“EŞKİYA VE “HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”

SİNEMASEVERLERE MÜJDE!
TÜRK SİNEMASININ İKİ MİHENK TAŞI YENİDEN BEYAZPERDEDE!
‘EŞKİYA’ VE ‘HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK’ YENİLENEN 4K FORMATIYLA 6 EYLÜL’DE SİNEMALARDA!

Taff Pictures, 2024-25 sinema sezonunu bir sürprizle açıyor. Türk sinema tarihinin mihenk taşlarından sayılan iki unutulmaz film, yeniden beyazperdeye taşınıyor!

1996 Yapımı “Eşkiya” ve 1998 yapımı “Her Şey Çok Güzel Olacak” vizyona girişlerinden yaklaşık çeyrek asır sonra, yeniden sinema salonlarında seyircinin karşısında olacak!

Tüm set ve vizyon süreçlerinde seyircinin büyük ilgisini çeken, döneminin en çok haberi yapılan ve merak edilen bu iki film, aradan geçen 26 yılda da sinemaseverlerin gözdesi olmaya devam etti.

Filmler, Ömer Vargı tarafından orijinal nitelikleri korunarak ve iyileştirerek restore edilip yeniden sinema perdesine hazır hale getirildi. Taff Pictures da filmleri 4K formatında seyirciler ile buluşturmak için harekete geçti. Oyuncuları, performansları, hikayeleri, diyalogları ve orijinal müzikleri ile yıllara meydan okuyarak adeta fenomenliklerinden hiçbir şey kaybetmeyen bu iki sinema eseri şimdi hem döneminin izleyicileri için hem de yeni nesil sinemaseverler için beyazperdede müthiş bir sinema keyfi sunmaya hazır!

““EŞKİYA VE “HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK”” yazısını okumaya devam et

8×8

8×8

8×8 bir aşk, ayrılık ve ölüm üçgenidir. Sarp ve Eda, uzun bir ayrılık öncesinde İstanbul’dan uzakta bir Airbnb evi tutarlar. Eve girdiklerinde intihar girişiminde bulunmuş Can’la karşılaşır ve hayatını kurtarırlar. Aslında kurtarmaları gereken daha önemli bir şey vardır: ilişkileri. İşte bu yüzden belki de, bir türlü evden gidemezler. Gece ilerledikçe üç kişi önce yakınlık kurar, sonra alkol ve uyuşturucunun da etkisiyle eğlenirken bir tahmin oyunu oynamaya başlarlar. Tüm tespitlerinde haklı olsa da gittikçe antipatikleşen Can sınırı aşar.

Kazandığı bir bursla yurt dışına gidecek olan Eda ve erkek arkadaşı Sarp, yaşayacakları ayrılık öncesi bir Airbnb evi tutarlar. Eve girdiklerinde, intihar girişiminde bulunmuş Can ile karşılaşır ve hasbelkader onun hayatını kurtarırlar. Aslında kurtarmaları gereken daha önemli bir şey vardır: ilişkileri. İyileşmiş görünen Can, çantasını unuttuğu için eve gelir ancak evi bir türlü terk edemez. Bu ülkeden gitmek ile bu ülkede kalmak, hayallerine ulaşmak ile intihar etmek, modern olmak ile geleneksel olmak arasında gidip gelen gençlerin sıkışmışlığını, üç kişi arasındaki gerilimli bir gece üzerinden işleyen “8×8”, akılda kalıcı diyaloglarıyla bir çiçek dürbününden ülkemize bir bakış atıyor.

“8×8” yazısını okumaya devam et

Amelie – Le fabuleux destin d’Amélie Poulain

Amelie – Le fabuleux destin d’Amélie Poulain

Amelie özel ve genç bir kadın. Yalnızlığına rağmen kaybetmediği neşesi ve kocaman gözleriye hayatın içindeki küçük mutlulukları görebilen bir süper kahraman. Kendi mutluluğunu çevresine yaymaya çalışırken bulduğu bir kutuyla hayatı değişen Amelie, kutunun sahibine ulaşmaya çalışırken hem hayatının amacını hem de ilk gerçek aşkını bulur.

Yönetmen: Jean-Pierre Jeunet
Oyuncular: Audrey Tautou, Mathieu Kassovitz
Ülke: Fransa, Almanya
Yapım: Claudie Ossard, Jean-Marc Deschamps, Arne Meerkamp van Embden
Yapım Yılı: 2001
Fransızca; Türkçe altyazılı
Süre: 122′
Vizyon Tarihi: 28 Ağustos 2024
Kült Film
İthalat: Filmartı

Manifesto

Manifesto

Yaşayan en önemli oyuncular arasında gösterilen Cate Blanchett’i 13 farklı rolde izlediğimiz Manifesto, oyuncunun kariyerinde yepyeni bir zirve oluşturan bir film. 21. yüzyılda sanat tarihine yön vermiş Pop Art, Fütürizm, Dadaizm, Dogma 95, Pop Art, Minimalizm gibi tüm dünyada kabul görmüş manifestolar, Cate Blanchett’in canlandırdığı karakterlerde vücut buluyor. 2 Oscar’lı yıldızı, birbirinden farklı aksanlarda bir haber spikerinden bir fabrika işçisine, bir borsacıdan bir öğretmene, evsiz bir adamdan bir kuklacıya kadar uzanan 13 farklı karakterde izlemek başlı başına unutulmaz bir deneyim.

Medya ve siyasetin hoşgörü, saygı gibi değerlerin altını kazıdığı bir dönemde, Julian Rosefeldt ve Cate Blanchett’in beraber geliştirdiği bu proje günümüz toplumu için bir çığlık niteliğinde. Dünya prömiyerini bu yıl Sundance’te yapan ve yönetmenlik koltuğunda Julian Rosefeldt’in oturduğu Manifesto, 36. İstanbul Film Festivali’nde en çok izlenen film oldu.

“Manifesto” yazısını okumaya devam et

Yurt – Dormitory

YURT – DORMITORY

90’lı yılların sonu Türkiye’sinin siyasi kutuplaşmaNehir Tuna, Doğa Karakaş, Can Bartu Arslan, Ozan Çelik, Tansu Biçer,i atmosferinde geçen “YURT”, 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet’in yaşadıklarına odaklanıyor. Yakın zamanda kendini İslam’a adamış babasının zoruyla, erkeklerin kaldığı bir dini yurda yerleştirilen Ahmet, alıştığı sıcak aile ortamından koparılmanın çaresizliğini yaşar. Bir yandan babasının beklentilerini karşılamanın ağırlığı altında ezilirken, bir yandan da okul ve yurt arasındaki ikili hayatında izolasyon ve baskılarla karşılaşır. Aidiyet duygusunu hepten yitiren Ahmet’in tek sığınağı ise, yurdun tecrübeli öğrencisi Hakan olur ve birlikte kuralları çiğnedikleri bu genç adamın yarattığı heyecan ve özgürlük onu ilk kez kendi seçimlerini yapacağı bir yola sürükler.

“Yurt – Dormitory” yazısını okumaya devam et