Gecenin Kanatları

GECENİN KANATLARI 11 ARALIK 2009’DA SİNEMALARDA…

Yapımcılığını Murat Tokat’ın yaptığı ve 2009 yılının en iddialı filmi olan Gecenin Kanatları’nın gala gecesi İstinye Park AFM Sinemaları’nda kalabalık bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleştirildi.

Yönetmenliğini Serdar Akar’ın yaptığı filmde 12 Eylül darbesinden sonra,  anne ve babası polis baskınında gözleri önünde katledilen Gece’in  yaşadığı büyük  dram, onu aşk ve ölüm arasında bir seçim yapmaya zorlayacak.
Filmin başrol oyuncularından, Gece (Beren Saat), Cemal (Erkan Petekkaya) ve Yusuf (Murat Ünalmış) bu yıl sinema izleyicisinin en fazla koşuşacağı üçlü olacak. Bir intihar bombacısı olan kız ile milli takıma 400 metre koşucusu olmak için çalışan bir atletin yollarının kesişeceği filmde Yusuf ve Gece’nin aşkları dillere destan olacak.
Konusu ve prodüksiyonu ile de dikkat çekecek olan Gece’nin Kanatları’nın oyuncu kadrosunda, Güneşi Gördüm filmindeki başarılı performansı ile konuşulan Murat Ünalmış, televizyon dünyasının çok sevilen oyuncusu ve ilk kez bir sinema filmi için kamera karşısına geçen Erkan Petekkaya ve büyük bir örgütün liderini oynayan Yavuz Bingöl’ün yanı sıra Alper Kul, Teoman Kumbaracı, Ferit Kaya, Ali Barışık, Cezmi Baskın ve Arif Erkin rol alıyor. “Gecenin Kanatları” yazısını okumaya devam et

Aşka Dair – The Man Who Loves

“İKİ KADIN BİR ERKEK
Aşka Dair
(L’uomo Che Ama – The Man Who Loves)

Eylül
Roberto, Turin’de yaşayan kırk yaşlarında bir eczacıdır. Birkaç aydan beri, şehrin merkezindeki büyük otelin müdürü olan Sara isimli genç bir kadınla çıkmaktadır. Roberto, Sara’ya aşıktır ve hem Sara’yı daha fazla görmek ve hem de ilişkilerinin daha ciddi şekilde yürümesi için kendi apartman dairesinin anahtarını ona vermiştir. Sara, kendisine olan bu ilgiye rağmen, Roberto’nun hayatından dikkat çekmeden sessizce ayrılır. Roberto aldatıldığını keşfeder, sevdiği kadını kaybetme korkusu, kadının onu aldatmasından daha ağır gelir. Roberto ne olursa olsun, ilişkisini devam ettirmeye çalışacaktır. Sara’nın en sonunda onu red etmesi, Roberto’nun tümüyle kendini çaresiz hissetmesine neden olur. Roberto hastalanır. İşine gidemez, yemek yiyemez, hayattan zevk alamaz hala gelir. Roberto’nun çektiği acıyı paylaşan tek bir kişi vardır, o da kendisinden 10 yaş küçük kardeşi Carlo’dur. Carlo’nun ise o sırada iyi giden bir ilişkisi vardır. Ünversitede mühendislik okuyan Yuri isimli  erkek arkadaşı ile birlikte yaşamaktadır. Roberto çaresiz bir şekilde son defa Sara’yı kendisiyle kalması için ikna etmeye çalışır. Fakat Sara şehri terk ederek, eski sevgilisine geri döner. Ve Roberto bir gece kendisini, çaresiz ve hıçkıra hıçkıra ağlarken kardeşinin kollarında bulur. “Aşka Dair – The Man Who Loves” yazısını okumaya devam et

Abimm…

“Abimm…”, İstanbul’dan Marmaris’e uzanan, Türkiye’nin en güzel yollarında yeşeren bir kardeşlik hikayesi.
Yıllar sonra bulunan kardeşi, aklı eksik de olsa, sahiplenmenin, bağrına basmanın hikayesi.
Aklı fikri para olmuş Çetin’in, aile değerlerini yeniden keşfetmesinin hikayesi.
“Abimm…”, paraya ve güce tapan insanoğlunun, macera dolu, acıklı güldürüsünün hikayesi…

