Çakallarla Dans

“BİR MURAT ŞEKER FİLMİ”

Yapımcılığını SugarWorkz’ün yaptığı, senaryo ve yönetmenliğini Murat Şeker’in üstlendiği “Çakallarla Dans” adlı sinema filmi 17 Aralık 2010 da Vizyonda…

Dağıtımı Tiglon tarafından yapılacak “Bir Murat Şeker Filmi” olan “Çakallarla Dans”ın çekimleri 25 gün sürdü.  Komedi türündeki filmde; ŞEVKET ÇORUH (GÖKHAN), İLKER AYRIK (SERVET), TİMUR ACAR (NECMİ), MURAT AKKOYUNLU (HİKMET), TUBA ÜNSAL (SİNEM), KEMAL UÇAR (YÜCEL), ERDAL TOSUN (BESTAMİ HOCA), CENGİZ KÜÇÜKAYVAZ (ADNAN), SÜMER TİLMAÇ (BAHATTİN), DİDEM BALÇIN (FATMA), SEVİNÇ GÜRŞEN (NECLA), SERA TOKDEMİR (PELİN), BÜLENT ÇOLAK (ŞEREFSİZ METİN), HAKAN BİLGİN (BERBER HÜSEYİN), BÜLENT SERTTAŞ (RECEP) rol aldı.

Filmin Konusu:

Büyük bir şirketin muhasebecisi olan Servet, gözünü para hırsı bürümüş karısının gazına gelerek,şirketin internet hesapları üzerinden hatırı sayılır miktarda bir parayı patronundan çalma planı yapar.Bu planın bir parçası da en yakın arkadaşı olan Gökhan’dır. “Çakallarla Dans” yazısını okumaya devam et

Narnia Günlükleri: Şafak Yıldızı’nın Yolculuğu – The Chronicles Of Narnia: The Voyage Of The Dawn Treader

NARNİA GÜNLÜKLERİ: ŞAFAK YILDIZI’NIN YOLCULUĞU

YOLCULUK

Şafak Yıldızı’nı ilk olarak Edmund ve Lucy Pevensie’nin sinir bozucu kuzenleri Eustace Scrubb’ın evindeki bir resimde görüyoruz. Edmund ve Lucy hiç istemeyerek de olsa Eustace’ın Cambridge yakınlarındaki evinde kalmak durumundalar. Eustace ve Edmund arasındaki bir münakaşa esnasında, önünde durdukları tablo aniden ve akıl almayacak şekilde canlanır, odayı denizden gelen su basar ve çocuklar Narnia’nın Büyük Doğu Okyanusu’na gitmeden önce onları batırır. Kral Kaspiyan ve onun Şafak Yıldızı’ndaki kraliyet mürettebatı tarafından kurtarılmaları da burada gerçekleşir. Büyü dolu ejder gemisine bindikleri an itibariyle kahramanlarımız Kaspiyan’ın yolculuğunun nedenlerini de öğrenirler.

Kaspiyan’ın 7 Lord’u arayışı sürerken birbirinden farklı adalara gidiyorlar ve Şafak Yıldızı mürettebatı yeni yeşeren bir gizemin bu toprakları sardığının farkına varıyor; bir çok Narnialı ortadan kayboluyor.  Kaspiyan, Edmund, Lucy ve Eustace, cesur ve macerası fare Reepicheep’in yardımıyla bilge ve yaşlı bir büyücü olan Coriakin’den büyüyü bozmanın yolunu öğrenirler;  Yedi kayıp Lord’un kılıçlarını bulup Aslan’ın masasına götürdüklerinde büyü sonsuza dek bozulacak ve Narnia’yı bu korkunç kaderden kurtaracaktır. Fakat aştıkalrı tehlike dolu denizler ve gizemli adalarla bu görev hiç de kolay olamayacaktır. Güvertede tüm bunlarla ilerleyen Şafak Yıldız bu zorlu ve kaderlerini değiştirecek yolculuğa yelken açmıştır ve her birinin cesaret ve inanışları da bu yolculukta sınanacaktır. “Narnia Günlükleri: Şafak Yıldızı’nın Yolculuğu – The Chronicles Of Narnia: The Voyage Of The Dawn Treader” yazısını okumaya devam et

Av Mevsimi

Av Mevsimi

Özet: Tecrübesi, sezgileri ve takipçiliğiyle tüm teşkilatın “Avcı” olarak bildiği Ferman (Şener Şen) ile yalnızca bakışlarıyla bile lakabının hakkını veren “Deli” İdris (Cem Yılmaz) cinayet masasında görevli, baba-oğul kadar yakın iki polistir. Antropoloji mezunu, sessiz sakin Hasan (Okan Yalabık) ise bu ikiliye yeni katılmış bir “Çömez”…

Öldürülen genç bir kız onları uyuşturucu taciri Asit’le, Türkiye’nin en zengin adamlarından Battal Çolakzade’yle (Çetin Tekindor), kızın ağabeyleri Abbas, Vakkas ve daha birçok farklı insanla karşı karşıya getirecektir.

