Vampir İmparatorluğu – Daybreakers

FİDA FİLM SUNAR
VAMPİR İMPARATORLUĞU
“DAYBREAKERS”

5 Mart’ta sinemalarda.

ÖZET: Lionsgate, gelecekte geçen bilimkurgu-gerilim filmi “VAMPİR İMPARATORLUĞU / DAYBREAKERS”da vampirleri yepyeni bir noktaya götürüyor: Sene 2019’dur. Gizemli bir salgın yeryüzünü kasıp kavurmuş, dünya nüfusunun çoğunluğunu vampire dönüştürmüştür. İnsan ırkı artık tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ikinci sınıf bir türdür. Vampirler tarafından avlandıkları ve soyları tükenesiye dek çiftlik hayvanı gibi beslendikleri için gizlenmek zorundadırlar.

Şimdi her şey, insan kanıyla beslenmeyi reddeden vampir araştırmacı Edward Dalton’ın elindedir. Dalton vampirlerin açlığını gidererek kalan az sayıda insanın hayatını kurtaracak, kana alternatif bir maddeyi mükemmelleştirmeye çalışmaktadır. Ama zaman ve umut tükenmektedir ta ki Ed, kendisini sarsıcı bir tıbbi buluşa götüren sağ kalmış insan Audrey’yle karşılaşana dek. Bu sayede gerek insanların gerek vampirlerin, uğrunda ölecekleri bir bilgiyle donanan Ed’in insan ırkının kaderini belirleyecek savaşta kendi ırkına karşı mücadele vermesi gerekecektir. “Vampir İmparatorluğu – Daybreakers” yazısını okumaya devam et

Cennetimden Bakarken – The Lovely Bones

UIP FİLMCİLİK SUNAR
THE LOVELY BONES – CENNETİMDEN BAKARKEN”

Alice Sebold’un çok-satan kitabından uyarlanan ve Oscar ödüllü Peter Jackson’ın yönettiği film, Aralık 1973’te okulundan eve dönerken bir cinayete kurban giden 14 yaşındaki Susie Salmon üzerinde odaklanır. Ölümünden sonra dünyada kalan ailesini izlemeye devam eder. Dikkatini özellikle de katili üzerine yoğunlaştırır. Harika ama bir o kadar da esrarengiz görünümlü öbür dünyada sıkışıp kalan Susie, kendi intikam arzusu ile dünyada bıraktığı sevdiklerini mutlu görme isteği arasında bir tercih yapmak zorundadır.
DreamWorks Pictures’ın sunduğu “The Lovely Bones – Cennetimden Bakarken”in yönetmenliğini Peter Jackson üstlendi. Senaryosunu, Alice Sebold’un aynı adlı romanından Fran Walsh, Philippa Boyens ve Peter Jackson yazdı. Yapımcılığını Carolynne Cunningham, Fran Walsh, Peter Jackson ve Aimee Peyronnet gerçekleştirdi. Prodüksiyon amirliğini Steven Spielberg yaptı. Başrollerinde Mark Wahlberg, Rachel Weisz, Susan Sarandon, Stanley Tucci, Michael Imperioli ve Saoirse Ronan kamera karşısına geçti. “Cennetimden Bakarken – The Lovely Bones” yazısını okumaya devam et

Kurt Adam – The Wolfman

“KURT ADAM-THE WOLFMAN”
“Geceleri dualarını eden, kalbi temiz bir insan bile kurtboğan otu açtığında, gökte dolunay yükseldiğinde bir kurda dönüşebilir.”

—Çingene Efsanesi

1930’lu ve 40’lı yıllarda, Universal Pictures’ın ürettiği ve gösterime sunduğu bir dizi korku filmi sinemaseverler açısından yeni bir eğlence türünün oluşmasına yol açtı: canavar filmleri. Drakula, Frankenstein canavarı, Mumya ve Görünmez Adam gibi ikonik figürlere dönüşen efsanevi oyuncular Bela Lugosi, Boris Karloff ve Claude Rains, daha önce okuyucuların hayallerinde canlanan kabusları, beyaz perdeye aktardı.

