Zorlu Görev – Get Him to the Greek

“GET HIM TO THE GREEK-ZORLU GÖREV”

Zorlu Görev, JONAH HILL ve RUSSELL BRAND’i, genç bir plak şirketi çalışanının işbirliğine pek yanaşmayan Hollywood’un efsanevi rock yıldızını 3 gün içinde bir dönüş konserine çıkmaya ikna etme çabalarını anlatan bir hikâyede, Aşkzede filminin yönetmeni NICHOLAS STOLLER’la yeniden bir araya getiriyor. Bu komedi, başarılı yapımcı Judd Apatow’un (40 Yıllık Bakire, Kaza Kurşunu, Matrak Adamlar) en son filmi.
İşleri Aaron Green (Hill) hallediyor. 24 yaşındaki hırslı adama kariyeri için önemli bir görev verilmiş: Londra’ya uçmak ve Los Angeles’daki dünyaca ünlü Greek Theatre’da büyük bir geri dönüş konseri vermesi için, bir rock ilahına eşlik etmek. Plak şirketindeki patronu Sergio Roma (SEAN COMBS – Kesişen Yollar ve televizyon filmi Güneşte Bir Leke), onu bir konuda uyarıyor: “Bu sanatçı dünyadaki en kötü insan. Ona sırtını döndüğünde başına geleceklerden sen sorumlusun”.
İngiliz rockçı Aldous Snow (Brand) yetenekli bir müzisyen ve kaçık bir rock-n-roll efsanesi. Ama kötü giden ve düşüşte olan kariyeri yüzünden, kendini içkiye vurmuş ve felaket durumda. Nihilist bir dibe vuruşun ortasında olan Snow, etrafındaki dalkavuklardan bıkmış ve kariyerinin bir “Best of” albüm çıkaracak kadar düştüğünden korkuyor. Aldous, model ve pop yıldızı olan gerçek aşkı Jackie Q (ROSE BYRNE – TV dizisi Damages, Kehanet)’nun, Los Angeles’da olduğunu öğrendiğinde, kendisini dünyadaki egemenliğine tekrar kavuşturacak başlama vuruşunu yapmadan hemen önce, onu tekrar kazanmak için yaptığı arayışta başarılı oluyor.

Konser için geri sayım başlamışken masum bir genç adam, görevini güvenli ve sağlam bir şekilde teslim etmek için, Londra’nın uyuşturucu batağına, Manhattan’ın karmaşasına ve Vegas’ın sefahatine girmek zorunda. Tüm bunlar olurken kız arkadaşı Daphne’ye de (ELISABETH MOSS – TV dizisi Mad Men, Morganlar Nerede?) sadık kalmaya çalışıyor. Tatlı dil dökmek, yalan söylemek, Aldous’la parti vermek zorunda kalabilir ve o tüm yol boyunca sarhoş olabilir, saçmalayabilir, saygısızlık edebilir, aşağılayabilir, aciz bırakabilir, tedirgin edebilir, uyuşturucu alıp tekrar düzelebilir. Ama Aaron onu Greek’e getirecek.
Komedi filminin senaryosunu Nicholas Stoller yazdı ve prodüktörlüğünü Judd Apatow, DAVID BUSHELL (Bıçak Sırtı, Şantaj) ve RODNEY ROTHMAN (Aşkzede, yapımı süren The Something) ile birlikte üstlendi.  Perde arkasındaki ekibin içinde, görüntü yönetmeni ROBERT YEOMAN (Bay Evet, Rushmore), yapım tasarımcısı JAN ROELFS (Dünya Ticaret Merkezi, Alexander), kurgucular WILLIAM KERR (Çok Fena, Polly Gelince) ve MIKE SALE (Aşkzede, Çok Fena), kostüm tasarımcısı LEESA EVANS (Aşkzede, Adamım Benim), besteci LYLE WORKMAN (40 Yıllık Bakire, Aşkzede) ve müzik süpervizörü JONATHAN KARP (Kaza Kurşunu, Çok Fena) yer alıyor.
Zorlu Görev’in yardımcı yapımcılığını RICHARD VANE (Aşkzede, Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir) üstlendi.

