Modaya Yön Veren Tasarımcının Hayatı

Bir JALİL LESPERT Filmi              
PİERRE NİNEY GUİLLAUME GALLİENNE CHARLOTTE LE BON 28 Mart’ta Sinemalarda   
Hikâye
Paris 1957. Yves Saint Laurent henüz 21 yaşındadır ve vefat eden CHRISITAN DIOR’un kurduğu ünlü moda evinin başına beklenmedik bir şekilde getirilir. Dior adına sergilediği ilk Haute Couture koleksiyonunda bütün gözler bu çok genç asistana çevrilmiştir. Son derece başarılı ve çığır aşan bu defile sırasında Yves Saint Laurent ileride hayatının aşkı ve ömür boyu iş ortağı olacak Pierre Berge future ile tanışır. 3 yıl sonra en ünlü moda ve lüks markalarından biri haline gelecek olan Yves Saint Laurent şirketini birlikte kurarlar. Yves Saint Laurent, tüm endişe ve sıkıntılarına rağmen, Pierre Berge’nin desteğiyle,  durağan moda dünyasını altüst etmeyi başarır. “Modaya Yön Veren Tasarımcının Hayatı” yazısını okumaya devam et

Anthony Hopkins, Alfred Hitchcock Rolüne Nasıl Büründüğünü Anlatıyor

Alfred Hitchcock (Anthony Hopkins)
“Efsanevi ve çok tanınan bir kişi olduğu için mümkün olduğunca kusursuz bir makyaj yapılması çok önemliydi ve Howard Berger mükemmel bir iş çıkardı. Hitchcock’tan her zaman büyülenmişimdir. İlk profesyonel rolümü oynadığımda 1960 yılında Manchester’taydım ve “Psycho”yı Manchester’da bir sinemada izlediğimi halen hatırlarım. 1960 Ekim’inde bir Pazar akşamı gitmiştim izlemeye ve hayatımda hiç o kadar korktuğumu hatırlamıyorum. Sanırım hayatımda o güne dek gördüğüm en iyi filmdi. “Rear Window” ve “Psycho” en sevdiğim filmlerdir. ‘Kuzuların Sessizliği’nden bu yana en heyecan verici projem bu oldu.”
Sinemanın “şüphe ustası” Alfred Hitchcock’un izleyicinin bugüne kadar gördüğü en yoğun tehlike ve entrika deneyimini orkestra yönetir gibi yöneten bu sıra dışı film ikonunun – gölgesinde gizlenmiş bir yanı: sadakatli eşi ve film yapım ortağı Alma Reville’le yaratıcılık saçan romantizmi. “Anthony Hopkins, Alfred Hitchcock Rolüne Nasıl Büründüğünü Anlatıyor” yazısını okumaya devam et

SİNEMANIN HİKAYESİ / THE STORY OF FILM

Bir MARK COUSINS filmi
SİNEMANIN HİKAYESİ / THE STORY OF FILM

110 SENE. YÜZLERCE YÖNETMEN. BİNLERCE FİLM.
5 DİSK’TEN OLUŞAN SET.
SİNEMANIN HİKAYESİ / THE STORY OF FILMÖZEL KUTUSUNDA ŞİMDİ DVD’DE!

Calinos Films ve Tiglon işbirliğiyle yedinci sanat üzerine çekilmiş bu eşsiz belgesel DVD raflarındaki yerini aldı. 5 Disk’ten oluşan bu set, özel kutusunda, özel tasarımıyla ve içinden çıkan “SİNEMANIN HİKAYESİ” özel kitabıyla koleksiyonlardaki yerini almayı bekliyor.
SİNEMA TARİHİ ÜZERİNE BUGÜNE KADAR YAPILMIŞ EN KAPSAMLI BELGESEL
Dünya sinemasında ilerlemeyi sağlayan asıl güç her zaman yaratıcılık olmuştur. Ödüllü yönetmen Mark Cousins tarafından yazılıp yönetilen Sinemanın Hikayesi,dünden bugüne dünya sinemasının geçirdiği evreleri, değişimleri ve yaratıcılık sürecini ele alıyor ve izleyiciye adeta sinema tarihi kitaplarının filme çekilmiş bir versiyonunu sunuyor. “SİNEMANIN HİKAYESİ / THE STORY OF FILM” yazısını okumaya devam et

Selvi Boylum Al Yazmalım

32 YIL SONRA
“SELVİ BOYLUM AL YAZMALIM”
14 MAYIS 2010’DA
YENİDEN SİNEMALARDA!

Türk Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en güzel aşk filmi,
duygu ve dokusunu kaybetmeden, restore edilmiş haliyle yeniden izleyicilerle buluşuyor.

Türk Sineması’nın büyük ustası Atıf Yılmaz’ın Cengiz Aymatov’un aynı adlı yapıtından sinemaya uyarladığı “Selvi Boylum, Al Yazmalım” ; bir köylü kızıyla, yöredeki baraj yapımında kum taşıyan bir kamyon şoförü arasındaki hüzün ve acılarla örülmüş bir sevda öyküsüdür. “Selvi Boylum Al Yazmalım” yazısını okumaya devam et

Hayata Çalım At

“LOOKING FOR ERIC/HAYATA ÇALIM AT”
Ken Loach büyük beğeni toplayan yeni filmi “Looking For Eric” ile 14 Mayıs’ta yeniden karşımızda. Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü için yarışan film, efsanevi Fransız oyuncu Eric Cantona’yı hayallerinde gören Manchester’lı postacı Eric’i anlatıyor.

Konu:
Her ne kadar futbol delisi bir postacıyı anlatsa da, bu film pekâlâ bir Ken Loach filmi. Daha önceki bazı filmlerinde futbol sahneleri kullanan ve gerçek bir futbol hastası olan yönetmen Ken Loach, komedi ve dram öğelerini içeren bu filminde, Manchester United’ın 1997’de futbolu bırakan Fransız forveti Eric Cantona’yı hayallerinde gören Manchester’lı postacı Eric’i anlatıyor. Postacı Eric, karısı onu terk ettikten sonra haşarı üvey oğullarıyla başa çıkamayan, panik atak krizleri geçiren, üstüne üstlük otuz yıldır sevdiği Lily’ye bile açılamayan çaresiz bir adamdır. İşte böyle anlarda, sarıldığı özel bir arkadaşı vardır: Her akşam ona görünen ve trompet çalan futbol dehası, filozof Eric Cantona… “Hayata Çalım At” yazısını okumaya devam et