UIP FİLMCİLİK SUNAR
THE LOVELY BONES – CENNETİMDEN BAKARKEN”
Alice Sebold’un çok-satan kitabından uyarlanan ve Oscar ödüllü Peter Jackson’ın yönettiği film, Aralık 1973’te okulundan eve dönerken bir cinayete kurban giden 14 yaşındaki Susie Salmon üzerinde odaklanır. Ölümünden sonra dünyada kalan ailesini izlemeye devam eder. Dikkatini özellikle de katili üzerine yoğunlaştırır. Harika ama bir o kadar da esrarengiz görünümlü öbür dünyada sıkışıp kalan Susie, kendi intikam arzusu ile dünyada bıraktığı sevdiklerini mutlu görme isteği arasında bir tercih yapmak zorundadır.
DreamWorks Pictures’ın sunduğu “The Lovely Bones – Cennetimden Bakarken”in yönetmenliğini Peter Jackson üstlendi. Senaryosunu, Alice Sebold’un aynı adlı romanından Fran Walsh, Philippa Boyens ve Peter Jackson yazdı. Yapımcılığını Carolynne Cunningham, Fran Walsh, Peter Jackson ve Aimee Peyronnet gerçekleştirdi. Prodüksiyon amirliğini Steven Spielberg yaptı. Başrollerinde Mark Wahlberg, Rachel Weisz, Susan Sarandon, Stanley Tucci, Michael Imperioli ve Saoirse Ronan kamera karşısına geçti. “Cennetimden Bakarken – The Lovely Bones” yazısını okumaya devam et
Fantastik
Arthur: Maltazar’ın İntikamı – Arthur and the Revenge of Maltazard
ARTHUR: MALTAZAR’IN İNTİKAMI
(Arthur et la Vengeance de Maltazard – Arthur and the Revenge of Maltazard)
3 YIL SONRA “ARTHUR: MALTAZAR’IN İNTİKAMI”NI MUHTEŞEM 3’LÜ SESLENDİRİYOR.
CEM YILMAZ, OZAN GÜVEN, ÖZKAN UĞUR
Filmin Konusu:
Arthur çok heyecanlı çünkü bu gece ayın onuncu evresini görecek. Bu da onun en sonunda Minimoyların ülkesine geri dönmesi ve Selenia ile kavuşması anlamına geliyor. Bu arada Minimoylar Arthur’un onuruna bir şölen düzenlemekteler. Küçük prenses de güllerle bezeli elbisesini giymiş. Arthur’un babası ise büyükannenin evindeki tatillerini yarıda kestiklerini sabırsızlıkla söylemek için bu günü seçer. Tam ayrılmak üzerelerken, bir örümcek Arthur’un eline S.O.S. yazılı bir pirinç tanesi bırakır. Hiç şüphe yok ki Selenia tehlikededir! Arthur hiç düşünmeden kızı kurtarmak için harekete geçer. “Arthur: Maltazar’ın İntikamı – Arthur and the Revenge of Maltazard” yazısını okumaya devam et
Kurt Adam – The Wolfman
“KURT ADAM-THE WOLFMAN”
“Geceleri dualarını eden, kalbi temiz bir insan bile kurtboğan otu açtığında, gökte dolunay yükseldiğinde bir kurda dönüşebilir.”
—Çingene Efsanesi
1930’lu ve 40’lı yıllarda, Universal Pictures’ın ürettiği ve gösterime sunduğu bir dizi korku filmi sinemaseverler açısından yeni bir eğlence türünün oluşmasına yol açtı: canavar filmleri. Drakula, Frankenstein canavarı, Mumya ve Görünmez Adam gibi ikonik figürlere dönüşen efsanevi oyuncular Bela Lugosi, Boris Karloff ve Claude Rains, daha önce okuyucuların hayallerinde canlanan kabusları, beyaz perdeye aktardı.
