Bu İşte Bir Yalnızlık Var

“BU İŞTE BİR YALNIZLIK VAR”
13 ARALIK’TA SİNEMALARDA!

Yapımcılığını Fida Film’in üstlendiği, başrollerinde Özgü Namal ve Engin Altan Düzyatan’ın yer aldığı, yönetmenliğini Romantik Komedi filminin de yönetmeni olan Ketche’nin yaptığı “Bu İşte Bir Yalnızlık Var” filmi Vodafone Red’in katkılarıyla 13 Aralık’ta vizyona giriyor. Vodafone Red’liler sinemada haftanın 7 günü “Bu İşte Bir Yalnızlık Var”a ve diğer istedikleri filmlere bir bilet aldıklarında, ikinci bilete ücretsiz sahip olacaklar.
Özgü Namal ve Engin Altan Düzyatan’ın yanı sıra; Emin Gürsoy, Gaye Gürsel, Ümit Erdim, Devrim Akın ve Merve Ateş’in de kadrosunda bulunduğu filmin konuk oyuncuları ise; Atiye, Turgut Berkes, Wilma Elles ve Polat Bilgin.
Tuna Kiremitçi’nin yüzbinlerce okuyucuya ulaşan ve çok ses getiren aynı adlı romanından uyarlanan, senaryosunu “Beni Unutma” filminin de senaristi olan Burak Göral’ın yazdığı “Bu İşte Bir Yalnızlık Var” filminin müzikleri ise ünlü müzisyenler İskender Paydaş ve Tarkan Gözübüyük tarafından yapıldı. Çekimleri İstanbul Galata, İzmir ve Adalar’da ve konser sahneleri Bostancı Gösteri Merkezi ve Küçükçiftlik Park’ta yapılan “Bu İşte Bir Yalnızlık Var” 13 Aralık’ta seyircisiyle buluşacak… “Bu İşte Bir Yalnızlık Var” yazısını okumaya devam et

Gelecek Uzun Sürer

GELECEK UZUN SÜRER

SİNOPSİS

İstanbul’da bir üniversitede müzik araştırmaları yapan Sumru (28), ağıt derlemeleri ile ilgili yaptığı tez çalışması için birkaç aylığına ülkenin güneydoğusuna yolculuğa çıkar. Kısa süreliğine çıktığı bu yolculuk, hayatının en uzun yolculuğuna dönüşür. Bu yolculukta Sumru’nun yolu Diyarbakır sokaklarında korsan DVD satan Ahmet, Diyarbakır’da tek başına kalmış yıkık dökük kilisenin bekçisi olan Antranik amca ve bölgede sürmekte olan ‘adı konulmamış savaşa’ tanıklık eden pek çok karakterle kesişir.

Sumru, üç ay boyunca kaldığı Diyarbakır’da peşinde olduğu ağıtların hikayelerini ararken kendi ertelediği acısıyla da yüzleşir. Diyarbakır’dan Hakkari’de bulunan boşaltılmış bir dağ köyüne doğru yola çıkarken bu tehlikeli yolculuğa anlam veremeyen Ahmet’in “Neden bu köy, orada ne var?” sorularını yanıtsız bırakır. “Gelecek Uzun Sürer” yazısını okumaya devam et