İkili Oyun – The Double

THE DOUBLE – İKİLİ OYUN

Washington D.C.’de bir parlamento üyesi, çok önce öldüğü tahmin edilen Cassius adlı Sovyet casusun izlerini taşıyan cinayete kurban gider. Katili yakalayabilmek için CIA, genç ve sabırsız bir ajan Ben Geary ile, bütün hayatını Sovyet casusu yakalamaya adamış kıdemli özel dedektif Paul Shepherdson’dan bir ekip oluşturur. Master tezini Paul’un Sovyet katili takibi üzerine hazırlayan genç Ben, Cassius’un tekrar ortaya çıktığından emindir. İkili geçmiş ve şimdiki suçları incelerken, Cassius’un hep olduğunu sandıkları kişi olmayabileceği fark ederler. Bu da onlar etraflarındaki herkesi ve her şeyi baştan incelemeye almalarına neden olur.

Yönetmen:
Michael Brandt
Yapımcı: Andrew Deane, Ashok Amritaj, Patrick Aiello
Senaryo: Michael Brandt, Derek Haas
Türü: Casus, Gerilim
Oyuncular: Richard Gere, Odette Annable, Stephen Moyer, Topher Grace, Martin Sheen “İkili Oyun – The Double” yazısını okumaya devam et

Zamana Karşı – In Time

ZAMANA KARŞI

Başrollerinde Justin TIMBERLAKE ve Amanda SEYFRIED’in rol aldığı ZAMANA KARŞI’da geçtiğimiz yıl INCEPTION ile dikkatleri bir kez daha üzerine çeken Altın Küre adayı başarılı oyuncu Cillian MURPHY; MADMEN dizisi ile parlayan oyuncu Vincent KARTHEISER; “The Big Bang Theory”den de tanıdığımız Johnny GALECKI gibi isimler yer alıyor.

İnsanların 25 yaşından itibaren yaşlanmayıp, zamanı para yerine kullandıkları fantastik bir dünyada geçen ve merakla beklenen film 28 Ekim 2011 de vizyona giriyor.

Konu:

Will Salas (Justin Timberlake), bir yanlışlık sonucu cinayetle suçlanır. Kurtulmak için tek şansı, zamanın gerçek anlamıyla para değerinde olduğu – zenginlerin sonsuza kadar genç kalarak yaşayıp, fakir ve güçsüz olanların ise bir gün daha hayatta kalabilmek adına birbirlerinden zaman dilenip, ödünç alıp, bazen de çaldığı – bu sistemi çökertmektir. “Zamana Karşı – In Time” yazısını okumaya devam et

Salgın – Contagion

SALGIN,“CONTAGION”

Uluslararası bir yolcu, havaalanının barında kredi kartını garsona vermeden önce çerez kasesine uzanır. Bir iş toplantısı tokalaşmalarla başlar. Kalabalık bir otobüste bir adam öksürür…
Bir temas. Bir an. Ölümcül bir virüs bulaşmıştır.
Beth Emhoff (Gwyneth Paltrow), Hong Kong’daki bir iş gezisinden Minneapolis’e döndüğünde uzun yolculuğun kendisini sarstığını düşünür. İki gün sonra, Acil Servis’te ölür ve doktorlar şok ve matem içindeki kocasına (Matt Damon) bunun nedeni hakkında en ufak bir fikirleri olmadığını söylerler.
Çok geçmeden, başkaları da aynı gizemli semptomları göstermeye başlar: Yoğun öksürük ve ateş, ardından gelen nöbet, beyin kanaması…ve nihayetinde ölüm. Minneapolis, Chicago, Londra, Paris, Tokyo ve Hong Kong derken, vakaların sayısı hızla artar: Bir vaka önce dört, sonra on altı, ardından yüzler ve binler olur. Ortalama bir günde gerçekleşen sayısız insan etkileşimiyle güçlenen salgın tüm ülkelere yayılır.

Küresel bir salgın patlak verir.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ndeki (CDC) araştırmacılar mutasyon geçirmekte olan bu benzersiz biyolojik patojeninin kodunu çözmek üzere harekete geçerler. Müdür Yardımcısı Cheever (Laurence Fishburne) kendi kişisel kaygılarına karşın, büyümekte olan paniği yatıştırmaya çalışır ve genç, cesur bir doktoru (Kate Winslet) tehlikeye atmak zorunda kalır. Diğer taraftan, olası bir aşı ve onu ilk kimin elde edeceğine dair oluşan şüphelerin arasında, Dünya Sağlık Örgütü’nden Dr. Leonora Orantes (Marion Cotillard) karşı karşıya oldukları şeyin kaynağını bulmak üzere bir bağlantı ağı oluşturmaya çalışır.  “Salgın – Contagion” yazısını okumaya devam et

Şey – The Thing

THE THING “ŞEY”

HER ŞEYİN BİR BAŞLANGICI VARDIR
14 EKİM 2011

ŞEY, John Carpenter’in 1982 yapımı aynı isimli filminin öncesini anlatıyor.
Paleontolog Kate Lloyd (Mary Elizabeth Winstead) Antartika’da araştırma yapmak için yola koyulur.Buzulların içine gömülmüş bir uzay gemisi bulan Norveçli bilim adamlarına katılır.Kate, çok uzun zaman önce çarpışmanın etkisiyle ölen bir yaratık bulur.Ancak buldukları ŞEY uyanmak üzeredir.Basit bir deney ŞEY’i buzlarından kurtarınca,Kate takımın hayatını kurtarmak için pilotu Carter’la (Joel Edgerton) işbirliği yapar.Ancak ŞEY,dokunduğu her şeyi taklit edebilmekte ve insanları birbirine düşürmektedir.Bilim adamları gibi o da hayatta kalmak ve hatta çoğalmak istemektedir. “Şey – The Thing” yazısını okumaya devam et

Katilin Yüzü – Faces in the Crowd

KATİLİN YÜZÜ / FACES IN THE CROWD

HAFIZANIZ PARAMPARÇAYKEN KATİLDEN NASIL KAÇABİLİRSİNİZ?

‘The Fifth Element’, ‘Resident Evil’, ‘Million Dolar Hotel’ gibi filmleriyle tanınan güzel aktris Milla Jovovich’in başrolde oynadığı  “KATİLİN YÜZÜ / FACES IN THE CROWD” 7 Ekim 2011 de vizyona giriyor.

Konu:  Bir gece evine dönerken sokakta bir cinayete şahit olan Anna, dehşet içinde kaçmaya çalışırken katil tarafından saldırıya uğrar. Gözlerini hastanede açan Anna, şoku atlatmaya çalışırken çevresindeki insanları tanıyamadığını fark eder. Yüz körlüğü olarak da bilinen Prosopagnozi hastalığına yakalanmıştır. Baktığı bütün yüzler sürekli değişmektedir, artık erkek arkadaşı dahil kimseyi tanımamaya başlayan Anna için günlük hayat tam bir kaosa dönüşmüştür. Geride tanık bırakmak istemeyen seri katil ise bu sırada çoktan Anna’nın peşine düşmüştür. “Katilin Yüzü – Faces in the Crowd” yazısını okumaya devam et