PRODÜKSİYON HAKKINDA

Alpha’dan Omega’ya:
Onları Zorlu Görev’de Toplamak

Nicholas Stoller’ın ilk yönetmenlik deneyimi, başarılı romantik komedi filmi Aşkzede’ydi, Ve sinema seyircisi, öne çıkan karakterlerden otel garsonu Matthew’u (Jonah Hill) ve onun hayranlık duyduğu rock ilahı Aldous Snow ile ilk kez bu filmde tanışma fırsatı bulmuştu. Seyirciler, rock şarkıcısına yeni şarkılarını dinletmeye çalışan bu ateşli hayrandan ve Sarah Marshall’ı (Kristen Bell) saplantı haline getirmiş, uyuşturucu bağımlısı seks düşkününden çok etkilendi. Aldous’un, Sarah’nın eski erkek arkadaşı Peter Bretter’ın (Jason Segel) sinirini bozmaktaki yeteneği, sadece Matthew’un ona karşı gösterdiği acımasız tavırdan duyduğu rahatsızlıkla dengelenmiş.
Başlangıçta bir merak konusu olmasına rağmen, Zorlu Görev bu ayrılık komedisinin devam filmi niteliğinde değil. Müzik şirketi yetkilisi Aaron Green, Peter’ın yaşadığı acı dolu çöküşten toparlanma yolculuğunun anlatıldığı hikâyede ortaya çıktı. Jonah Hill, Aşkzede filminde rol almıştı ama Aaron, kesinlikle Aldous’u Oahu’da sinsice takip eden adamla aynı kişi değil.
Bunu gerekçesi ise şu: Stoller, Segel’in yarattığı bu karakterleri seviyordu ve Amerikalı aktör-yazar Jonah Hill’in ve İngiliz oyuncu Russell Brand’in büyük bir hayranıydı. Stoller,  Aşkzede filminin oyuncularıyla çalışmaya başladığında Zorlu Görev’in ilk pırıltılarını görmüştü. Yazar/Yönetmen şöyle söylüyor: “Jonah ve Russell’ın inanılmaz bir kimyası vardı. Bu yüzden setteki birliktelikleri çok eğlenceliydi”.
Stoller, Hill ve Brand’e birlikte başka bir projede yer almaları konusunda görüştüğünde, iki adamın da bu fikre sıcak baktığını gördü. Stoller bunu şöyle anlatıyor: “Aşkzede’den sonra Russell’la bir görüşme yaptım ve bu fikrimi anlattım. Sonra Jonah’a söyledim. İkisi de bir filmde birlikte çalışmanın çok eğlenceli olacağını düşünüyordu”.
Hill, “Russell’la birlikte tekrar bir filmde çalışmak için can atıyordum ve Nick’in istediği her şeyi yapmaya hazırdım” diyor. Aktör, senaryoyu okuduğunda müzik bağımlısı plak şirketi çalışanını oynamaya hazır olduğunu anladı. “Aaron Green, işin peşini bırakmayan, hırslı bir adam ve ciddi bir ilişkisi var” diye açıklıyor Hill. “O, muhtemelen benim şimdiye kadar canlandırdığım en normal karakter. En ilginç bölümü ise Aldous’un sıra dışı ve tuhaf yaşamını keşfediyor olmamız. Bu, Aaron’ın düşündüğü kadar eğlenceli değil, sadece daha tuhaf”.
Film yapımcısı için Hill’in karakterini yazmak, onun komedyen arkadaşının karakterini yazmaktan daha zor bir işti. Stoller bunu şöyle izah ediyor: “Jonah’ın Aşkzede filmindeki karakteri oldukça belirgindi ve onu tüm film boyunca korumak oldukça zordu. Bu filmde de aynı karaktere yer vermek pek mantıklı olmazdı”. Stoller, kavgacı bir rock ikonunu Londra’dan Los Angeles’a getirmek için 3 günü olan, genç bir plak şirketi çalışanı Aaron’ı yaratmaya karar verdi. Aaron, bu efsaneye tapıyor ama bu hayranlık, onunla yolda geçirdiği deneyimle baltalanıyor.
