Kelebek Görüşü – Butterfly Vision

Kelebek Görüşü – Butterfly Vision

Belki de ölümden de beter bir yazgı… Maksym Nakonechnyi’nin bu ilk uzun metrajlı filmi, Ukrayna’nın dürüstlük, özgürlük ve gelecek için mücadele eden kadın savaşçılarına adanmış sert bir tanıklık sunuyor. Aylarca Donbass’ta esir tutulan Ukraynalı hava keşif uzmanı Lilya, sonunda ailesinin yanına döner. Ne var ki, esaretin travması hayallerle karışık bir şekilde ona zulmetmektedir. İçinde bir yerlerde, yaşadıklarını asla unutmamasına yol açan bir şeyler büyüse de kendini bir mağdur olarak görmemekte, bu yüzden de bir türlü özgürleşememektedir. Cannes’da Belirli Bir Bakış bölümünde ilk gösterimini yapan bu filmi yapma fikri yönetmen Nakonechnyi’nin aklına ilk kez 2018’de, Ukraynalı kadın savaşçılar hakkında bir belgeselin kurgusunu yaparken gelmiş: “Olay örgüsünü yazdığımda son derece umutsuz anlarda yeşeren umut ve insanlık hakkında bir hikâye anlatmak istedim. Savaş silahların susmasıyla bitmeyecek, ama insan en sert ve görünmez izleri bile silip aşabilir.”

“Kelebek Görüşü – Butterfly Vision” yazısını okumaya devam et

CARMEN

CARMEN 18 AĞUSTOS’TA SİNEMALARDA

Carmen, büyüleyici ve duygusal bir genç kadındır. Meksika kartelinden kaçmak için ailesini geride bırakarak ABD’ye kaçar. Ancak kendisini öldürmeye çalışan sınır devriyesi tarafından yakalanır. Sınır devriyesinin şiddetine şok olan Aiden, Carmen’i kurtarır ve kaçmasına yardımcı olur. Carmen’in tutkusuna, özgür ruhuna ve özgürlük için mücadele etme isteğine hayran kalan Aiden, ona Los Angeles’a bir yolculuk için birlikte gitmesine yardımcı olmayı kabul eder ve yolculuk boyunca ona karşı olan ilgisi artar. Aiden de geçmişinin gölgesinden kurtulup yeni bir hayal kurar. Artık geri dönüş yoktur.Carmen, güçlü ve gizemli bir kadın olan annesinin öldürülmesinden sonra Meksika’daki evinden kaçmak zorunda kalan, özgürlüğüne düşkün bir kadının hikayesini anlatıyor. Carmen ABD sınırından kaçak geçerken grubundaki diğer iki mülteciyi soğukkanlılık ile öldüren kanun tanımayan sınır polisi ile karşı karşıya kalır. Sınır polisi, travma sonrası stres bozukluğu yaşayan devriye partneri Aidan ile bir anlaşmazlığa düşünce Carmen ve Aiden birlikte kaçmak zorunda kalırlar.

“CARMEN” yazısını okumaya devam et

Bırak Artık Şu Yalanlarını – Lie with Me

Bırak Artık Şu Yalanlarını – Lie with Me

  1. yıldönümünü kutlayan ünlü bir konyak markası için marka elçisi olmayı kabul eden Stéphane Belcourt, uzun yıllar sonra memleketine döner. Orada ilk aşkının oğlu Lucas ile karşılaşır ve anıları canlanır. Karşı konulamaz bir çekim, tutkunun ateşinde bir olan bedenler.

Yönetmen: Olivier Peyon
Oyuncular: Guillaume de Tonquédec, Victor Belmondo, Guilaine Londez
Yapım Yılı: 2022
Ülke: Fransa
Tür: Dram
Süre: 98′
Dil: Fransızca; Türkçe altyazılı
Vizyon Tarihi: 18 Ağustos 2023
Dağıtım: Başka Sinema Dağıtım
İthalat: Bir Film

“Bırak Artık Şu Yalanlarını – Lie with Me” yazısını okumaya devam et

Suna

Suna

Konu: Suna, ellili yaşlarında, hiç geliri olmayan yalnız ve yoksul bir kadındır. Yaşlı, dul Veysel ile evlenerek kalacak bir yer bulur. Veysel, eşini yıllar önce kaybetmiş yetmişli yaşlarında bir tersane işçisidir. Karadeniz kıyısında sakin bir köyde tek başına yaşamaktadır. Suna, Veysel ile sevişmekten nefret eder. Huzursuzdur, hiçbir yerde kimseyle mutlu değildir. Veyselden habersiz gizlice içki içmeye başlar. Gittiği barda tecavüze uğrar. Tesadüfen tanıştığı bir gazeteciyle arkadaş olur ve ona aşık olur. Suna’nın aşkı ve evliliği sadece bir kış sezonu sürecektir.

Yönetmen: Çiğdem Sezgin
Senarist Çiğdem Sezgin
Oyuncular: Nurcan Eren, Tarık Papuçcuoğlu, Fırat Tanış, Erol Babaoğlu, Ezgi Coşkun, Oğuz Kara,

“Suna” yazısını okumaya devam et

Başkalarının Çocukları – Other People’s Children

Başkalarının Çocukları – Other People’s Children

Başkalarının çocuklarını sevmek risklidir. 40 yaşındaki Rachel’ın çocuğu yoktur. Çalıştığı lisedeki öğrencileri, arkadaşları, eski sevgilisi ve gitar dersleriyle dolu hayatından memnundur. Ali’ye âşık olduğunda, onun dört yaşındaki kızı Leila’ya da bağlanacaktır. Leila’yı yatağına yatırır, onunla ilgilenir, onu tıpkı kendi çocuğu gibi sevmeye başlar. Rebecca Zlotowski, prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan beşinci filmi için, “Kendi anne olmayan bir üvey anne. Maalesef erkeklerin iktidarsızlığı kadar sıradan olan bu durum, yine de anlatmaya değer bir hikâyenin başlangıç noktası oldu. Bu aşk mektubunu çekerken, çocuğu olmayan kadınlarla dayanışma içinde olduğumu hissettim,” diyor. Zlotowski’nin beklenmedik hamileliği sürerken çektiği bu özlem ve aidiyet hikâyesi, son derece kişisel, samimi ve fazlasıyla dokunaklı.

“Başkalarının Çocukları – Other People’s Children” yazısını okumaya devam et