Tut Sözünü

Bu dünyayı terk etmek o kadar kolay olmayabilir.
2 OCAK’TA SİNEMALARDA

Konu: Yalçın ve Bahadır çok yakın iki arkadaştır. Yalçın ne kadar fırlama ve güvenilmezse Bahadır da bir o kadar sakin ve ılımlıdır. Birbirlerine hiç benzememelerine rağmen aralarında oluşan bu sağlam dostluk, Yalçın’ın ölümüyle sonlanır. Ancak bir süre sonra Bahadır’ın kapısı hiç beklemediği biri tarafından çalınır. Karşısında Yalçın’ın hayaleti vardır ama yalnız değildir yanında ölü italyan bir trapezci olan Bernardo vardır.
Yalçın yaşarken tutmadığı bir söz yüzünden arafta kalmıştır. Taksiratçı’nın söylediğine göre Yalçın’ın araftan kurtulabilmesi için tek yol, bu sözü 3 gün içinde bulup yerine getirmesidir. Bunu yaparken ona yardım edebilecek tek kişi, yaşarken sahip olduğu yegâne arkadaşı olan Bahadır’dır.
Yıllardan beri sevdiği kadına bile açılacak cesareti bulamayan Bahadır, bu 3 gün içinde Yalçın yüzünden hayal edemeyeceği kadar belaya bulaşacak ama her şeye rağmen sözü yerine getirmeye çalışacaktır.

Yapım Şirketi: TURBUDE FİLM
Yönetmen: Oğuz Çelik
Senaryo: Kemal UÇAR – Giray ALTINOK
Danışman: Kudret SABANCI
Danışman: Aytaç AĞIRLAR
Oyuncular: KEMAL UÇAR, GİRAY ALTINOK, DEMET ÖZDEMİR, ZAFER ALGÖZ, ERKAN CAN, BURAK SERDAR ŞANAL, BÜLENT POLAT, ÇAĞDAŞ ONUR ÖZTÜRK, MEHMET ÖZGÜR, EYLÜL ÖZTÜRK, EMRAH ELÇİBOĞA

Son Umut – The Walter Divine

SON UMUT

Oscar ödüllü aktör Russell Crowe’un başrolünü ve yönetmenliğini üstlendiği; Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz ile birlikte rol aldığı SON UMUT filminin basın toplantısı ve ön gösterimi 5 Aralık’ta Zorlu Center’da gerçekleştirildi

Russell Crowe, başrolünü ve yönetmenliğini üstlendiği SON UMUT filminin Avrupa prömiyeri için Türkiye’ye geldi. Oscar ödüllü aktör, SON UMUT filminde birlikte kamera karşısına geçtiği Olga Kurylenko, Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz’la birlikte 5 Aralık’ta Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi Stüdyo’da düzenlenen basın toplantısına katıldı. Filmin başrol oyuncuları, filmle ilgili merak edilen soruları yanıtladı. “Son Umut – The Walter Divine” yazısını okumaya devam et

Ayı Paddington – Paddington

Ayı Paddington
(Paddington)

Konu: Harry Potter serisi ve Gravıty’nin yapımcısından sevimli bir ayıcığın birbirinden komik maceraları.

Perulu genç bir ayı olan Paddington, ailesinden uzakta, teyzesi Lucy tarafından büyütülmüştür.

Teyzesinin Emekli Ayılar Evi’nde yaşamaya başlamasının ardından, bir geminin cankurtaran botuna binip kendisine bir yuva bulmak için. Londra’da Paddington istasyonuna vardığında kaybolur ve şehir hayatının hiç de beklediği gibi olmadığını anlar. Onu tesadüfen bulup, boynuna asılı “Lütfen bu ayıya iyi bakın. Teşekkürler.” yazısını okuyan Brown ailesi, geçici olarak yuvalarını açar ve ayıcığın adını da, onu buldukları bu istasyonun adı olan “Paddington” koyarlar. Sevimli ayıcığın şansı tam da iyiye giderken, onun ender görünen bir ayı türü olduğunu fark eden müzede görevli bir hayvan doldurma sanatçısının dikkatini çeker. O andan sonra işler karışacak ve Paddington yabancısı olduğu bu yerde, birbirinden komik ve heyecanlı maceralara atılacaktır. “Ayı Paddington – Paddington” yazısını okumaya devam et

Aşk-ı Sûzan

Aşk-ı Suzan

“Sinopsis”: Yusuf (Yasef), 19 yaşında, ketum, bir o kadar aksi, kendisiyle ve hayatla bir türlü barışamayan, çevresini sürekli sorgulayan ve bu sorgulama neticesinde Tanrı inancını da yitirmiş üniversite öğrenimi gören bir gençtir. Hırçın, olmadık yerde parlayan Yusuf, Jacklin’in de oğludur. Onu ailesine ve çevresine hırçın yapan tek sebep ise bu zamana kadar babasız büyümesidir… Annesi Jacklin babasızlığını bunca yıl Yusuf’a hissettirmemeye çalışsa da, Yusuf’un babasız büyümesi, Yusuf’un içinde hep bir kanayan yara olarak kalmış ve Yusuf bir şekilde babasızlığın vermiş olduğu acıları hep kendinde hissetmiştir. Annesi Jacklin babasının öldüğünü söylese de, Yusuf bilinçlendiğinde ölmediğini anlamış ve kendisini bu zamana kadar hiç arayıp sormayan babasını hiç affetmemiş, bir fotoğrafı bile olmayan babasına bu yaşına kadar hep hınç beslemiştir. “Aşk-ı Sûzan” yazısını okumaya devam et