Müzede Bir Gece: Lahitteki Sır – Night at the Museum: Secret of the Tomb

MÜZEDE BİR GECE: LAHITTEKİ SIR

Müzede Bir Gece serisinin en vahşi ve macera dolu filmine hazır olun. Larry Daley (Ben Stiller) yeni karakterleri, büyü sonsuza dek kaybolmadan bir araya getirmek için destansı bir seyahate çıkıyor.
Dünyanın en görkemli müzelerinde yürüdüğünüzü ve etrafınızdaki tarihin canlandığını düşünün. Bu Müzede Bir Gece için başlangıç noktası oldu ve dünya çapında izleyiciyle yaklaşık 1 milyar dolar hasılat yaptı. Şimdi, üçüncü bölüm tüm sevilen karakterleri görülmemiş bir macera için bir araya getiriyor.
Ben Stiller tekrar müze güvenlik görevlisi Larry Daley rolünde, filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini Shawn Levy üçüncü kez üstlenmiş durumda.
Geceleri hayat bulan New York müzesi’nde tuhaflıklar baş gösterir ve gece operasyonlarına atanan Larry bunun nedenini aramaya başlar. Sihirli bir şekilde yaratıklara can veren tablet yok olmaya başlar ve tableti yenilemenin tek yolu Britanya Müzesi’nde olabilir. Müzeyi kurtarmak için her şeyi yapacak olan Larry, oğlu Nick ile birlikte New York’tan Londra’ya tabletin sırlarını çözmek için seyahat eder. “Müzede Bir Gece: Lahitteki Sır – Night at the Museum: Secret of the Tomb” yazısını okumaya devam et

Tut Sözünü

Bu dünyayı terk etmek o kadar kolay olmayabilir.
2 OCAK’TA SİNEMALARDA

Konu: Yalçın ve Bahadır çok yakın iki arkadaştır. Yalçın ne kadar fırlama ve güvenilmezse Bahadır da bir o kadar sakin ve ılımlıdır. Birbirlerine hiç benzememelerine rağmen aralarında oluşan bu sağlam dostluk, Yalçın’ın ölümüyle sonlanır. Ancak bir süre sonra Bahadır’ın kapısı hiç beklemediği biri tarafından çalınır. Karşısında Yalçın’ın hayaleti vardır ama yalnız değildir yanında ölü italyan bir trapezci olan Bernardo vardır.
Yalçın yaşarken tutmadığı bir söz yüzünden arafta kalmıştır. Taksiratçı’nın söylediğine göre Yalçın’ın araftan kurtulabilmesi için tek yol, bu sözü 3 gün içinde bulup yerine getirmesidir. Bunu yaparken ona yardım edebilecek tek kişi, yaşarken sahip olduğu yegâne arkadaşı olan Bahadır’dır.
Yıllardan beri sevdiği kadına bile açılacak cesareti bulamayan Bahadır, bu 3 gün içinde Yalçın yüzünden hayal edemeyeceği kadar belaya bulaşacak ama her şeye rağmen sözü yerine getirmeye çalışacaktır.

Yapım Şirketi: TURBUDE FİLM
Yönetmen: Oğuz Çelik
Senaryo: Kemal UÇAR – Giray ALTINOK
Danışman: Kudret SABANCI
Danışman: Aytaç AĞIRLAR
Oyuncular: KEMAL UÇAR, GİRAY ALTINOK, DEMET ÖZDEMİR, ZAFER ALGÖZ, ERKAN CAN, BURAK SERDAR ŞANAL, BÜLENT POLAT, ÇAĞDAŞ ONUR ÖZTÜRK, MEHMET ÖZGÜR, EYLÜL ÖZTÜRK, EMRAH ELÇİBOĞA

Ayı Paddington – Paddington

Ayı Paddington
(Paddington)

Konu: Harry Potter serisi ve Gravıty’nin yapımcısından sevimli bir ayıcığın birbirinden komik maceraları.

Perulu genç bir ayı olan Paddington, ailesinden uzakta, teyzesi Lucy tarafından büyütülmüştür.

Teyzesinin Emekli Ayılar Evi’nde yaşamaya başlamasının ardından, bir geminin cankurtaran botuna binip kendisine bir yuva bulmak için. Londra’da Paddington istasyonuna vardığında kaybolur ve şehir hayatının hiç de beklediği gibi olmadığını anlar. Onu tesadüfen bulup, boynuna asılı “Lütfen bu ayıya iyi bakın. Teşekkürler.” yazısını okuyan Brown ailesi, geçici olarak yuvalarını açar ve ayıcığın adını da, onu buldukları bu istasyonun adı olan “Paddington” koyarlar. Sevimli ayıcığın şansı tam da iyiye giderken, onun ender görünen bir ayı türü olduğunu fark eden müzede görevli bir hayvan doldurma sanatçısının dikkatini çeker. O andan sonra işler karışacak ve Paddington yabancısı olduğu bu yerde, birbirinden komik ve heyecanlı maceralara atılacaktır. “Ayı Paddington – Paddington” yazısını okumaya devam et

İnsanları Seyreden Güvercin – En Duva Satt på en Gren Och Funderade på Tillvaron – A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence

İNSANLARI SEYREDEN GÜVERCİN
(EN DUVA SATT PÅ EN GREN OCH FUNDERADE PÅ TİLLVARON – A PIGEON SAT ON A BRANCH REFLECTING ON EXISTENCE)

Konu: İsveç sinemasının usta yönetmenlerinden Roy Andersson’un “İkinci Kattan Şarkılar” ve “Siz, Yaşayanlar” filmlerinin ardından çektiği “yaşayanlar” üçlemesinin son filmi İnsanları Seyreden Güvercin, geçtiğimiz ay Venedik Film Festivali’nde büyük ödülü alarak bütün dikkatleri üzerine çekti. Çağdaş zamanların Don Kişot ve Sanço Panza’sı gibi iki gezgin satıcıyı izleyen film, günümüzün, geçmişin ve geleceğin karmakarışık dünyasına absürd ve bir o kadar da gerçekçi bir bakış atıyor. Film, bize yaşamın ihtişamını, insanoğlunun kırılganlığını, içimizdeki mizahı hatırlatıyor; tıpkı bir ağacın dalına tünemiş ve bizleri seyreden bir güvercin gibi. “İnsanları Seyreden Güvercin – En Duva Satt på en Gren Och Funderade på Tillvaron – A Pigeon Sat on a Branch Reflecting on Existence” yazısını okumaya devam et

Yusuf & Yusuf

Yusuf & Yusuf

Konu: Yusuf, Ankara’nın bağrından kopmuş bir dolmuş şoförüdür. Çocukluğundan beri arabalara olan merakı onu modifiye tutkunu haline getirmiştir. Yolda dolmuşa binmek isteyen Papaz dahil kimseyi es geçmez. Dolmuşta aldığı papaz görünümlü kişi aslında o gün şehre gelen Papa’ya suikast düzenleyecek olan bir militandır. Tesadüfe bakın ki bu militanın adı da Yusuf’tur. Bir Yusuf can almak için uğraşırken, diğer Yusuf can kurtarmak için çabalayacaktır. Dolmuştaki diğer yolcular da Yusuf Yusuf demesinde ne desin artık! “Yusuf & Yusuf” yazısını okumaya devam et