Adile Naşit

Adile Naşit

Tiyatrocu bir aileden gelen Adile Naşit’in babası komedyen Naşit Özcan, annesi de tiyatro oyuncusu Rum Amelya Hanım’dır. Dedesi Kemani Yorgo Efendi, anneannesi ise zamanının meşhur kantocularından olup lakabı Küçük Verjin’dir.[7] Ağabeyi Selim Naşit ve 1950’de evlendiği ilk eşi Ziya Keskiner de tiyatro sanatçısıdır. Adile Naşit, eşi Ziya Keskiner’in Temmuz 1982’deki ölümünden sonra 16 Eylül 1983 tarihinde Cemal İnce (1928-2015) ile gizlice evlendi.

Adile Naşit, 15 yaşındaki oğlu Ahmet’i 16 Haziran 1966 tarihinde kaybetti. Kalbi delik olan Ahmet’in kalp ameliyatı başarılı geçmesine rağmen sonrasında fenalaşarak komaya girdi ve kurtarılamadı.

Oyunlarında ve sinema filmlerindeki anne tiplemesi, kendine has üslubu ve kahkahası, onu Türk sinemasının unutulmaz isimleri arasına yerleştirmiştir. Adile Naşit canlandırdığı anne karakterleri nedeniyle 1985 yılında Yılın Annesi seçilmiştir.

Çağan Irmak’ın yönettiği biyografi türünde yılın dikkat çeken yerli yapımlarından biri olan. Adile Naşit, Yeşilçam’ın efsane oyuncusunun hayatını farklı dönemleriyle birlikte beyazperdeye taşıyor. Meltem Kaptan’ın başrolde yer aldığı film, Naşit’in sahne ışıklarıyla özel hayatı arasındaki dengeyi, kayıplarını, neşesini ve izleyicilerle kurduğu sıcak bağı duygusal bir dille anlatıyor.

“Adile Naşit” yazısını okumaya devam et

Freddy’nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2 – Five Nights at Freddy’s 2

Freddy’nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2 – Five Nights at Freddy’s 2

FreddyninPizzaDükkanındaBeşGece2, 5 Aralıkta sinemalarda!

Artık sadece Freddy’nin pizza dükkanında değiller. 2023 yılında Blumhouse’un gişe rekortmeni korku fenomeni Freddy’nin Pizza Dükkanında Beş Gece, Scott Cawthon’un çok satan oyun serisinden uyarlandı ve yılın en yüksek hasılat yapan korku filmi oldu. Şimdi, animatronik dehşetin şok edici yeni bir bölümü başlıyor. Freddy Fazbear’ın Pizza dükkanındaki doğaüstü kâbusun üzerinden bir yıl geçti. Orada yaşananlar zamanla abartılı bir yerel efsaneye dönüştü ve kasabanın ilk Fazfest etkinliğine ilham verdi.

Emma Tammi’nin yönettiği Freddy’nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2 (Five Nights at Freddy’s 2), serinin doğaüstü kâbusunu bir yıl sonrasına taşıyarak gerilimi artırıyor. Freddy Fazbear’s Pizza’daki olayların ardından ortaya çıkan yeni tehdit, gizemin daha da derinleşmesine neden olurken hayatta kalmak her zamankinden zor hâle geliyor. Josh Hutcherson ve Elizabeth Lail’in yer aldığı film, korku–gerilim severlere karanlık bir devam hikâyesi sunuyor.

“Freddy’nin Pizza Dükkanında Beş Gece 2 – Five Nights at Freddy’s 2” yazısını okumaya devam et

Mitoloji Mafyası

Mitoloji Mafyası

Konu: İki beceriksiz hırsız olan Peker (Burak Serdar Şanal) ile Ati (Anıl Çelik), çaldıkları antik heykelin içinde binlerce yıldır mahsur kalan Priapos’u (Coşkun Göğen) yanlışlıkla serbest bırakırlar. Priapos, Ati ve Peker’e kendisini ait olduğu yere götürmeleri karşılığında bir dileklerini gerçekleştireceğini söyler. Priapos’u geri götürmek için yola çıkan ikili kendilerini fantastik ve komik bir kovalamacanın içinde bulurlar.

