Son Kalan – Lone Survivor

2 DALDA OSCAR ADAYLIĞI

EN SES KURGUSU – EN İYİ SES MİKSAJI
Bir Peter Berg Filmi 28 ŞUBAT’TA SİNEMALARDA

“Kaç kere ayağa kalkıp bu hikayeyi anlattığımın önemi yok
Ya da bu kitabi kaç kişinin okuduğunun, bu filmi kaç kişinin izleyeceği ile karşılaştırılamaz.
Yani benim işim bitti. Görev tamamlandı.”
-Marcus Luttrell
The New York Times en çok satanlar kahramanlık, cesaret ve direncin gerçek hikâyesinden uyarlama Lone Survivor dört Navy Seal’ın inanılmaz görevlerini anlatıyor.
Karar vermesi imkânsız bir ikileme düşen grup yardımdan izole ve kendilerinden sayıca
oldukça kalabalık bir Taliban grubu tarafından sarılmış bir şekilde savaşa hazırlandılar.
Düşünülmez ihtimallerle yüzleşmeye başladıkça bu dört adam dayanıklılık ve cesaret ile
savaşmaya devam ettiler.
MARK WAHLBERG (The Fighter, Contraband) kastın başrolü olarak Lone Survivor’ın kitabının ilk elden anlatıcısı Marcus Luttrell’i canlandırıyor. Lone Survivor kitabı insan ruhunun gücünün test edildiği motivasyon sağlayıcı bir kaynak haline dönüşen ve insanı mental ve fiziksel sınırlarını zorluyor.
Mark Wahlberg ile omuz omuza savaşan bu elit grubun diğer üyelerini ise Michael Murphy rolünde TAYLOR KITSCH (Savages, Friday Night Lights), Danny Dietz rolünde EMILE HIRSCH (Into the Wild, television’s Bonnie ve Clyde) ve Matthew “Axe” Axelson rolünde BEN FOSTER (3:10 to Yuma, Kill Your Darlings). ERIC BANA (Star Trek, Hanna) ise Afganistan’da komutan olan takım lideri olarak Erik Kristensen yer alıyor.
Lone Survivor Perter Berg tarafından yazılıp yönetildi. Astsubay Üstçavuş Marcuss Luttrell’ın Patrick Robinson ile birlikte yazdığı “Lone Survivor” kitabından uyarlanan film bir kararın bu dört Seal’ın başına nasıl düşünülmez sonuçlar yol açtığını, dramatik bir hikâye ile anlatıyor.

PRODÜKSİYON HAKKINDA
Sayfalardan Ekrana:
Kırmızı Kanatlar Operasyonu Canlı
Emekli Deniz Astsubay’ı Marcus Luttrell ve Patrick Robinson’ın kitabı “Lone Survivor: Operasyon Kırmızı Kanatların Görgü Tanığı ve Seal Takımı 10’un Kayıpları” 2007 yılında basıldı, çabucak The New York Times’ın en çok satanlar listesinde birinci oldu.
Aşırı zorluk ve düşmüş askerlerin kahramanlığı karşısındaki bu görev ve onur hikâyesi Peter Berg’ün dikkatini çekti. O zamanlar başka bir filmin prodüksiyonu ile uğraşan Berg yavaş yavaş bu filmin yapına kafa yormaya başladı. “Lone Survivor”ın film haklarını almaya kararlı Berg takıntılı şekilde uğraştı.
Berg film seçimlerinde daha çok spor ve savaş temalı olanların ilgisini çektiğini kabul ediyor. Çok uzun zamandır bu insanların niye kendilerini tehlikeye attıklarını incelediğini söylüyor. Berg: “Marcus’un kitabını ilk okuduğumda beni en çok etkileyen bu adamların karşı karşıya kaldıkları ikilem: üç çoban tarafından fark edilmek ve eğer onları bırakırlarsa büyük olasılıkla ateşli müdahaleye maruz kalacaklarını biliyor olmaları.”
“Bu hikâye kendi egomuzdan çok daha büyük bir şey için çalışmamız ile alakalı, kişiliğimizden büyük bir şey için. Bir grup olarak bir araya gelmemiz –birbirimizi korumamız, sevmemiz, kollamamız- ve tek kişiyken bulabileceğinden grup olarak çok daha büyük bir güç bulmak ile alakalı. Marcus’un yazdığı bu kitap 19 askerin trajik bir şekilde Afgan dağarında öldürmesi kadar kardeşlik, fedakarlık ve takım sadakati ile de alakalı.”
Luttrell film yapımcılarının askeri detaylara ve gerilla stiline önem verilmesi dâhilinde ancak filmin yapılmasına rıza göstereceğini belirtiyor. Luttrell operasyonda hayatını kaybeden arkadaşlarına film çekilirken gerçek anlamada saygı duyulacaksa Peter Berg’ün bu filmi yapmasını istediğini söylüyor. Aslında Lutrell izleyicinin o gün o dağda nasıl karar aldıklarını anlamalarını istiyor. Askerler ile birçok bira eşliğinde sorgudan sonra kurulan bir bağdan ve Berg eğer bu filmi batırırsa 1000’e yakın Seal’a cevap vermesi gerektiğini anladıktan sonra Luttrell filme onay verdi.
Kırmızı Kanatlar Operasyonuna ya da Kurtarma operasyonuna dahil olan nerdeyse tüm üniformalılarla konuştuğunu belirten Berg onlarla arkadaşlık bağı kurduğunu söylüyor: “Sadece bir tek Marcus ile değil, birçok diğer görevli ile röportaj yaptım. Kendimi sınava hazırlanmış gibi hissediyorum.”
Filmin yazar ve yönetmeni prodüksiyon öncesinde bu filmin şu ana kadar bitirmesi en zor film olduğunu anladığını belirtiyor: “Dietz’in evini ziyaret ettiğim ve Bay Dietz beni Danny’nin odasına götürdü ki vefatından beri aynı şekilde saklamış. Bir gencin odasıydı ama
camdan bir kutu yapmış ve içine Danny’in mermi delikleri olan ve kanlı üniformasını, silahını, botlarını ve kaskını içinde saklamış. Bay Dietz eline bazı kâğıtlar aldı ve okumaya başladı; askeriyeden verilen otopsi raporuydu. Okurken gözyaşları sayfalara damladı. Bitirdiğinde kâğıtları dizlerine koydu ve şöyle dedi ‘Benim oğlum böyle biriydi. Benim oğlum
bu kadar sağlamdı. Bunu doğru yansıttığından emin ol.’ Bu aileler için oğullarının hikâyesini anlatmaya devam etmenin ve miraslarının korunmasının önemini sadece tahmin edebiliriz. Bu benim gurur duyduğum bir şey.”
Ancak deneyimli bir gazetecinin hayal edebileceği bilgilere erişen Berg bunu hafife almadı. O açıkça herkesçe kabul edilen bir yanlışı düzeltti: “Kabullenip takdir ettiğim şeylerden biri de Seal’ların insan üstü güçlere sahip olmamaları. En büyük ya da en hızlı ya da en güçlü olmak zorunda değiller. Ama onların ortak tehlikeleri paylaştıkları karakterleri. Hepsinin kırılamaz azimleri ve gerçek bir onur anlayışları var.”

[flickr-gallery mode=”photoset” photoset=”72157641624468743″]

Bir yanıt yazın