Kontes / The Countess

Kontes (The Countess)

Konu:

Aşk, intikam ve gurur arasında kalan kanlı katil Kontes Bathory’nin yükseliş ve düşüşünün öyküsü.

1560 doğumlu kontes, 14 yaşında iken nüfuzlu bir lord ile evlendirilir. Dönemin en güzel, akıllı ve güçlü kadını olarak anılan kontes, erkeklerin hakim olduğu ve sadece onların sözünün geçtiği bir dünyaya başkaldıran bir kadın olarak öne çıktı. Bir davette kendinden oldukça genç olan Istvan’a aşık olur ve tutku dolu bir aşk yaşarlar. Fakat bu mutlulukları uzun sürmeyecektir çünkü Istvan’ın babası Kont Thurzo oğlunu ondan ayırmak için planlar kurmaktadır.

Kontesi, yaşı büyük olduğu için oğlu tarafından sevilemeyeciğine inandırır ve sonunda ancak bakirelerin kanıyla yıkanarak genç kalabileceğine inanmaya başlar. Bir sürü bakire kadın kaleye getirilir ve bir daha da görülmezler. Bu arada Erzebet de giderek daha çok delirir ve takıntılı hale gelir. Sevdiğinin babası tarafından kurulan politik bir komplonun kurbanı olduğunu farkettiğinde ise artık çok geçtir. “Kontes / The Countess” yazısını okumaya devam et

Dünyanın Sonundaki Kıta – Le Dernier Continent – Mission Antarctique – The Last Continent

THE LAST CONTINENT / DÜNYANIN SONUNDAKİ KITA

Sedna IV gemisinde…

Jean Lemire ve günümüz araştırmacıları, bilim adamları ve film yapımcılarından oluşan ekibi, 430 günde Antarktika’yı keşfetmek üzere eşsiz bir maceraya doğru yola çıkarlar. Gezegenin geri kalanından izole olmuş, bağlantısını koparmış bir yere…
Burada penguenler, foklar, balinalar ve albatroslar kuralları koyar. İnsanlarsa geçici ziyaretçilerden başka bir şey değildir.
Antarktika yer yüzünün gerçek anlamda bozulmamış tek kıtası ve bir yıldan fazla bir süredir Sedna IV ekibi dünyanın en korkulu denizlerine yelken açıyor. Gezegenin bu az bilinen kısmını bekleyen yeni tehditlere tanıklık etmek için…
Ekibimiz önlerinde giden muazzam keşifçilerin izinden giderek ve macera arayışı hevesiyle yeni keşifler ve daha iyi bir gelecek peşinde koşuyor. Kişiliklerinin ne kadar güçlü olduğunu ölçmek için sınırlarını zorluyorlar. Bu cesur ve epik macerayı yakalayıp evinize getirmek için… “Dünyanın Sonundaki Kıta – Le Dernier Continent – Mission Antarctique – The Last Continent” yazısını okumaya devam et

Küçük Deniz Kızı Ponyo / Ponyo On The Cliff By The Sea

Küçük Deniz Kızı Ponyo (Ponyo On The Cliff By The Sea)

Konu:

Miyazaki’nin Ghibli Stüdyosu ile birlikte gerçekleştirdiği 10. film olan Ponyo, yönetmenin uzun zamandır çektiği en şirin film olma özelliğini de taşıyor. Tamamı el ile çizilen Ponyo’da Miyazaki 170.000’i aşkın ayrı çizimden kullanarak kendi rekorunu kırıyor. Yaşadığı krallıktan kaçarak insane olmak isteyen küçük balık-prensesin rengârenk hikâyesini anlatan Ponyo, başta çocuklar olmak üzere 7’den 70’e bütün sinemaseverler için kaçırılmaması gereken bir film.

Hayao Miyazaki, oğlu Goro’nun çektiği Yerdeniz Öyküleri’nden sonra yeni bir Ghibli yapımıyla yeniden yönetmenlik koltuğuna dönüyor. Miyazaki’nin son filmi 2004 yapımı Yürüyen Şato’ydu. Yönetmenin son filmine adını veren Ponyo, insane olmak isteyen kırmızı elbiseli bir Japon balığı, Amacına ulaşmak isterken beş yaşındaki çocuk Sosuka ile tanışan Ponyo, bu arada istemeden dünyanın ekolojik dengesini bozuyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında Japonya’da gösterime giren film daha şimdiden gişe rekorları kırdı. Ponyo’nun öyküsünün çıkış noktası, Andersen’in masalı Küçük Deniz Kızı ve Japon halk masalı Urashima Taro. Miyazaki’nin önceki filmlerinden çok daha iyimser ve neşeli olan Ponyo, parlak pastel renkleri, el çizimi kareleri ve eşsiz masumiyetiyle büyüleyici. “Küçük Deniz Kızı Ponyo / Ponyo On The Cliff By The Sea” yazısını okumaya devam et

Franklyn

Son dönemin en çok konuşulan fantastik filmlerinden biri olan ve iki paralel dünya arasında gezinen filmin başrollerinde Eva Green (CASINO ROYALE, THE GOLDEN COMPASS, THE DREAMERS), Ryan Phillippe (CRASH, FLAGS OF OUR FATHERS, GOSFORD PARK) ve Sam Riley (CONTROL) oynuyor.

Konu:

Günümüz Londra’sı ile hayali gelecekteki, inanç ve dini fanatizmin hüküm sürdüğü tekdüze bir metropol olan Meanwhile City. Körfez Savaşı gazisi, dini bütün Esser, Londra’nın evsizlerin hükmündeki karanlık sokaklarında kayıp asi oğlunu aramaktadır. Otuzlarındaki Milo, gerçek aşkın saf ve güçlü duygularına tekrar sahip olmak için çabalayıp durmaktadır. Çekici ve yaralı güzel sanatlar öğrencisi Emilia, hayat ve ölümü ayıran ince çizgide gidip gelen intihar konulu sanat projeleri üretmektedir. Şehrin tek ateisti, başına buyruk maskeli detektif Preest sokaklarda intikam peşindedir. Tek bir kurşun, bu dört kayıp ruhun kaderini beklenmedik bir şekilde belirleyecektir. Terry Gilliam dünyasının hissiyatına yakın duran film, gerçek ile hayal arasında ustalıkla gidip gelirken, karmaşık bir senaryo örüyor. Hayat, aşk ve kaybetme duygusuna yönelik bakış açılarımızı sorgulamaya niyetlenen Gerald McMorrow, bu ilk filmiyle şimdiden yeteneğini kanıtlıyor. “Franklyn” yazısını okumaya devam et

Histeri / The Children

Histeri (The Children)

Konu:

“Bu dünyaya onları siz getirdiniz, ama onlar sizi göndermeye kararlı.”
Sakin bir Noel tatili geçirmek ve Noel’i beraber geçirmek üzere bir araya gelen iki ailenin tatili, çocukların birer birer hastalanıp, ailelerine karşı dehşet saçmaya başlamalarıyla korkunç bir hal alır.

Gösterim Tarihi: 31 Temmuz 2009
Dağıtım: Tiglon Film
İthalat: Tiglon
Yönetmen: Tom Shankland
Senaryo: Tom Shankland
Oyuncular: Eva Birthistle, Stephen Campbell Moore, Jeremy Sheffield “Histeri / The Children” yazısını okumaya devam et