Peker ile Ati, bir taraftan dileklerini gerçekleştirmesi için Priapos’u evine götürmeye çalışırken bir taraftan da Priapos’un peşindeki tarihi eser kaçakçısı Ahu Secimer (Yeşim Salkım) ile onun sağır ve kör iz sürücüleri Poz Recai (Mustafa Üstündağ) ve Mono Rıza’yı (İlker Aksum) ve eski bir mafya babası olan Alkapon Kerim (Nuri Alço) ve heykeli ait olduğu müzeye götürmeye kararlı Mavisu’yu (Aslı Bekiroğlu) atlatmaya çalışmaktadırlar.

Mitoloji, Mafya ve Komedi Bir Arada. Peker ile Ati, iki beceriksiz hırsızdır. Antik bir heykeli çalan ikili, farkında olmadan heykelin içinde binlerce yıldır mahsur kalan Priapos’un serbest kalmasına neden olur. Priapos, Peker ve Ati’den kendisini ait olduğu yere götürmelerini ister, karşılığında da onların bir dileğini gerçekleştirecektir.

“Mitoloji Mafyası” yazısını okumaya devam et

Özel Hayat – A Private Life

Özel Hayat – A Private Life

OSCAR ÖDÜLLÜ JODIE FOSTER VE BAŞARILI OYUNCU VIRGINIE EFIRA, BU PSİKOLOJİK GERİLİMDE BİR ARAYA GELİYOR.

“Başkalarının Çocukları” filmiyle adından söz ettiren Rebecca Zlotowski’nin yönetmenliğini üstlendiği film, ünlü psikiyatrist Lilian Steiner’ın, hastalarından birinin ölümünü öğrenince derinden sarsılmasını konu alıyor. Bunun bir cinayet olduğuna inanan Steiner, gerçeği ortaya çıkarmak için kendi araştırmasını başlatır…

Son yılların yıldızı parlayan yönetmenlerinden Rebecca Zlotowski’nin yeni filmi “Özel Hayat / A Private Life”, başarılı bir terapistin bir tür dedektife dönüşmesini konu alıyor. Oscar ödüllü oyuncu Jodie Foster’ı akıcı Fransızcasıyla başrole taşıyan film Türkiye prömiyerini Ayvalık Uluslararası Film Festivali’nde yapacak.

Rebecca Zlotowski’nin yönettiği Özel Hayat (A Private Life), tanınmış psikiyatrist Lilian Steiner’ın eski bir hastasının ölümünün ardındaki sır perdesini aralama çabasını merkezine alan bir suç–gizem draması. İlk bakışta intihar gibi görünen vakanın izini süren Lilian, merakla suçluluk duygusu arasında sıkışırken eski kocası Gabriel’le birlikte gerçeğe yaklaşır. Jodie Foster ve Daniel Auteuil güçlü performanslarıyla dikkat çekiyor.

2023 yılında “Başkalarının Çocukları” filmiyle festival programında yer alan Rebecca Zlotowski, yeni filmi “Özel Hayat / A Private Life”ta seyircisini bir terapistin dünyasına götürüyor. Bir danışanının intihar ettiği haberini alan ünlü psikiyatrist Lilian Steiner bu habere şüpheyle yaklaşıyor ve bu gizemli ölümün peşine düşüyor.

“Özel Hayat – A Private Life” yazısını okumaya devam et

AMRUM

AMRUM

1945 yazında, savaşın son günlerinde, Kuzey Almanya’daki Amrum Adası’nda yaşayan 12 yaşındaki Nanning, babasının yokluğunda ailesinin sorumluluğunu üstlenir. Savaşın izleri adada hala hissedilirken, gelen bir haber hem Nanning’i ve ailesini, hem de adadaki herkesin hayatını etkileyecektir.

Özet: II. Dünya Savaşı sona ererken, on iki yaşındaki Nanning, Amrum adasında ailesine yardım etmekle meşguldür. Hamburg’daki evlerinin bombalanmasıyla Nanning ve ailesi, Kuzey Denizi adasına kaçmak zorunda kalmış, üst düzey bir Nazi olan babası ise savaş esiri olmuştur. Adolf Hitler’in intiharı, Nanning’in kendisi de inançlı bir Nasyonal Sosyalist olan annesi Hille’yi derin bir depresyona sürükler. Nanning artık her zamankinden daha fazla yalnızdır ve aynı zamanda münzevi annesine bakmakla da yükümlüdür. Ancak savaştan sonra neredeyse her şey kıtlaşır ve Amrum’un diğer sakinleriyle pazarlık yapmanın bir yolunu bulmak zorundadır. Ancak, Nanning’in ailesinin inançlarının farkındadırlar ve bu inançlar artık istemeden de olsa Nanning’de de iz bırakmaktadır.

“AMRUM” yazısını okumaya devam et