KAMERA ARKASI NOTLAR:
17 gün içinde 9.000 km yol kat edilerek mekan araştırması yapıldı.
Ortaca-Bozburun arası 135 km kare alanda 65 köy ve 10 belde  tarandı.
Ekip için en büyük tehlike yılanlar oldu. Çekimler sırasında da bu tehlikenin devam edeceği görüldü ve risk barındıran yerlerde ambulansın hazır edilmesi kararlaştırıldı. Bütün ekip sigortalandı. Bozburun’da arabanın uçma sahnesinin çekileceği bir mekan bulundu. Ancak burada gerçekten bir trafik kazası  olup araba uçuruma yuvarlanınca Karayolları tarafından uçurum kenarı kapatıldı ve çekim mekanı değişti. “Abimm…” yazısını okumaya devam et

Adını Sen Koy

FİLMİN HİKAYESİ
Can (Ali İl), delice sevdiği Aybige (Melis Birkan) ile bir hafta sonra evlenecektir. Ama hayatının kadınını çocukluk arkadaşı Ilgaz (Cemal Toktaş)’la tanıştırdığında, garip bir şey olur: Ilgaz’ın Aybige’ye karşı tutumu, şaşılacak kadar soğuktur. En güvendiği arkadaşının bu tavrı, Can’ın nişanlısından kuşku duymaya başlamasına, Aybige’nin de huzursuz olmasına yol açar. Ama Ilgaz’ın intihar saplantılı ağabeyi Harun (Ahmet Mümtaz Taylan) çıkagelince, olayların seyri birdenbire değişir. Beklenmedik sırların açığa çıkmasıyla nikâhtan önceki son hafta Aybige, Can ve Ilgaz için hayatlarının sınavına dönüşecektir.

YAPIM NOTLARI

Aşk hikâyelerinde hep kadınlar anlatıldı. Acı çeken, haksızlığa uğrayan, üzülen onlar oldu. Erkeklere de tabii bağlanmaktan korkan, kalp kıran, aşka inanmayan adam rolleri düştü.
Acaba gerçekten öyle mi? Erkekler gerçekten de filmlerdeki kadar duyarsız ve zalim mı?
Adını Sen Koy, işte aşkın bu az anlatılmış kısmına, yani erkeklerin dünyasına bakıyor.
Aşkın o dünyaya nasıl yansıdığından, hayatı ve dostlukları nasıl etkilediğinden bahsediyor. “Adını Sen Koy” yazısını okumaya devam et

Dönüşüm – Ne Te Retourne Pas – Don’t Look Back

“DON’T LOOK BACK/DÖNÜŞÜM” (Sophie Marceau ve Monica Bellucci ile) 04 Aralık’ta vizyonda!

Bir Marina de Van filmi olan, başrollerinde güzel ve başarılı aktrisler Sophie Marceau ve Monica Bellucci’den göz dolduran bir performansla izleyeceğiimiz, 2009
Cannes Film Festivali Resmi Seçkisi “DON’T LOOK BACK(Ne Te Retourne Pas) / DÖNÜŞÜM” 04 Aralık’ta sinemalarda! Sophie Marceau ve Monica Bellucci, fiziksel olarak yavaş yavaş başka birisine dönüşen bir kadının hikayesinin anlatıldığı, bu benzeri olmayan psikolojik gerilimde bir araya geliyorlar…

K O N U
Evli ve iki çocuklu bir yazar olan Jeanne (Sophie Marceau), evinde huzursuzluk verici değişimler olduğunun farkına varır. Kendi bedeni de değişmeye başlamıştır ama etrafındaki kimse bunları görmemektedir. Ailesi bu korkuları, yeni kitabını yazmakla ilgili stresine bağlasa da, Jeanne daha derinlerde başka bir şeyler olduğunu bilmektedir. Annesinin evinde bulduğu bir fotoğraf onu İtalya’da bir arayışa sürükler. Artık başka bir kadına (Monica Bellucci) dönüşmüş olan Jeanne, kimliği hakkındaki şaşırtıcı gerçekleri burada öğrenecektir. “Dönüşüm – Ne Te Retourne Pas – Don’t Look Back” yazısını okumaya devam et