Yabancı

Sinopsis: Özgür, devrimci mücadele sonrası, 80 darbesiyle, Fransa’ya iltica etmiş bir anne babanın kızıdır. Paris’te doğup büyümüş ve Türkiye’yi hiç görmemiştir. Annesi o çok küçükken ölmüş; Özgür babasıyla büyümüştür. Özgür hayatla bağları oldukça kopuk, bütün dünyaya, aşka, aileye, kavramlara, aidiyete kısaca her şeye ama en çok da kendine “yabancı” genç bir kadındır.

Hikaye Paris’te Özgür’ün, babası Hüseyin’in ölüm haberini almasıyla başlar. Babasının ölümüne “verilmesi uygun” tepkilerin hiç birini vermez. Ancak onun evinde bulduğu vasiyet niteliğindeki bir mektup Özgür’ü çok etkiler ve genç kadın babasının son arzusunu yerine getirmek üzere onu İstanbul’a gömmeye karar verir. Babasının cenazesini alarak İstanbul’a gelir. Ancak babası Türk vatandaşı değildir.

İstanbul’da, babasını defnedebilmesi için ölü gömme belgesinin, bu belge için de onun T.C. nüfus kağıdının gerektiğini öğrenir. Ancak babasının nüfus cüzdanı yoktur. Böylece Özgür zorlu bir mücadelenin içine girer. “Yabancı” yazısını okumaya devam et

Yabancı, Bir Türkiye öyküsü…

Yönetmen Görüşü

Yabancı, bir İstanbul, bir yol, bir kadın, bir Türkiye öyküsü…

Yabancı, Özgür adında 30’larındaki bir kadının öyküsü. Paris’te mülteci olarak bulunan bir babanın kızı Özgür. Anavatanını hiç görmemiş olan bu kadının yolculuğu, babasının ölümü sonrası, onun vasiyeti üzerine cenazeyi Paris’ten, İstanbul’a getirmesiyle başlıyor.

Karakterimiz yanında geçmişini de bir cenaze olarak taşıyor. Bu geçmiş, aslında sadece ebeveynlerinden ibaret. Aidiyeti ve kökleri yok. Köksüz olmak filmde yabancılığı yaratan bir olgu haline dönüşüyor. Mülteci bir ailenin çocuğu olan Özgür, yalnızca ülkesine değil bütün dünyaya yabancı.

İstanbul’un, bir kent olmanın ötesinde, Türkiye coğrafyasının bütün renklerini taşıdığını düşünüyorum. Ülkesini hiç görmemiş olan Özgür için, İstanbul yolculuğu, bir anlamda Türkiye yolculuğuna eş değer. “Yabancı, Bir Türkiye öyküsü…” yazısını okumaya devam et