YULI

Sinopsis: Kübalı ünlü dansçı Carlos Acosta’nın hayatını aktaran Yuli, bir yanıyla da hiç istekli olmayan bir çocuğun dansçı oluş hikâyesini anlatıyor. Sokaklarda zaman geçirmeye alışkın, hür ruhlu Yuli’deki yeteneği sezen babası, çocuğu zorla Küba Ulusal Dans Okuluna yazdırıyor. Zaman geçtikçe Yuli de kendi içindeki sese kulak veriyor. Afrika tanrısı Ogun’un oğlunun adını taşıyan Yuli, tabuları yıkarak Londra Kraliyet Balesi gibi saygın kurumlarda sahneye çıkan ilk siyah balet oluyor. İspanyol yönetmen Icíar Bollaín’in Ken Loach’un efsane senaristi Paul Laverty tarafından yazılan senaryodan uyarladığı ve Carlos Acosta’nın kendini canlandırdığı Yuli sanat, kökenler, fedakârlık, cesaret, aile ve azim hakkında hareketli, renkli ve güçlü bir film.

“YULI” yazısını okumaya devam et

COLETTE

ÖZET “COLETTE“, Nobel Ödülü’ne aday gösterilen ünlü Fransız yazar Sidonie-Gabrielle Colette’in 20. yüzyılın başlarında geçen gerçek hayat hikayesini konu alıyor. Taşralı bir genç kız olan Gabrielle, karizmatik Parisli yazar Henry Gauthier-Villars ile evlenince, sanatın kalbinin attığı Paris’e taşınır. Willy mahlasıyla tanınan kocası başarısız bir yazardır ve Gabrielle’in yeteneklerini çok geçmeden farkına varır. Willy, kariyerinin ve mali durumlarının kurtarıcısı olarak karısını görüp, kendi isminde yayınlanacak bir romanın gizli yazarı olarak Gabrielle’i kullanmaya başlar. Kocasının ısrarı üzerine Colette, ilk eseri Claudine’i yazar ve kitap tüm ülke çapında büyük başarı elde eder. Her şeyi farkında varmaya başlayan Colette, erkek egemen bir dünyada, kocasının ona dayattığı edebi ve mecazi sınırlardan kurtularak yazdıklarını sahiplenmeye karar verir. Gelecek neslin kadınlarına ışık tutan güçlü dilini kullanarak, topluma meydan okumanın zamanı gelmiştir. Dünyanın en önemli figürlerinden biri olan Colette’in biyografik filminde, başroller Keira Knightley ve Dominic West (The Affair)’e ait. Filmin yönetmenliğini ise Still Alice ile hatırlanan Wash Westmoreland üstleniyor.

“COLETTE” yazısını okumaya devam et

Tolkien

“Tolkien etkisi” edebiyattan sinemaya, farklı alanlarda ses getirmiştir ve aynı zamanda birçok eserin ilham kaynağı olmuştur. Tolkien’in eşi benzeri olmayan, hobbitlerden, ejderhalardan ve büyücülerden meydana gelen hikâyeleri ve âlemleri, aslında insan doğasının ilginç ve güzel yanlarını çağrıştırmaktadır: maceralara olan ilgimiz, fedakârlık ve işbirliğine olan yatkınlığımız ve kötülüğe her daim karşı olmamız.

TOLKIEN filmi de, J.R.R. Tolkien’in bir yetimden, en başarılı yazarlardan biri haline nasıl geldiğini bizlere anlatmaktadır; kardeşliğin ve hayallerin gücü, aşk ve savaşın sebepleri ise filmin odak noktalarıdır.

J.R.R. Tolkien’in rolünde dünyaca ünlü Nicholas Hoult, Tolkien’in gençlik yılları sırasındaki aşk hayatını ve savaş sırasında başına gelenleri bizlere etkileyici bir şekilde yansıtmaktadır. Tolkien, henüz 12 yaşındayken fedakâr ve yaratıcı olan annesini kaybettiği için erken yaşta kendi başının çaresine bakmak zorunda kalmıştır.

“Tolkien” yazısını okumaya devam et

Laurel ile Hardy – Stan & Ollie

“Laurel ile Hardy”, Hollywood tarihinin en çok sevilen komedi ikilisinin yaşam öyküsü ve bilinmeyen yönlerini anlatıyor. 1920’lerden 1955’e kadar yüzü aşkın filmde birlikte rol alan Stan Laurel ve Oliver Hardy’nin duygu yüklü kariyer yolculuğunu mercek altına alan film, ikilinin efsanevi veda turnesine odaklanıyor. Kariyerlerinin altın çağını geride bıraktıktan sonra ikilinin dostluklarının anlamını yeniden keşfettiği bu macera, hem güldüren hem hüzünlendiren, izleyicinin içini ısıtan bir yapım. John C. Reilly ve Steve Coogan’ın iki komedi ustasına hayat verdikleri unutulmaz performansları, Altın Küre ve BAFTA dahil pek çok adaylık getirdi.

“Laurel ile Hardy – Stan & Ollie” yazısını okumaya devam et

Hotel Mumbai

BIR ANTHONY MARAS FILMI

GERÇEK OLAYLARDAN UYARLANAN BİR BAŞYAPIT

Hindistan’ın finans ve eğlence başkenti olan Mumbai’de yaşanan gerçek bir insanlık ve kahramanlık öyküsü beyaz perdede!
Hotel Mumbai, 2008 yılında gerçekleşen ve dünya tarihine damga vuran terör olaylarını konu alıyor. Gerçek olaylardan beyaz perdeye uyarlanan film gerçekçiliği, görsel açıdan başarısı ve güçlü kastıyla eleştirmenler tarafından büyük beğeni topladı.
Anthony Maras’ın ilk uzun metrajlı olan filminde, Hindistan’ın en kalabalık kenti olan Mumbai, kaosa sürüklenirken teröristlerin son durağı olan Taj Otel’de yaşanan olayları izleyeceksiniz.
Hindistan’ın kalbi olarak kabul görülen, Mumbai/Taj Oteli, Pakistan cihatçıları tarafından saldırıların üssü olarak seçildi. Ancak eylemcilerin hesaplamadıkları bir dayanışma, cesaret ve yaşamları pahasına konuklarını korumak için savaşan otel çalışanları burada bir destan yazdılar.

“Hotel Mumbai” yazısını okumaya devam et