ÇİZMELİ KEDİ
11 EYLÜL’DE SİNEMALARDA
CHARLES PERRAULT’NUN MEŞHUR ÇİZMELİ KEDİ MASALINDAN YAPILAN SERBEST BİR UYARLAMA
Bir değirmencinin küçük oğluna, sihirli çizmeler giyen ve konuşan, tuhaf bir kedi miras kalır. Kedi, dalavere ve mizah yoluyla değirmencinin küçük oğlunun tek aşkı dans etmek olan Prenses’in kalbini fethedip onunla evlenmesine yardım eder. Başka kötü karakterler de Prenses’le evlenmeyi arzu etmektedir ve bu düğüne mani olmak için ellerinden gelen her şeyi deneyeceklerdir…
Tür: Animasyon ( CGI )
Bütçe: 35 milyon dolar
Hedef Seyirci: Aile
Özgün Film Müziği: Moriarty
Süre: 82 dk.
Yönetmen: Jerome Deschamps, Pascal Hérold
Senaryo: Pascal Hérold
KARAKTERLER
Çizmeli Kedi
Kedi öykünün ana kahramanıdır. Sihirli çizmeleri vardır. Değirmencinin oğlu olan arkadaşı Pete’e Prenses’le evlenmesine yardım edeceğine dair söz verir. Bu sokak kedisinde efendilikten eser yoktur—bira içer, kocaman göbeği vardır, ayrıca yalancının tekidir ama tatlı bir yalancıdır.
Pete (Değirmencinin Küçük Oğlu)
Pete değirmencinin en küçük oğludur. Babası, ölmeden önce değirmenin kedisini ona verir ve Pete’in geleceğinin parlak olacağını tahmin eder. Pete ise babasına ancak sözde güvenir.
Hikayenin başında, Pete ailesi olmayan, değirmen kedisiyle birlikte hayat yolunda yalnız yürüyen bir çocuktur. Dış dünyayla, yani yetişkinlerin dünyasıyla cesurca ve iyimserlikle yüzleşir. Prenses’e duyduğu aşk, hayatında önem verdiği tek şey gibi görünmektedir.
Prenses
Prenses’in hayatta iki tutkusu vardır: Dans ve müzik. En muhteşem opera aryalarını son derece kişisel bir üslupla icra eder. Pek de iyi huylu sayılmaz ama para ve sosyal statü kaygıları yerine daha güzel duyguları tercih eder. Bu yüzden, sihirli dürbünü sayesinde yalnızca genç bir değirmenci olduğunu bildiği, sahte “markiden” çok etkilenir.
Kral
Kral oldukça haşmetlidir doğal olarak… Ama ha deyince uyuya kalmaktan da kendini alamaz. Aslında hiç kimseyi can kulağıyla dinlemez.
Kraliçe
Kraliçe biraz mıymıntı ve her zaman her şeyi anlamaz ama ailesi mutlu olunca o da hemencecik memnun olur. “Tatlı” Kral’ını kibarca sever ve “tatlı” bir çocuk bulabilsin diye kızı için de parti verir… Carabas Markisi neden olmasın ki?
Kethüda
Kethüda öykünün kötü adamıdır. Kral olabilmek için Prenses’le evlenmek ister. Yaptığı şekerleme sayesinde Prenses’in muhtemel taliplilerini kurbağaya dönüştürerek hepsinin icabına bakar. İçindeki kötülük o kadar etkilidir ki en sonunda seyircinin duygularını kamçılar.
Dev
Dev, istediği şekle dönüşebilen bir karakterdir ama sihir güçleri zayıflamaktadır. Artık kendini kontrol edememektedir. Okyanusta yola çıkan bir kaptan olduğunu ve şatosunun tuhaf bir taş gemi olduğunu hayal eder. Dev, kötü Kethüda’nın temin ettiği kurbağaları yer. Ama devliğin ona göre bir şey olmadığı gün gibi ortadadır…
Soytarı
Haşmetli ve kudretli kral dahil olmak üzere herkese karşı küstah, kurnaz ve hünerli olan Soytarı’nın kaçık olduğunu düşünür insanlar. Soytarı, tuhaf bir şekilde zeki ve kurnaz biridir.
Kambur
Kethüda’nın günahkar mahkumu olan Kambur, özünde iyi bir karakterdir ve bir gün iyi şeyler yapacağına dair umudunu kaybetmez.
Marcel
Marcel de iyi karakterlerden biridir. Kötümser ve kaderci Marcel’i hiçbir şey yerinden kıpırdatamaz. Dev’i sakinleştirmek için org çalar çünkü en ufak bir öfke anında Dev, kocaman bir mürekkep balığına dönüşür.
YÖNETMENİN NOTU
Çizmeli Kedi 3 boyutlu CGI, uzun metraj bir animasyon filmidir.