Bu karakterler arasında Lon Chaney Jr.’ın canlandırdığı bir kabus, 1941’den beri bizlerle. Ruhunun en karanlık yönlerine boyun eğmek zorunda kalan bir genç adam, onun insandışı bir yaratığa dönüşmesini izleyen seyircilerin nefesini kesti. Dolunay yükseldiğinde, ruhunun en karanlık gölgelerinde doğan bir öfke açığa çıkıyordu. Yarı insan, yarı şeytan… ve sonsuz bir lanetin gölgesinde bir yaratık… “Kurt Adam – The Wolfman” yazısını okumaya devam et
Percy Jackson & Olimposlular: Şimşek Hırsızı – Percy Jackson & The Olympians: The Lightning Thief
Güç sahibi Yunan tanrıları Olimpos Dağı’nın ulu yüksekliklerinden aramıza, dünyamızın tam ortasına düşüyorlar ve sıkıntılı bir ergenin hayatını değiştiriyorlar. Bu etkileyici serüvende, yetenekli oyuncu Logan Lerman başrolde Percy olarak karşımıza çıkıyor. Disleksik ve aklı havada bir genç iken yarı-tanrı olduğunu ve tanrıların soyundan geldiğini öğrenen Percy, Denizler Tanrısı Poseidon ile ölümlü bir annenin çocuğudur.
Dünyanın kaderi tehlike altındadır ve sıradışı kahramanımız, kendini sonuçları çok karmaşık ve katastrofik olabilecek bir mücadelenin içinde bulur. Chris Columbus’un yönettiği filmde başrolde Uma Thurman, Pierce Brosnan ile Steve Coogan, Ray Winstone, Sean Bean ve Catherine Keener’ı da görüyoruz.
Logan Lerman kıtalararası bir tehlikenin ortasındaki yarı-tanrı olarak karşımıza çıkıyor. Percy, Göklerin Tanrısı ve aynı zamanda tanrılar kralı olan Zeus’un yeryüzündeki en güçlü silah olarak bilinen şimşek asasını çalmakla suçlanır. Suçsuzluğunu kanıtlamak, tanrılar arasında olası bir savaşı önlemek ve büyük bir gizemi çözmek için arkadaşlarıyla beraber denizaşırı büyük bir maceraya atılır. Bu yolculuk sırasında kendisini engellemeye çalışan acımasız düşmanlara karşı koymak zorunda kalan Percy ,bir yandan da annesini diğer bir Yunan tanrısı olan Hades’in ölümcül pençesinden kurtarmaya çalışmaktadır. Tüm bunlar yetmezmiş gibi bir de boğa başlı dev canvar ve ateş püsküren Hydra ile savaşmak zorundadır. “Percy Jackson & Olimposlular: Şimşek Hırsızı – Percy Jackson & The Olympians: The Lightning Thief” yazısını okumaya devam et
Gir Kanıma – Let The Right One In
Gir Kanıma (Lat Den Ratte Komma In – Let The Right One In)
Film Hakkında:
John Ajvide Lindqvist’in çok satan ve İngiliz basını tarafından “Stephen King’in varisi niteliğinde” diye adlandırılan romanından uyarlama olan Gir Kanıma, Kuzey sinemasının hatırı sayılır yönetmenlerinden Thomas Alfredson’ın yorumuyla son dönemde bolca izlediğimiz vampir filmlerine yeni bir soluk getiriyor.
Morrissey’in Let The Right One Slip In şarkısından esinlendiği öne sürülen film adı, aynı zamanda bir vampirin birinin evine girmeden önce davet edilmesi gerektiği mitine de referans veriyor…
*Filmin çeşitli festivallerde büyük ilgi görmesi ve birçok ödül alması sonucu “Let Me In” ismiyle Matt Reeves’ın İngilizce olarak yeniden yazıp yöneteceği re-make’inin de 2010’da vizyona gireceği açıklandı. “Gir Kanıma – Let The Right One In” yazısını okumaya devam et