Suç Bende – The Crime is Mine

Suç Bende – The Crime is Mine

Ünlü yönetmen François Ozon’dan başrolde Isabelle Huppert ile gizem dolu bir suç draması.

1930’ların Paris’inde güzel, genç, meteliksiz ve yeteneksiz bir aktris olan Madeleine, ünlü bir yapımcıyı öldürmekle suçlanır. İşsiz genç bir avukat olan en yakın arkadaşı Pauline’in yardımıyla meşru müdafaa gerekçesiyle beraat eder. Gerçek ortaya çıkana kadar şöhret ve başarı ile dolu yeni bir hayata adım atar.

François Ozon, Peter Von Kant’ın ardından Fransa’nın süper yıldızlarıyla ışıldayan çılgın bir komediyle geri dönüyor. Bu muzip polisiye komedi, 1930’larda Fransa’da geçiyor. Dönemin uçuk Amerikan komedilerinden esinlenen Ozon’un “nihayetinde kız kardeşliğin zaferi hakkında” diyerek tarif ettiği Suç Bende, iki iyi arkadaş, Madeleine ile Pauline’in, etraflarında dönen erkeklerin saflık ve aptallıklarından faydalanmalarını konu alıyor.

“Suç Bende – The Crime is Mine” yazısını okumaya devam et

Aİ – EO

Aİ – EO

Usta Polonyalı sinemacı Jerzy Skolimowski, yedi yıl aradan sinemaya muhteşem bir dönüş yaptı ve hüzünlü bir eşeğin kocaman gözlerinden dünyanın halini beyazperdeye aktardı. Polonya’da bir sirkte doğan Aİ’nin başkahramanı hayat yolunda hem iyi hem kötü insanlarla karşılaşıyor; kader onu hem felaketlerle hem sınırsız mutlulukla sınıyor, ancak o her şeye rağmen masumiyetini hiç kaybetmiyor. Bugüne dek kendisini ağlatabilen tek film olan Robert Bresson’un 1966 klasiği Au Hasard Balthazar / Rastgele Balthazar’dan esinlenen Skolimowski, bu duygusal, şiirsel, çağdaş meselin başrolündeki eşekler için şöyle diyor: “Eşekler yumuşak, narin, saygılı, kibar, sadıklar. Anı dibine kadar yaşıyorlar. Asla kendilerini beğenmiş değiller, mükemmel oyuncular”. Aİ, Skolimowski’nin bu içten hayranlığını izleyicilere ince bir sızıyla geçiriyor. Aİ, Polonya’nın Oscar adayı olarak açıklandı.

“Aİ – EO” yazısını okumaya devam et

GRETA

GRETA

Tatlı, naif, genç bir kadın olan Frances, metroda bulduğu çantayı gerçek sahibine
götürmek için bir dakika bile düşünmez. Çantanın sahibi ise Greta’dır; klasik müzik aşığı ve acı dolu bir yalnızlık taşıyan, egzantrik, Fransız bir piyano öğretmeni. Yakın bir zamanda annesini kaybetmiş olan Frances, dul Greta’ya kısa bir sürede yakınlaşır ve ikisi hızlı bir şekilde arkadaş olurlar.

Oscar® ödüllü yönetmen Neil Jordan’in bu gerilim filmi, Greta’nin başlangıçtaki annelik cazibesinin yok olmaya başlaması ve Frances’in, Greta’nin hayatının hiç de söylediği gibi olmadığını fark etmesiyle birlikte giderek daha rahatsız edici bir hal alır.

Moretz ve Huppert, Maika Monroe, Colm Feore, Stephen Rea’ya eşlik ediyor. Neil Jordan, Ray Wright ile birlikte senaryosunu yazdığı filmin yönetmenliğini de üstleniyor.
Yapımcılar; Sidney Kimmel, John Penotti, James Flynn, Lawrence Bender, Karen Richards iken, filmin distribütörlüğü ise Universal Pictures gerçekleştiriyor.

“GRETA” yazısını okumaya devam et

Eva

EVA

SİNOPSİS: Ölen müşterisinin yazdığı oyun metnini çalan genç ve yakışıklı jigolo Bertrand; bir yıl sonra başarılı, popüler ve merakla takip edilen bir oyun yazarı haline gelmiştir. Artık Paris’te lüks bir dairede yaşayan ünlü yazarın tek sorunu; yazması gereken yeni oyunudur. Bu arayış içinde bir gün, gizemli ve çekici bir eskort olan Eva’yla tanışır. Aralarındaki ilişki, zamanla Bertrand’ın hayatını mahvedecek bir takıntıya dönüşecektir. İki başarılı oyuncu Isabelle Huppert ile Gaspard Ulliel’i bir araya getiren Eva, 68. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarıştı.

Tür: Dram, Romantik
Yapım Yılı: 2018
Dil: Fransızca “Eva” yazısını okumaya devam et

Mutlu Son – Happy End

Happy End / Mutlu Son

Haneke, bu yıl Cannes Film Festivali’nde yarışan son filmi Mutlu Son’da alameti farikası olan sorunlu aileler, kuşaklararası intikam, bastırılmış suçluluk duygusunun yarattığı tahribat gibi temaları yeniden ele alırken arka planda da Avrupa’daki göçmen krizini anlatıyor. Fransa’nın kuzeyindeki Calais’de görünüşte oldukça rahat ve zengin bir şekilde yaşayan Laurent ailesinin hayatı, beklenmedik olaylar sonucu hayatlarına giren Eve’in gelmesi ile rayından çıkar. Bitmek bilmeyen aile sorunları ve yıllarca özenle sakladıkları sırları artık başa çıkılabilecek gibi değildir. Haneke, kendisinden ödün vermeden günümüz dünyasına ve insan ilişkilerine yine en sert eleştirileri getiriyor. “Mutlu Son – Happy End” yazısını okumaya devam et