YAV HE HE
13 ŞUBAT’TA SİNEMALARDA
YÖNETMEN: VOLKAN ÖZGÜMÜŞ
SENARYO: YÜCEL GÖKÇEK
O KOYUN BURAYA GELECEK !
Başrollerini Sabahattin Yakut ve Yücel Gökçek’in paylaştığı YAV HE HE’ nin yönetmenliğini Volkan Özgümüş, görüntü yönetmenliğini Murat Okan, senaristliğini ise Yücel Gökçek üstleniyor.
YAV HE HE, içinde dram barındıran bir Anadolu komedisi. Sabri ve Medeni, kendilerine küçüklükten beri annelik eden Hafiye Nine’nin (Ayşenil Şamlıoğlu) hasta olmasından dolayı, ilaç parası bulmak için koyunlarını açık artırmayla satmaya çalışır. Köylülerden istediklerini bulamayan Sabri ile Medeni arkadaşları Tekno Tekin sayesinde internetin faydalarından yararlanır ve yolları İstanbul’a düşer. İstanbul’da başlarına gelmeyen kalmaz ve düğümler hiç beklemedikleri bir anda çözülür.
Filmin iki ana karakteri olan Sabri karakterini Yücel gökçek ile Medeni karakterini ise Sabahattin yakut paylaşıyor. Filmdeki Maşallah Dede karakteriyse şimdiden sosyal medyada fenomen olmaya aday. Filme Ayşenil Şamlıoğlu (Hafiye), Muhammet Cangören (Maşallah Dede), Başak Daşman (İpek), Yakup Yavru (Muhittin), gibi tecrübeli isimler film kadrosunda yer alıyor.
Hazırlık süreci yaklaşık 5 ay süren filmin çekimleri, Haziran ayında gerçekleştirildi. 3 hafta süren Filmin çekimleri, İzmit Kandıra’da ve İstanbul’da yapıldı.
13 Şubat’ta vizyona girecek olan YAV HE HE, baştan sona izleyicilere sıcak ve samimi duygular hissettirecek. İzleyicileri güldürürken, aynı zamanda ağlatacak film, 13 Şubat’ta sinemalarda!
SİNOPSİS
Sabri ile Medeni, Doğu Anadolu’nun Cırtik Köyü’nde doğmuş, küçük yaşta anne ve babalarını kaybettikten sonra, İstanbul’dan gelip Cırtik Köyü’ne yerleşmiş olan Hafiye tarafından evlat edinilmiştir. Yıllar sonra Hafiye hastalanmış ve ilaç masrafları için para gerekmektedir. Para bulabilmek için Sabri ile Medeni sahip oldukları üç koyunu satmaya karar verir. Köyde satmayı başaramadıkları koyunlara Cırtik Köyü’nde teknoloji ile arası iyi olan Tekno Tekin’in yardımı ile internetten müşteri çıkar. Sabri ile Medeni, düşünüp taşınıp İstanbul’a gitmeye karar verir. Köyün babacan bakkalı Muhittin’den arabasını alıp İstanbul’a gidip koyunları satmak için yola çıkarlar. Hesaba katmadıkları tek şey; köyde futbol aşığı olan Nazif, Ferdi ve Şakir’in de taraftarı oldukları futbol takımında top oynayabilmek için Sabri ve Medeni’nin İstanbul’a gittiği arabaya gizli bir şekilde binmiş ve İstanbul’a gitmiş olmasıdır.
İstanbul’a gidip, ilk iki koyunu adrese teslim ederler. O sırada evde cenaze vardır. Sabri ile Medeni cenaze evindeyken, Nazif, Ferdi ve Şakir saklandıkları arabadan inmiş ve arabada kalan son koyunu satıp para kazanmak için yanlarına alırlar. Son bir koyunun arabada olmadığını fark eden Sabri ile Medeni İstanbul’da koyunlarını aramaya başlarlar. Hafiye nenelerinin İstanbul’da ki eski dostu Asuman’dan yardım isterler. Asuman, taksimde bir kafede falcılık yapmaktadır. Sabri ve Medeni’nin koyunları için su falı bakan Asuman, koyunu “Çoban” adında yahut lakabında birinin çaldığını söyler ve koyunun bulunduğu adresi tarif eder. Sabri ve Medeni, Asuman’ın verdiği adrese gittiklerinde, adresin bir tekstil atölyesine ait olduğunu fark edip, plan yaparlar. Aradıkları çobanı bulmuşlardır. Çoban adındaki kişi, bu tekstil atölyesinde ustabaşıdır. Sabri ile Medeni, işçi arayan atölyeye iş başvurusunda bulunup, çalışmaya başlar. Planları, akşamı bekleyip Çoban’ı kıstırmaktır. Akşam olduğunda, Çoban’ı kendi yöntemleriyle yakalayıp sorguya çekerler. Sorgu sonrasında, koyunlarını çalan kişinin bu çoban olmadığına kanaat getirirler. Araba ile İstanbul içinde yolculuk ederken bir evin duvarında, “Made in Çoban Kral” yazısı ile karşılaşıp, ne olduğunu anlamak için evi gözetlemeye başlarlar. Evin bahçesinde birkaç kişi yemek yiyip kafayı buluyordur. İlerleyen saatlerde Sabri ile Medeni, gözetledikleri adamlardan birinin üzerinde koyunlarının derisini görünce büyük bir sinir hali ile adamları dövmek isterler. Kafaları güzel olan adamlar, dayak yemeden yere serilir.
Sinirini atamayan Sabri sigara içmek ister. Sigarasının bittiğini fark edince, masada diğer adamlardan kalmış cigaralığı normal zannedip içer. Medeni de birkaç fırt çekince ikisinin de kafası güzel olur. Bu esnada, gün içerisinde Çoban Kral lakaplı kişiye, Nazif, Ferdi ve Şakir, koyunu satmaya kalkışmış fakat Çoban Kral koyunu ellerinden alıp, çocukları evdeki bir odaya kilitlemiştir. Geceyi, kafaları güzel geçiren Sabri ve Medeni sabahın ilk saatlerinde yola çıkar. Yolda çocukların da arabada olduğunu fark edince, çocuklardan açıklama yapmalarını isterler. Sabri ve Medeni Asuman’ın bahsettiği Çoban’ın, Cırtik Köyü’nde babası ile birlikte çobanlık yapan Şakir olduğunu anlamıştır. Nazif, Sabri ve Medeni’ ye, evden çıkarken Çoban Kral’ın kasasından çaldığı koyunun parasını aldıklarını söyler. Sabri ve Medeni bu habere çok sevinir. Köye vardıklarında, bir cenaze ile karşılaşırlar. Nenelerinin olmasından korktukları cenaze, köyün yaşlılarından Maşallah dedenindir. Cenazeye katılıp mezara giden Sabri ve Medeni, mezar taşlarının birinde nenelerinin adını görünce yıkılır.