Gönül Avcısı – L’arnacoeur – Heartbreaker

GÖNÜL AVCISI
(HEARTBREAKER)

Alex’ (Duris), son derece etkileyici, komik, oldum olası havalı ve daha da önemlisi, kadınların hayır diyemediği bir tip ve onun çok profesyonel bir işi var: İlişkileri bozmak. Ünüyle doğru orantılı bir ücret karşılığında, bir kaç hafta içinde, her koca, sevgili ya da nişanlıyı, “eski” sıfatına kavuşturmak konusunda ondan daha başarılı kimse olamaz!  Gizlenerek, telefon dinleyerek, sahte kimliklerle, insanın içini eriten o gülümsemesiyle ve akla gelebilecek daha binbir çeşit numarayla, söz verdiği işi kesinlikle yerine getiriyor!
Juliette (Paradis) ise gencecik, çok güzel, özgür ruhlu ve bağımsız bir zengin kız. En büyük tutkuları alışveriş yapmak ve güzel şaraplar tatmak. Bir de, “Dirty Dancing” filmini kare kare ezbere biliyor. On gün sonra, hayatının aşkıyla (Andrew Lincoln) evlenecek ama babası bu işe pek sıcak bakmıyor.
Alex, görünürde kusursuz denebilecek bu çifti ayırmak üzere işe alındığında, kendisini zamana karşı kazanması gereken hareketli bir yarışın içinde bulur. Bu yarışta, Paris’in güneşli sokaklarından, Fas’ın moda dünyasına sürüklenecektir. Alex, neredeyse imkânsız olan bu çok eğlenceli baştan çıkarma operasyonunda, kendi peşine düşen acımasız alacaklıların, öfkeli eski kocaların ve hatta Juliette’in elinden zor kurtulacaktır.
Ama en kötüsü, belki de, aşk söz konusu olunca, mükemmel bir plan yapılamayacağını, kendi zararına da olsa, anlayacaktır. “Gönül Avcısı – L’arnacoeur – Heartbreaker” yazısını okumaya devam et

Zor Hedef – A Bout Portant – Point Blank

ZOR HEDEF
(POINT BLANK)


Konu:

Samuel ve Nadia için hayat güzel gidiyordu. İlk bebeklerinin doğmasına çok az kalmıştı. Aynı zamanda Samuel sağlık görevlisi belgesini almak için çalışıyordu. Ama bir gün herşey değişti… Nadia, Samuel’e saldıran adamlar tarafından kaçırılır. Samuel kendine geldiğinde telefonu çalmaktadır. Polis gözetiminde hastanede yatan adamı oradan çıkarmak için sadece üç saati vardır. Samuel’in kaderi polisin hırsızlık suçundan peşinde olduğu Sartet’e bağlıdır. Eğer karısını bir daha görmek istiyorsa Samuel çok hızlı davranmalıdır. “Zor Hedef – A Bout Portant – Point Blank” yazısını okumaya devam et

Troll Avı – Trolljegeren – Troll Hunter

SİNOPSİS

Hükümet tasalanacak bir şey olmadığını, Norveç dağlarında ve ormanlarında sorun çıkaran ayılardan ibaret bir şey olduğunu söylüyor. Ama yerel avcılar ve gerçeği ortaya çıkarmak isteyen üç kişilik bir öğrenci grubu buna inanmıyor. Ellerinde bir kamerayla, onlarla hiçbir işi olmayan, gizemli bir “kaçak avcının” izini sürerler. Ama ısrarları, kaçak avcının peşinde olduğu şeylerin tam anlamıyla yoluna çıkmalarını sağlar: Yani trollerin. Çok geçmeden kendilerini kır saçlı, pek de inandırıcı görünmeyen kahraman olan Trol Avcısı’nın her hamlesini görüntülerken bulurlar: Sadece masallarda olduğuna inanılan yaratıkların sırlarını gün ışığına çıkarmak için hayatlarını riske atarlar.
Norveçli senarist/yönetmen André Ovredal, tüyler ürpertici gerilim ve kara mizahla dolu, heyecan verici derecede eğlenceli bir yaratık filmi olan Trol Avcısı filmini sunar. Son derece güzel Norveç kırsallarında çekilen Trol Avcısı, işinden usanmış bir devlet görevlisi olan, emektar bir avcının Norveçlilerin sadece çocukluklarında dinledikleri öykülerden bildikleri canavarların dünyasına ışık tutmasın anlatıyor. Öğrencilerin ve seyircilerin bu avcının anlattığı olasılıksız öykülere inanması çok sürmez. “Troll Avı – Trolljegeren – Troll Hunter” yazısını okumaya devam et

Şeytanı Gördüm – Akmareul Boatda – I Saw The Devil

Şeytanı Gördüm
(Akmareul Boatda – I Saw The Devil)

“A Tale Of Two Sisters (Karanlık Sırlar)”, “The Good, The Bad and The Weird”, “Acı Tatlı Hayat” gibi filmleriyle tanıdığımız ödüllü Güney Koreli yönetmen Ji-woon Kim’un yeni filmi “I SAW THE DEVIL / ŞEYTANI GÖRDÜM” 27 Mayıs 2011 de sinemalarda!

Konu:

Kyung-chul zevk için insanları öldüren tehlikeli bir psikopattır. Yıllardır peşinde olan polis henüz onun nasıl göründüğünü bile öğrenememiştir. Kyung-chul, emekli bir polis şefinin kızı olan Joo-yeon’u gözüne kestirir. Kızı acımasızca işkence edip öldürmeyi kafasına koyan katil, onu izlemeye başlar. Joo-yeon’un ölümü, gizli ajan olan nişanlısı Dae-hoon’u çok sarsar ve katili bulmaya karar veren adam, bunun için bir canavara dönüşmesi gerekse bile, öcünü almak için elinden gelen her şeyi yapacağına yemin eder. “Şeytanı Gördüm – Akmareul Boatda – I Saw The Devil” yazısını okumaya devam et

İhanet – Partir – Leaving

İHANET
(PARTIR – LEAVING)

“MUHTEŞEM BİR FİLM” – TELERAMA
“GÖRKEMLİ BİR AŞK HİKAYESİ” – LE JOURNAL DU DIMANCHE
“KRISTIN SCOTT THOMAS BÜYÜLÜYOR” – SCREEN DAILY
“DUYGU YÜKLÜ VE ETKİLEYİCİ BİR DRAMA” – LE PARISIEN
“KRISTIN SCOTT THOMAS’IN EN İYİ PERFORMANSI” – TELE OBS

Konu:
Suzanne kırklı yaşlarında, Güney Fransa’da yaşayan iki genç çocuk annesi bir doktor eşidir. Sürdürmekte olduğu burjuva hayatından sıkılan Suzanne, çocuklarını yetiştirmek için bırakmak zorunda kaldığı eski mesleği fizyoterapistliğe tekrar başlamaya karar verir. Kocası arka bahçelerine bir muayenehane açmasına izin verir. İnşaat işinin başındaki kişi ise daha önce hapse girmiş olan zor işlerin adamı Ivan’dır. Ivan ve Suzanne bir araya geldiklerinde aralarındaki çekim ani ve şiddetlidir. Suzanne herşeyden vazgeçip tutkularını doya doya yaşamaya karar verir. Aralarındaki çekim ve ihtiras tüm hızıyla sürüyorsa da, bu tutku engelleri aşmaya yetecek midir? “İhanet – Partir – Leaving” yazısını okumaya devam et