Öykü ünlü Fransız yazar Charles Perrault tarafından yazıldı. Bu muhteşem masalın henüz Hollywood’da çekilmemesinin nedeni muhtemelen öykünün insanın zevkini okşayan ahlaksızlığı. Yine de, Bruno Bettelheim’ın masallar üzerine yaptığı psikanalitik incelemede söylediği gibi, çocuklara en üst sosyal sınıfta bulunmasalar bile hayatlarında başarılı olabileceklerini anlatmak önemli gibi görünmektedir. Kısacası, bazı durumlarda birkaç yalan söylemek o kadar da önemli bir şey değildir…
Aslına bakacak olursanız yeni bir 3D animasyon stüdyosuna başladım: Studio Delacave. Duran Duboi animasyon şirketinde ve özel efekt stüdyosunda benimle birlikte çalışan, en iyi ekibim benimle birlikte Delacave’ye geldiği için son derece şanslıyım. Görüntü çevriminde kullanılan teknoloji eşsiz ve sinema için bir devrim niteliğinde. Nadeo şirketi bizim şirketimizle birlikte, 3D kullanımını son derece akıcı hale getiren, gerçek zamanlı, yüksek tanımlı teknoloji geliştirdi. Elde edilen reaksiyon kalitede gerçek anlamda bir iyileşme sağladı.
Sanat ve özellikle animasyona ilişkin hususlara gelecek olursak, Key Frame tekniğini kullanmaya karar verdik. Manüel animasyona yönelik bu tutkulu karar, bildiğim kadarıyla, elektronik sinyaller yoluyla insan hareketleri sayesinde görüntüleri aşırı derecede bir mükemmeliyetle yeniden üreten Hareket Yakalama animasyonuyla karşılaştırılacak olursa çok yüksek kaliteyi garanti eder. Animasyoncunun bakış açısına uygun bir karar ve özgür irade, animasyonun ilk zamanlarında Walt Disney tarafından benimsenen bir şeydi ve Pixar ile Dreamworks gibi büyük Amerikan stüdyolarında durum hala böyledir.
Yönetmenlik bakımından irdeleyecek olursak, Çizmeli Kedi yönetmen Hérold ile Deschamps’ın farklı yeteneklerinin harmanıdır. Bilgisayar animasyonu teknikleri insan mizahına yönelik güçlü bir sanatsal bakış uğruna kullanılmıyorsa, 3D animasyonun sanatsal bakımdan korkunç bir tuzak olduğuna uzun zaman önce ikna olmuştum. Lafın kısası, ne kadar teknik cihazınız varsa, o kadar çok insanlığa ihtiyacınız olur. Ve tiyatrodan daha insancıl başka ne olabilir ki… İşte o yüzden Jérôme Deschamps ve Macha Makeïeff’in bu projede bana katılmasını istedim. Jérôme ve Macha tiyatroda ve operanın yanında televizyonda da son derece kişisel yönetim üsluplarıyla tanınır. Jérôme rollerden bazılarını, en göze çarpanı kediydi, kendisi oynadı ama aynı zamanda öykünün diğer karakterlerine can vermek için Yolande Moreau, Jean-Claude Bolle-Redat, André Wim, Louise Deschamps, Atmen Kelif, Hervé Lassince ve Patrice Thibault gibi büyük yeteneklerle çalıştı.
Macha Makeïeff, karakterlerin kostümlerini yaratarak Deschamps’ın dünyasına son derece kişisel bir dokunuş sağlamada oldukça becerikliydi. Aynı zamanda Prenses’i seslendiren Louise Deschamps da filmin koreografisini üstlendi. Filmimizde müziğin ve dansın ne kadar önemli olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, Juliette Deschamps’ın müzik yönetmenliğindeki yeteneği kullanılmak üzere hazır bekliyordu. Ona muhteşem bir şekilde yardım eden ise Fransız-Amerikan bir müzik grubu oldu: Moriarty. Deschamps ailesi kelimenin en basit tanımıyla muhteşem bir aile…
Özetlemek gerekirse, bu film dört şeyi başarmayı hedefliyor:
• Alışılmadık ahlaki değerler içeren, hoş bir öykü anlatmak
• Muhteşem bir genç grafik tasarımcısı ve animasyoncu ekibine güven duymak
• Uluslararası sinema seyircisini memnun edebilmek adına 3D animasyonun en yüksek kalite standartlarını sergilemek
• Olağandışı bir ailenin yeteneklerini sergilemelerine hizmet etmek: Deschamps.Pascal Hérold
PASCAL HÉROLD: YAPIMCI – YÖNETMEN
Pascal Hérold 1984’te Duran Duboi grubunu kurdu. Yaratık IV, Jeanne d’Arc (“The Messenger: The Story of Joan of Arc”), Amélie, Asterix ve Immortal (Ad Vitam) gibi yüzden fazla filmde özel efektlerin geliştirilmesi Duran Duboi’de gerçekleşti. Studio Delacave’nin kurulmasıyla birlikte, Pascal iki yıldan kısa bir sürede uluslararası bir animasyon stüdyosu kuran bir grafik tasarım ve araştırma ekibi kurdu.
JÉRÔME DESCHAMPS: YÖNETMEN
Jérôme Deschamps bir tiyatro oyuncusu ve yönetmeniydi ama şimdi sinema alanında çalışıyor. “Conservatoire Supérieur d’Art Dramatique de Paris” (Paris Drama Okulu) okulunu bitirmesinin ardından, Comédie Française’de üç yıl bulundu. Ardından Macha Makeïeff’le birlikte yönettikleri şirketi kurdu: Les Deschiens. Eylül 2005’te, Paris’teki “Opéra Comique” yönetmek üzere Deschamps seçildi.
Resimler: