Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi / The Curious Case of Benjamin Button

“Alışılmadık şartlar altında dünyaya gelmişim”.

İşte F. Scott Fitzgerald’ın 1920’lerde yazdığı ve seksenli yaşlarında doğup, geriye doğru yaşlanan bir adamı konu alan hikayesinden uyarlanan “Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi” böyle başlıyor: Benjamin Button hepimiz gibi zamanı durduramayan bir adamdır. Birinci Dünya Savaşı’nın sonunda, 1918’de, New Orleans’tan başlayıp 21. yüzyıla uzanan serüveniyle, onun hikayesi herhangi birininkinden daha sıradışı bir hayatı içerir. Film, pek de sıradan olmayan bu adamın yaşadığı serüven içinde karşısına çıkan kişilerin ve yerlerin, bulduğu ve kaybettiği aşkların muazzam öyküsünü, hayatın keyifleri ile ölümün hüznünü ve zamanın ötesine uzanan şeyleri konu alıyor.

Paramount Pictures ve Warner Bros. Pictures bir Kennedy/Marshall yapımı olan David Fincher filmi “Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi”ni sunar. Başrollerini Brad Pitt, Cate Blanchett, Taraji P. Henson, Julia Ormond, Jason Flemyng, Elias Koteas ve Tilda Swinton’ın paylaştığı filmi David Fincher yönetti. F. Scott Fitzgerald’ın kısa öyküsüne dayanan hikayeyi Eric Roth and Robin Swicord yazdı, Eric Roth senaryolaştırdı. Filmde Kathleen Kennedy, Frank Marshall ve Ceán Chaffin yapımcı olarak görev aldı.

“Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi”nin kamera arkası ekibi, görüntü yönetiminde Claudio Miranda, yapım tasarımında Donald Graham Burt, kurguda Kirk Baxter ve Angus Wall, kostüm tasarımında ise Jacqueline West’ten oluşuyor. Filmin müziği Alexandre Desplat’nın imzasını taşıyor. “Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi / The Curious Case of Benjamin Button” yazısını okumaya devam et

Öldür Beni

Ozan ve Atilla köy köy gezip köy yaşantısı, yöresel yemek tarifleri gibi konuları çekerek TV programı yapan iki arkadaşlardır.

Bir gün Dikilinin gizemli bir köyüne gelirler. Orada Emine Teyzenin esrarengiz şerbetinden içen Ozan’ın hayatı değişir. Bu değişikliğe anlam veremez. Anlamaya çalışırken ölümsüz olduğunu fark eder. Köyü terk etmek isterler ama şerbetin bir etkisi de içenlerin köyü terk edememesidir.

Şerbetten içmemiş olan Atilla arkadaşını orda bırakarak kaçıp gider. Ozan köyde yalnız başına kalır. Köyün muhtarı Hulusi Dede ona yardımcı olur, onu teselli eder.

Bir süre sonra kız arkadaşı Duygu da yanına gelir. Fakat Ozanın ölümsüz olduğunu öğrenmesi yaşadığı olaylara anlam verememesi kafasını iyice karıştırır ve Ozanı terk edip o da köyden gider.

Bir süre sonra tek ölümsüzün kendisi olmadığını, bu köydeki herkesin Emine Teyzenin şerbetinden içmiş olduğunu fark eder. “Öldür Beni” yazısını okumaya devam et

Beşir’le Vals / Waltz With Bashir

66. Altın Küre Ödülleri’nde Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’nü alan WALTZ WITH BASHIR – BEŞİR’LE VALS ülkemizde 6 Şubat’ta vizyona giriyor.

Film, 2008 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan ve en çok ses getiren yapımlarından biri. Yönetmenin otobiyografik çalışması olan animasyon, tarihin önemli bir sayfasına vicdani ve sorgulayıcı biçimde yaklaşıp, savaşın anlamsızlığını derinden hissettiriyor. 2008 Antalya Film Festivali ve Filmekimi’nde gösterildi.

Konu: Bir gece, yönetmen Ari Folman barda arkadaşıyla oturmuş sohbet etmektedir. Arkadaşı, Ari’ye durmadan gördüğü bir kabustan bahseder. Kabusunda 26 tane vahşi köpekten kaçıyordur. Bu kabusun, iki adamın da Lübnan Savaşı’nda yaşadıklarıyla ilgisi olduğu kanısına varırlar. Ari, şaşırtıcı biçimde, hayatının o dönemiyle ilgili pek bir şey hatırlamadığını fark eder. Bu ilginç durum karşısında, dünyanın dört bir yanından dostlarını ve asker arkadaşlarını bulup savaşta yaşananlar hakkında konuşmaya karar verir. O dönemle ve kendisi ile ilgili gerçeği ortaya çıkarması gerekmektedir. Ari bu gizemi deştikçe, hafızası gerçeküstü resimlerle uyanmaya başlar. “Beşir’le Vals / Waltz With Bashir” yazısını okumaya devam et

Dünya & Desie / Dunya & Desie

Farklı nedenlerle Amsterdam’dan Fas’a doğru macera dolu bir yolculuğa çıkan iki arkadaşın kalpleri sarıp sarmalayan sıcacık hikâyesi. Emmy Ödülü adayı TV dizisinden uyarlanmış.

DUNYA & DESIE, iki yakın arkadaşın hikâyesini anlatan bir yol filmi. Dünya, ramazan, imamlar ve Mekke sembolleriyle yetiştirilmiş Faslı bir kızdır. Desie ise, peynir, tahta nalınlar ve laleler kadar Hollandalıdır. 18. yaş gününde, Dunya ailesinin onu Faslı bir kuziniyle evlendirmek istediğini öğrenir. Fakat bu fikir ona pek de cazip gelmemektedir. Bu esnada Desie hamile kalmış ve babasıyla görüşmeye karar vermiştir. Babasının Fas’ta yaşadığını öğrenen Desie, onu bulmak üzere Dunya’yla birlikte Fas’a doğru, son derece heyecan verici ve macera dolu bir yolculuğa çıkacaktır. Ancak Fas Amsterdam değildir. Yolculuk boyunca yüz yüze kalacakları kimi olaylar onları hayatları üzerine yeniden düşünmeye ve belli kararlar almaya sevk edecektir. “Dünya & Desie / Dunya & Desie” yazısını okumaya devam et

Şüphe / Doubt

25 milyon dolar bütçeli DOUBT-ŞÜPHE beş dalda Oscar ödülüne aday
Dört başrol oyuncusunun birden Oscar ödülüne aday gösterilmesiyle sinema tarihine adını altın harflerle yazdıran “Doubt-Şüphe”  adlı filmin bir başka özelliği de efsanevi oyuncu Meryl Streep’in bu filmdeki rolüyle onbeşinci Oscar adaylığını elde etmesi…
Beşer dalda Oscar, Altın Küre ve ABD Oyuncular Derneği ödülüne aday gösterilen: “DOUBT-ŞÜPHE”nin konusu sonbahar üzerine kurulu.Bir zamanlar parlak ve yeşil olan fikirler artık kahverengiye dönüşmüş ve toprağa düşmüştür. Yepyeni bir çağın taze fikirleriyle yer değiştirmek üzeredirler. Bu yeni bir kültürün gelişidir.
John Patrick Shanley

Walt Disney/Miramax filmi “Doubt-Şüphe”yılın en iyi kadın oyuncusu(Meryl Streep), en iyi yardımcı oyuncuları (Philip Seymour Hoffman, Amy Adams, Viola Davis) ve en iyi uyarlama senaryosu dahil beş dalda Oscar ödülüne aday gösterildi. “Şüphe / Doubt” yazısını okumaya devam et