Hayatını eşine adayan, onun hastalığıyla boğuşan Ferman, boşandığı eşi Asiye’ye (Melisa Sözen) tutkuyla bağlı İdris, yeni mezun ve bu dünyaya yabancı Hasan… Çözmeye çalıştıkları cinayet, bu üç polisin hayatını değiştirecektir.
Başrollerini Şener Şen, Cem Yılmaz, Çetin Tekindor, Melisa Sözen ve Okan Yalabık’ın paylaştığı, Yavuz Turgul’un Gönül Yarası’ndan 6 yıl sonra hayata geçirdiği projesi Av Mevsimi, 3 Aralık 2010 da Türkiye’de 340 kopyayla yaklaşık 700 salonda vizyona giriyor. Film aynı tarihte Almanya, Hollanda, Avusturya, Fransa, Belçika ve İngiltere’de de seyirciyle buluşacak. “Av Mevsimi” yazısını okumaya devam et

“Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”

“Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”

Harry Potter film serisinin yedincisi ve finali olan “Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları” iki bölümden oluşan bir sinema yapımı.
Bölüm 1 Harry, Ron ve Hermione’nin Voldemort’un ölümsüzlüğünün anahtarları olan Hortkuluk’ları bulmak ve yok etmek üzere tehlikeli bir göreve girişmeleriyle başlar. Profesörlerinin rehberliği ya da korumasından yoksun, kendi başlarına kalmış olan üç arkadaşın artık birbirlerine her zamankinden çok güvenmeleri gerekmektedir. Fakat aralarında onları birbirinden koparmakla tehdit eden Karanlık Güçler vardır.
Bu arada, Büyücüler Dünyası, Karanlık Lord’un tüm düşmanları için tehlikeli bir yer olmuştur. Uzun zamandır korkulan savaş başlamıştır ve Voldemort’un Ölüm Yiyenleri Sihir Bakanlığı’nın hatta Hogwarts’ın kontrolünü ellerine geçirerek, kendilerine karşı durabilecek herkesi korkutmakta ve tutuklamaktadırlar. Ancak, hâlâ peşinde oldukları bir ödül vardır: Voldemort için en değerli olan Harry Potter. Seçilmiş Kişi artık aranan kişi olmuştur çünkü Voldemort’un müritleri Harry’yi Karanlık Lord’a canlı götürme emri almış ve onun peşine düşmüşlerdir.
Harry’nin tek umudu Voldemort kendisini bulmadan Hortkuluk’ları bulmaktır. Fakat ipuçları aradığı sırada, eski ve unutulmak üzere olan bir hikaye keşfeder: Ölüm Yadigarları efsanesi. Eğer efsane gerçek çıkarsa, Voldemort ihtiyacı olan nihai güce erişebilecektir. ““Harry Potter ve the Deathly Hallows/Harry Potter ve Ölüm Yadigarları”” yazısını okumaya devam et

New York’ta Beş Minare

NEW YORKTA BEŞ MİNARE

İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde geçen hikâye, yakın dönemin Türkiye’sini sorgularken,  “11 Eylül sonrası Amerika’nın ve dünyanın İslam ile olan Paranoyası”nı gözler önüne seriyor…

11 yıl önce projelendirdiği New York’ta Beş Minare filmini çekerek bir hayalini gerçekleştirmiş olan Mahsun Kırmızıgül, senarist ve yönetmen olarak Beyaz Melek ve Güneşi Gördüm’den sonra üçüncü filminde de yine “toplumsal bir konu”ya dikkat çekiyor…

MÜZİK YAPIM

Film müziklerinde dünya normlarında senfoni orkestraları ile çalışmayı önemseyen Mahsun Kırmızıgül, Beyaz Melek ve Güneşi Gördüm filmlerinden sonra New York’ta Beş Minare filminde  de 140 kişilik müzisyenden oluşan “The City Of Prague Film Harmonic-Prag Senfoni Orkestrası” ve “Prague Opera Korosu” ile çalışarak ilklere imza atmaya devam ediyor. Bunun yanı sıra Türkiye’nin en önemli müzisyenleri de bu çalışma içersinde yer aldılar. “New York’ta Beş Minare” yazısını okumaya devam et