Hikâye son derece basit başlıyor. “Biz, bir rock yıldızıyla birlikte takılmayı hayal etmek, size heyecan verici ve etkileyici gibi gelebilir olgusunu açıklamak istedik.” diyor Stoller. “Tüm gece ayakta kalıyor ve parti yapıyorsunuz. Bunun bir sonu olmadığı fikrini yakalamak istedik. Aaron harika vakit geçiriyor. Ertesi sabah uyanıyor ve parti tekrar başlıyor. Bunun bir sonu yok. Bu bir üçgen, her köşesinde daha fazla eğlence var. Sonrasında işlerin kontrolden çıktığı bir noktaya geliniyor ve o zaman tepetaklak düşüş başlıyor”.
Stoller, Zorlu Görev’in hikâyesini ayrıntılarıyla anlatırken, başlangıçta yeni bir kahraman yazdı (Bu kahraman Aldous Snow değildi) ve o karakteri canlandırması için aklındaki isim Brand’di. Film yapımcısı, kısa bir süre sonra bu önemli karakterin Aldous’un havasına ve tavrına sahip bir rock yıldızı olması gerektiğini fark etti. Ve ilk yönetmenlik denemesindeki en favori karakterlerden birini geliştirmenin, bu karakteri şekillendirmek için en iyi yol olduğunu düşündü.
Stoller şöyle açıklıyor: “Aldous’u Aşkzede’de gördüğümüz zamandan sonra geçen yıllar içinde o, kendini içkiye vurmuş ve felaket bir ayyaşa dönüşmüş. Ve buna itirazı olan herkese, son filmde Star Trek tüm evrenini yeniden yarattı derdim”. Gülerek ekliyor: “Üstelik onlar 50 yıl boyunca Star Trek evrenin her detayını ezberlemiş bir izleyici kitlesine sahip. Dolayısıyla bu konuda kendimi kötü hissetmiyorum”.
Stoller, Aaron için komik bir partner hayal ederken, buna Brand’den daha uygun biri olamayacağını biliyordu. Hatta o ve Segel, Aşkzede filmi için yapılan ses sınavının ardından, Brand’i düşünüp Aldous’u tekrar kafalarında canlandırmışlardı. Yapımcı Apatow şöyle açıklıyor: “Russell inanılmaz komik, olağanüstü, büyüleyici bir adam ve biz onun bu özelliklerini mümkün olduğunca ortaya koymak istedik. Aldous aslında Russell’ın bir kademe altında”.
Ortak Yapımcı Segel, Aldous’la ilk tanıştığı günü hatırlıyor: “Russell yüzyılın keşfiydi. Göz ardı edilemeyecek cinsel bir enerjiyle dolu bir rock yıldızı görüntüsüyle ses sınavına geldiğinde bana: ‘Kusuruma bakma ama senaryonu detaylı inceleme fırsatım olmadı. Tam olarak ne istediğini bana anlatsan belki daha iyi olur’ dedi. O an onun sıkı ve bize uygun biri olduğunu anladım. Onun için tamamen yeniden yazdık”.
Brand, en favori karakterlerinden birini tekrar canlandırma fikrine oldukça açıktı. “Aldous Snow’u Aşkzede’de canlandırmanın verdiği keyif dışında, sonrasında ona verilen hayat insanın gururunu okşuyor. Bence karakterin ses getirmesinin sebebi, Nick ve Judd’un katkılarının yanı sıra, bu şöhret düşkünlüğü çağında Aldous’un sıra dışı bir ünlü olması. O sadece açık sözlü, pislik bir tip değil. Pislik bir tip ama onun kendine duyduğu güvende, hatta kendine zarar verirken bile yansıttığı bir sevimlilik ve hassasiyet var.

Bir yanıt yazın