Gelecek üstüne takas edilen hayatlar
Umut filminin başrollerini Selim Erdoğan, Fikret Hakan, Zafer Algöz, Zeynep Tokuş, Seda Bakan ve yepyeni bir küçük yıldız olan Bertan Ceylan paylaşıyor. Müziklerini Mazlum Çimen’in yaptığı filmin yönetmeni ve senaristi Murat Aslan, bu kez destanlardan, efsanelerden, geleneklerden feyz alan, günümüze dair bir öyküyle izleyici karşısına çıkıyor.
Umut, yurtdışında hapis yatan Yılmaz’ın yıllar sonra vatanına dönmesiyle Şarköy’de başlayan ve Istanbul’da devam eden olaylar zincirini konu ediyor. Köyüne varan Yılmaz’ın hasret kaldığı yuvası paramparça olmuş, bebekliğinden beri görmediği altı yaşındaki oğlu Umut ise kendisine yabancılaşmıştır. Üstelik kader henüz en büyük oyununu oynamamıştır. Yılmaz Umut’la yeniden yakınlaşırken bu kez oğlunu tümüyle yitirme tehlikesiyle karşı karşıya gelir. Umut ile çıktığı zorlu macerası Yılmaz’ı çocukluktan beri görmediği eski bir arkadaş, bir otelin veteran sakinleri ve karşılık veremediği bir aşk ile buluşturur. “Umut” yazısını okumaya devam et
The Reader
66. ALTIN KÜRE ÖDÜLLERİ EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU Kate Winslet – “THE READER”
Bernhard Schlink’in 1995 tarihli, aynı isimli romanından uyarlama olan “THE READER”ın başrollerinde Ralph Fiennes ve The Reader ile Altın Küre – “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” kazanan Kate Winslet yer almaktadır.
II. Dünya Savaşı sonrası – Almanya… Michael (David Kross) kendisinden yaşça büyük Hanna Schmitz’e (Kate Winslet) aşık olur. Michael ve Hanna‘nın ilişkisi, Hanna‘nın bir gün ansızın ortadan kaybolması ile sona erer. 8 yıl sonrasında, bir hukuk öğrencisi olarak hayatına devam eden Michael, savaş suçları mahkemesinde gözlemcilik yaparken Hanna‘yı sanık sandalyesinde otururken görünce gözlerine inanamaz. Hanna‘nın gizli kalan geçmişi aydınlanırken, Michael ikisinin de hayatını derinden etkileyecek bir sırrı gün yüzüne çıkarır.
“THE READER” TIGLON dağıtımı ile çok yakında sinemalarda!
http://www.thereader-movie.com/
Bir Alışverişkoliğin İtirafları / Confessions of a Shopaholic
Rebecca Bloomwood (Isla Fisher), New York’un ışıltılı dünyasında yaşayan, neşe dolu bir genç kızdır. Alışveriş konusunda çok başarılıdır, hatta belki biraz fazla başarılıdır. Çok sevdiği, her sayısını ilgiyle izlediği bir moda dergisinde çalışma hayalleri kurmaktadır. Ancak derginin yayınevinin kapısından içeri adım atmayı bile başaramaz. Sonunda aynı şirketin yayınladığı bir finans ve ekonomi dergisinde okurlara az parayla çok alışveriş temalı (hesaplı alışveriş üzerine tavsiyeler veren) köşe yazılarını yazma işini eline geçirmeyi başarır. Hayalleri teker teker gerçek olmaya başlamıştır ama bir sorun vardır. Kendisi iflah olmaz derecede sıkı bir alışveriş koliktir. Bu zaafını/bu hastalığını finans dergisindeki herkesten gizlemeye çalışır;gizlemek zorundadır. Geçmişinin geleceğini mahvetmemesi için olağanüstü bir çaba harcamak zorunda kalacaktır.
Yapımcılığını Jerry Bruckheimer’ın, yönetmenliğini P.J. Hogan’ın (“My Best Friend’s Wedding”) üstlendiği filmin başrolünde “Wedding Crashers”tan tanıdığımız Isla Fisher oynuyor. Senaryosunu Tim Firth ile Tracey Jackson’ın yazdığı filmin konusu, Sophie Kinsella’nın “Confessions of a Shopaholic” ve “Shopaholic Takes Manhattan” adlı kitaplarından uyarlandı. “Bir Alışverişkoliğin İtirafları / Confessions of a Shopaholic” yazısını okumaya devam et
The Spirit
Will Eisner’in ‘The Spirit’ adlı çizgi romanından beyazperdeye uyarlanan ve Sincity, 300, Elektra’nın yazarı & Sincity üçlemesinin yönetmeni Frank Miller’ın yönettiği filmde Spirit isimli maskeli ve etrafı güzel kadınlarla dolu bir varlıktır. Spirit, Central City’yi korumak için polis ile beraber, şehirdeki suçlular ve The Octopus ile mücadeleye girişir.
Yönetmen: Frank Miller
Senaryo: Frank Miller, Will Eisner
Oyuncular: Jaime King, Gabriel Macht, Dan Gerrity, Scarlett Johansson, Eva Mendes
Görüntü Yönetmeni: Bill Pope
Kurgu: Greory Nussbaum
Kostüm: Bren Cook
Müzik: David Newman “The Spirit” yazısını okumaya devam et
Havar
Yönetmen Mehmet GÜLERYÜz, “Namus cinayeti” olgusunu kendi içinde tartışan ve “DAYANIŞMA” adıyla bilinen projenin adını “HAVAR” olarak değiştirdi. Mehmet GÜLERYÜZ bu değişikliğin gerekçesini “Havar; yörede kız ismi olarak kullanılıyor ve çığlık, yardım çağrısı, isyan anlamlarını içinde barındırıyor. Bu yüzden DAYANIŞMA’dan daha anlamlı olduğuna karar verdim.” diyor.
Projenin bir başka özelliği ise sürekli “namus cinayeti” ve “genç kız” intiharları ilişkisiyle Türkiye’nin gündemine gelen Batman ve civarındaki yerli halkın projede oyuncu olarak yer alması. Böylece intiharlarıyla gündeme gelen Batman’lı genç kızlar kamera karşısında yer alıyorlar. Yönetmen bu idealini gerçekleştirmek için defalarca yöreye gidip gelmiş. Mehmet Güleryüz “Açıkçası başlangıçta oldukça tedirgindim. Buradaki yöre halkının filmin oyuncusu olmaları anlamlı bir mesaj olacak. Filmde tek bir profosyonel sinema oyuncusu yok. Hemen hemen hepsi ilk kez kamera karşısına geçen oyuncuların bazıları çekimin yapıldığı köyden.İnsanlar kısa zamanda kaynaştılar, bu çok hoş, projeye “DAYANIŞMA” adını verirken de,hayalini kurduğum şey insanların elbirliğiyle sorunun çözümüne odaklanmasıydı. Bu projeye yörenin destek vermesi benim için çok mutluluk verici oldu.” diyor. Ayrıca teknik ekipte yer alan ışık kadrosu da Diyarbakır’dan temin edilmiş. “Havar” yazısını okumaya devam et
