Bir dörtgen üç köşeli
de olabilir mi?
İflah olmaz bir gözlemci hikayemizin kahramanı.
Sokaklarda gördüğü işportacılar, memurlar, dilenciler,
şoförler, hırsızlar, dullar, genç kızlar, kara borsacılar, üstünde gecelikleri pencereden sarkarak sabah dedikodusuna dalmış kadınlar, entelektüeller, politikacılar… Hepsini gözlem altında tutuyor, ama hayat hakkında vardığı sonuçlar, içinde çok fazla ironi barındırmasına rağmen birçok kişi tarafından hırçın bir kötümserlik olarak da tanımlanıyor. Kısaca başına gelenlere de baktığımızda hayat gailesi ile hayatın anlamını arayış arasında sıkışıp kalıyor. Ve onun gerçek anlayışı hiçbir zaman yanlış yaptığını düşündürtmüyor ona.
Hemen hemen herkesi ve her şeyi görüp izlemeyi, bütün detayları öğrenmeyi kendine ilke edinmiş kahramanımız bir tütün deposunda çalışıyor. Her ne kadar etraftakiler ona ‘Gözlemci’ diye seslense de o aslında bir bekçi. “Dört Köşeli Üçgen” yazısını okumaya devam et

YEMEKTEYDİM VE KARAR VERDİM
Müzisyen, ressam ve yönetmen Mehmet Güreli’nin uzun zamandır beklenen ilk uzun metrajlı filmi Gölge, Türk edebiyatının önemli yazarlarından Peyami Safa’nın intihar, şüphe, kıskançlık, dostluk ve aşk hakkındaki, “kara film bahçelerini binlerce defa arşınlamış” Selma ve Gölgesi romanından uyarlanmış. “Selma ve Gölgesi, bizim coğrafyamızda, bizden yola çıkılarak yazılmış, enfes kurgusuyla göz dolduran, düşündürüp heyecanlandıran bir hikâye. Gizemli bir kadının planlarını gizlice uygulamasını ustaca anlatan, aynı zamanda da iki yakın erkek arkadaşın nasıl olup da birbirini yok edecek birer canavara -usulca, bilinçsizce ve yumuşak bir şekilde- dönüştüğünü gösteren bir yapıt”.