Louisa May Alcott’ın “Küçük Kadınlar” Romanı Beyaz Perdede

Louisa May Alcott’ın Little Women (Küçük Kadınlar) romanı bambaşka ülkelerde ve çok ayrı dönemlerde milyonlarca farklı şekilde hayat bulmuştur. Hırslı kızlar için dünyanın ne şekillerde zor bir yer olduğunu çekinmeden işleyen bu roman bir teselli de sunar: O hırs –dünyanın zincirlerini kıran canlı bir iç yaşam– kendi ödülünü de içinde barındırmaktadır. Bu, ilk olarak çocukken karşımıza çıkan bir kitaptır. Çocukken dünyanın olanakları sınırsızdır ve bu dünyada bizi dizginleyecek hiçbir şey yoktur; genç yetişkinler olarak geri döndüğümüzde ise yetişkinliğin ve toplumun kısıtlamaları kimliğimizi şekillendirmeye başlamıştır; ve daha yaşlı okurlar olarak bir kez daha geri döndüğümüzde, genç ve cüretkar olmanın ne demek olduğuna dair acı-tatlı nostaljimiz yeni bir kuşağın o meydan okumayı bizzat deneyimlediklerini görmenin heyecanlı sevinciyle karışır.

“Louisa May Alcott’ın “Küçük Kadınlar” Romanı Beyaz Perdede” yazısını okumaya devam et

Küçük Kadınlar – Little Women

Yapım Bilgileri: Yazar-yönetmen Greta Gerwig’in (“Lady Bird”) Louisa May Alcott’ın hem aynı adlı romanına hem de diğer yazımlarına dayanarak yarattığı bu “Little Women/Küçük Kadınlar” uyarlaması, yazarın alt benliği olan ana karakter Jo March’ın hayali yaşamında düşüncesel olarak geçmişe gidiş gelişleriyle aktarılıyor. Gerwig’in yaklaşımında, —her biri hayatlarını kendi bildikleri gibi yaşamaya kararlı dört genç kadın olan— March kardeşlerin sevilen hikayesi zamandan bağımsız ve tam zamanında anlatılıyor. Filmde Jo, Meg, Amy ve Beth March’ı sırasıyla Saoirse Ronan, Emma Watson, Florence Pugh ve Eliza Scanlen; komşuları Laurie’yi Timothée Chalamet; Marmee’yi Laura Dern; ve teyze March’ı ise Meryl Streep canlandırıyor.

Greta Gerwig’in senaryosunu yazıp yönettiği film Louisa May Alcott’un aynı adlı romanına dayanıyor. Yapımcılığını Amy Pascal, Denise Di Novi ve Robin Swicord’un; yönetici yapımcılığını da Adam Merims, Evelyn O’Neill, Rachel O’Connor ve Arnon Milchan’ın üstlendiği filmde başlıca rolleri Saoirse Ronan, Emma Watson, Florence Pugh, Eliza Scanlen, Laura Dern, Timothée Chalamet, Tracy Letts, Bob Odenkirk, James Norton ve Louis Garrel’ın yanı sıra, Chris Cooper ve Meryl Streep paylaşıyorlar.

“Küçük Kadınlar – Little Women” yazısını okumaya devam et

İskoçya Kraliçesi Mary – Mary Queen of Scotts

“İskoçya Kraliçesi Mary” filmi etkileyici Mary Stuart’ın çalkantılı hayatını konu alıyor. 16 yaşında Fransa kraliçesi olan, 18 yaşında dul kalan Mary, yeniden evlenmesi için yapılan baskıya karşı gelir. Onun yerine ülkesi İskoçya’ya dönerek hakkı olan tahtı geri ister. Ama İskoçya ve İngiltere, zorlu 1. Elizabeth’in yönetimi altındadır. Her iki genç kraliçe de “kız kardeşi”ni korkuyla ve merakla gözlemler. İktidarda ve aşkta rakip olan ve erkeklerin dünyasında ise kadın hükümdar olan ikilinin bağımsızlığa karşı evlilik oyununu nasıl oynayacaklarına karar vermeleri gerekmektedir. Sembolik bir hükümdardan daha fazlası olmaya kararlı olan Mary, İngiltere tahtında hak iddia ederek Elizabeth’in hükümdarlığını tehdit eder. Her iki sarayın içindeki ihanetler, isyanlar ve komplolar iki tahtı da tehlikeye sokar ve tarihin akışını değiştirir.

“İskoçya Kraliçesi Mary – Mary Queen of Scotts” yazısını okumaya devam et

Brooklyn

BROOKLYN, genç bir İrlandalı göçmen olan Eilis Lacey’nin (Saoirse Ronan) 1950ler Brooklyn’inde geçen hikayesini konu alıyor.  Amerika’nın gelecek vaatlerinden etkilenen Eilis, New York şehri için annesinin evini terk eder. Vatanının hasretini çekmeye başladığı sırada, Eilis kendini aşkın cezbedici ellerine bırakır. Ancak kısa bir zamanda, neşesi geçmişi yüzünden bozulur, iki ülke ve üzerinde yaşadığı hayatalardan birini seçmelidir.

PRODÜKSİYON HAKKINDA

“Bu yolculuk onu iki insan kadar güçlü yaptı. Bir tanesi Brooklyn’de iki kış geçirmiş ve orada aşık olmuş olan, bir diğeri ise herkesin annesinin biricik kızı olarak bildiği ya da bildiklerini sandıkları Eilis. “Brooklyn” yazısını okumaya devam et

Kayıp Nehir – Lost River

LOST RİVER / KAYIP NEHİR

Ünlü oyuncu Ryan Gosling’in ilk yönetmenlik denemesi olan KAYIP NEHİR, Amerika’daki emlak krizi hakkında gerçeküstü bir masal. Bekar bir anne olan Billy, evini kaybetmek üzereyken acil para ihtiyacını karşılamak için esrarengiz bir gece kulübünde çalışmaya başlar. Billy’nin oğlu Bones ise yıkılan şehrin kalıntılarını satmaya çalışırken insanları bıçağı ile parçalamaktan çekinmeyen acımasız Bully’nin hedefi olur. Bu fantastik dünyanın tek kurtuluşu ise yıllar önce nehir suları altında kalan bir parçayı su yüzüne çıkarmaktır. Şehir kahramanını beklerken herkes kendi kaderine itiraz edecektir. “Kayıp Nehir – Lost River” yazısını okumaya devam et