve annesi Zehra’ya bir katkısı vardır.

Yusuf, Zehra’nın kasabadaki istasyon şefi ile yasadığı gizli ilişkiyi keşfedince ne yapacağını şaşırır. Gelecek kaygısı, yaşanan hızlı değişim ve gençlikten yetişkinliğe adım atmanın acılarıyla baş etmenin yolunu bulabilecek midir? “Süt” yazısını okumaya devam et

Yağmurdan Sonra

‘Yağmurdan sonra her zaman gökkuşağı görünür mü?’
Başrollerini Serhan Yavaş ile Pelin Batu’nun paylaştığı, senaryosu ve yönetmenliği Görkem Turgut’a ait olan, yapımcılığını Uzman filmin yaptığı “Yağmurdan Sonra” adlı dram – politik sinema filmi 26 Aralık’ta vizyona girecek.Osman Şahin’in “Üzüm Bağları” adlı isimli öyküsünden esinlenilerek yazılan ve çekimleri Gökçeada’da gerçekleştirilen filmde Yağmurdan sonra her zaman gökkuşağı görünür mü? sorusuna yanıt aranacak.
Müzikleri Cahit Berkay tarafından bestelenen filmde; Yavaş ve Batu’un yanı sıra Turan Özdemir; Nilgün Belgün ve Demir Karahan rol alıyor.
Yakın tarihimizin önemli bir kesitini, 12 Eylül dönemini arka plana aldığı filmde, cezaevine giren Nuri isimli bir yazarla (Serhan Yavaş) , cezaevi müdürünün karısı Sumru’nun (Pelin Batu) kesişen yolları ve doğan yasak aşkı konu alıyor. Birbirinden çarpıcı sahnelerin yer aldığı film, konusu itibariyle tüm sinemaseverlerin beğenisini kazanacak gibi görünüyor. “Yağmurdan Sonra” yazısını okumaya devam et

Avustralya / Australia

Bir Baz Luhrmann Filmi
Nicole Kidman ve Hugh Jackman ile…
Bir Twentieth Century Fox Filmi

İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde geçen bu romantik macerada Nicole Kidman, çok uzaklardan ve bambaşka bir kültürden gelen İngiliz aristokrat “Lady Sarah Ashley” olarak karşımıza çıkıyor. Kendisine miras kalan toprakları almak için gelen Lady Sarah, bölgenin yerlilerinden olan sert mizaçlı ve bir o kadar da kaba olan Drover (Hugh Jackman) ile aynı safta yer almak istemese de buna mecbur kalır. Bulundukları yerden milllerce uzakta olan bu dünya harikası toprakalara varabilmek için uzun bir yol kattettikten sonra Darwin isimli bu şehrin Pearl Harbor’a saldıran Japon kuvvetleri tarafından bombalandığını öğrenirler. Zarif ve kaba; yerli ve şehirli; inat ve tutku, aşk ile savaş arasında incelikle örülmüş bu hikaye izleyenlerin aklına kazınacak!!! “Avustralya / Australia” yazısını okumaya devam et

Yalanlar Üstüne / Body Of Lies

Roger Ferris (Leonardo DiCaprio) ABD istihbaratının sahada ve insan yaşamının, elde edilecek istihbarattan daha değerli olmadığı yerlerde sahip olduğu en iyi adamdır. Kendisini dünyanın dört bir yanına götüren operasyonlarda, Ferris’in bir sonraki nefesi çoğunlukla güvenli hattın diğer ucundaki sese, deneyimli CIA ajanı Ed Hoffman’a (Russell Crowe) bağlıdır. Banliyöde dizüstü bilgisayarından strateji üreten Hoffman, dünyanın en karmaşık istihbarat ağından kaçmayı başaran ve bir dizi bombalama eylemi düzenleyen bir terör örgütü liderinin peşindedir. Teröristi açığa çekmek isteyen Ferris onun bulanık dünyasına girmek zorundadır; ancak Ferris hedefe yaklaştıkça güven kavramının hem tehlikeli, hem de hayatını kurtaracak tek şey olduğunu keşfeder.
“Yalanlar Üstüne/Body of Lies”ın başrollerinde Oscar® adayı Leonardo DiCaprio (“Blood Diamond,” “The Aviator,” “The Departed”), Oscar® ödüllü Russell Crowe (“Gladiator,” “The Insider”), Mark Strong (“Stardust”), İranlı aktris Golshifteh Farahani (“M for Mother”), Oscar Isaac (“The Nativity Story”) ve Simon McBurney (“The Golden Compass”) yer alıyorlar. “Yalanlar Üstüne / Body Of Lies” yazısını okumaya devam et

Sonbahar

Yusuf, 1992’de, 22 yaşında girdiği cezaevinden 12 yıl sonra çıkıp köyüne gelir. Aslında iki yıl daha yatması gerekirken geçirdiği ağır hastalık yüzünden çok azömrünün kaldığının anlaşılması üzerine serbest bırakılır. Yakalandığı verem hastalığı akciğerlerini iyice zayıflatmıştır. Bir de F Tipi hapishane sistemine karşı yapılan ölüm orucu eylemlerine katılması sağlığını iyice kötüleştirmiştir. Doktor durumunu kendisine açıklayıp yazdığı raporla bırakılmasını sağlar.

Yusuf’u, cezaevinden çıkıp geldiği köyünde (Çamlıhemşin-Fırtına vadisi) bir tek yaşlı hasta annesi beklemektedir. Babası kendisi cezaevindeyken ölmüştür… Ablası Meliha ise evlenmiştir. Annesi Rukiye Hanım (75) ağır hastadır ama tüm duaları oğlunu tekrar yanında görebilmek içindir, duaları sonunda kabul olmuştur. Artık tek düşüncesi huzur içinde ölmeden önce Yusuf’u evlendirmektir. Bu mesele için köyün önde gelen ihtiyarlarından Mustafa Amca (72) ile konuşur… Ama bilmemektedir ki zamanın akışı Yusuf için artık onunkiyle bir değildir. “Sonbahar” yazısını okumaya devam et