Bu karakterler arasında Lon Chaney Jr.’ın canlandırdığı bir kabus, 1941’den beri bizlerle. Ruhunun en karanlık yönlerine boyun eğmek zorunda kalan bir genç adam, onun insandışı bir yaratığa dönüşmesini izleyen seyircilerin nefesini kesti. Dolunay yükseldiğinde, ruhunun en karanlık gölgelerinde doğan bir öfke açığa çıkıyordu. Yarı insan, yarı şeytan… ve sonsuz bir lanetin gölgesinde bir yaratık… “Kurt Adam – The Wolfman” yazısını okumaya devam et

Kan Arzusu – Thirst

OLDBOY (İHTİYAR DELİKANLI)’NIN YÖNETMENİNDEN CANNES 2009 JÜRİ ÖDÜLLÜ TÜYLER ÜRPERTİCİ BİR FİLM!

‘KAN ARZUSU’ ‘THIRST’

Kan Arzusu
‘Senin zevkin için daha kaç kişi ölecek?’

Ölümcül bir hastalığın tedavisi için gizli bir laboratuvar kurulmuştur. Emmanuel virüsüne karşı geliştirilen aşı, gönüllü denekler üzerinde test edilmektedir. Sang-hyun hastaların hayatını kurtarmak amacıyla gönüllü olarak deneye katılır. Yapılan deney sonucu 500 denek arasında hayatta kalmayı başaran tek kişi vardır: Sang-hyun. Fakat kimsenin bilmediği bir gerçek vardır: Sang-hyun iylik yapmak için gittiği laboratuvardan, kan ile beslenen bir vampir olarak çıkmıştır!

Cinayet işlemeden hayatta kalmayı başarabilecek midir, yoksa kan arzusu hayata dair tüm inançlarından vazgeçmesine mi neden olacaktır?

Kan Arzusu’nda kan için duyulan susuzluk ve bitmek bilmez ölümcül arzular çarpıcı bir seyir zevki sunuyor. “Kan Arzusu – Thirst” yazısını okumaya devam et

Bulanık Sular – DeUsynlige – Troubled Water

TROUBLED WATER BULANIK SULAR

Snopsis

Jan Thomas’ın hapishanedeki son günü diğer mahkumlar tarafından dövülüp kaynar suya batırılmasıyla başlar. Buna rağmen, her ne kadar masum olduğunu iddia etse de çocuk katili olarak yaftalandığından daha kötü bir uğurlama ile karşılaşmadığı için kendisini şanslı saymaktadır. Artık özgürdür ve her şeye yeniden başlamak için ikinci bir şansa sahiptir. Yetenekli bir organist olarak Oslo kilisesinde bir iş bulur. Burada nazik tavrı ve yeteneği sayesinde kısa sürede üstlerinin saygısını kazanır. Çok geçmeden pastör(rahibe) Anna ve küçük oğlu Jen’in de kalbini kazanmayı başarır. Onlara hapishane günlerinden bahsetmemeye karar verir. Ancak geçmişi yakasını bırakmamaktadır:  Öğretmen olan Agnes kiliseye bir okul gezisi gerçekleştirmektedir. O sırada organistin, biricik oğlunu öldürmekten hüküm giymiş genç Jan Thomas olduğunu fark eder…

“Troubled Water” geçmişiyle ve kendi kesişen kaderleriyle hesaplaşmaya/ uzlaşmaya/barışmaya çalışan insanlarla ilgili iki çarpıcı hikayeyi ustalıkla bir araya getirmektedir. İyiyi ve kötüyü, suçu ve masumiyeti rahatsız edici bir biçimde harmanlayan; sempatiyle ya da anlayışla bakılan bütün karakterlerin hayatlarını kontrol eden/ denetleyen bir drama. “Troubled Water”, Norveçli yönetmen Erik Poppe’un “Schpaa” ile başlayan ve “Hawaai.Oslo” ile devam eden üçlemesinin son filmi. “Bulanık Sular – DeUsynlige – Troubled Water” yazısını okumaya devam et