Şangay – Shanghai

Şangay – Shanghai

Filmin Konusu: Paul Soames, Pearl Harbor baskından 4 ay sonra Japonya’nın kontrolünde olan Şangay’a gelir. Kaybolan arkadaşının öldüğünü öğrenen Soames, bu ölümün arkasındaki sırları araştırırken, hem aşık olacak hem de kendi hükumetinin sakladığı çok daha fazla gizli gerçek olduğunu da keşfedecektir… 1940’lardaki komplo teorileri gerçekten akıl almaz ölçülerdedir…

Raydan Çıkanlar (Derailed) ve 1408 filmleriyle bir çıkış yakalayan ve vizyonda en son Anthony Hopkins’li Ayin ile seyrettiğimiz yönetmen Mikael Håfström’un 2010 yapımı filminin senaryosunda ise The Wings of the Dove ile Oscar adaylığı olan İranlı senarist Hossein Amini üstleniyor. “Şangay – Shanghai” yazısını okumaya devam et

Çılgın Aptal Aşk – Crazy, Stupid, Love

ÇILGIN, APTAL AŞK

Kırklı yaşlarında, tutucu bir adam olan Cal Weaver’ın (Steve Carell) rüya gibi hayatı vardır: İyi bir işe, güzel bir eve, harika çocuklara sahiptir ve lise aşkıyla evlidir. Fakat eşi Emily’nin (Julianne Moore) kendisini aldattığını ve boşanmak istediğini öğrendiğinde “mükemmel” hayatı hızla tepetaklak olur.
Günümüzün bekarlar dünyasında, onlarca yıldır kimseyle flört etmemiş olan Cal, sudan çıkmış balığın canlı örneğidir. Boş olduğu akşamları yerel bir barda tek başına somurtarak geçiren talihsiz adam, yakışıklı çapkın Jacob Palmer (Ryan Gosling) tarafından himayesine alınır. Cal’in eşini unutması ve hayatını yaşamaya başlamasını sağlama çabası içindeki Jacob, Cal’in gözünü önündeki seçeneklere açar: Flörtçü kadınlar, erkeksi içkiler ve Supercuts ya da The Gap’te bulunamayacak bir stil anlayışı.
Cal ve Emily tamamen yanlış yerlerde olabilecek sevgiyi arayan yegane kişiler değildirler: Cal’in 13 yaşındaki oğlu Robbie (Jonah Bobo), 17 yaşındaki çocuk bakıcısı Jessica’ya (Analeigh Tipton) aşıktır. Jessica ise Cal için yanıp tutuşmaktadır. Hatta Jacob’ın her akşam yeni bir kadında izlediği yöntem bile, en iyi repliklerini kullanmasına rağmen Hannah’ya (Emma Stone) karşı etkisiz kalır. Jacob, Hannah’yı aklından bir türlü çıkaramamaktadır: Bunun nedeni belki de onun Jacob’ın profesyonelliğini ciddiye almayan ilk kadın olmasındandır. “Çılgın Aptal Aşk – Crazy, Stupid, Love” yazısını okumaya devam et

Paris’te Gece Yarısı – Midnight in Paris

2011 Cannes Film Festivali – Açılış Filmi
Bir WOODY ALLEN filmi PARİS’TE GECE YARISI
Midnight in Paris 30 EYLÜL 2011 DE SİNEMALARDA

MEDIAPRO,VERSATIL CINEMA & GRAVIER PRODUCTIONS SUNAR BİR PONTCHARTRAIN YAPIMI “MIDNIGHT IN PARIS” KATHY BATES ADRIEN BRODY CARLA BRUNI MARION COTILLARD RACHEL MCADAMS MICHAEL SHEEN OWEN WILSON KASTING JULIET TAYLOR PSTRICIA DICERTO STEPHANE FOEN KINOS KOSTÜM TASARIM SONIA GRANDE KURGU ALISA LEPSELTER YAPIM TASARIMI ANNE SEIBEL, ADC GÖRÜNTÜ YÖNETMENİ DARIUS KHONDJI, ASC,AFC ORTAK UYGULAYICI YAPIMCI JACK ROLLINS UYGULAYICI YAPIMCI JAVIER MENDEZ ORTAK YAPIMCILAR HELEN ROBIN RAPHAEL BENOLIEL YAPIMCI LETTY ARONSON STEPHEN TENENBAUM JAUME ROURES YAZAN VE YÖNETEN WOODY ALLEN

Sinopsis
PARİS’TE GECE YARISI, iş için Paris’e gelen bir aileyle sonbaharda evlenecek olan nişanlı iki gencin bu şehirde başlarına gelen ve hayatlarını değiştirecek maceralarını anlatan bir romantik komedidir. Film, genç bir adamın bir şehre, Paris’e duyduğu büyük aşk ve insanların kendilerininkinden farklı hayatların daha iyi olduğu kanısı ile ilgilidir. Filmin başrolünde Owen Wilson, Rachel McAdams, Marion Cotillard, Kathy Bates, Carla Bruni ve daha bir çok isim yer almaktadır. “Paris’te Gece Yarısı – Midnight in Paris” yazısını okumaya devam et

Eylül

Eylül

Sinopsis

Yusuf’un karısı Aslı (25) akciğer hastalığı yüzünden hastaneye yatırılmıştır. Bu içine kapanık kadın, kanser şüphesiyle ağır bir kötümserlik yaşıyordur. Aslı’nın ölüm korkusu ve yalnızlık duygusu öyle derindir ki kocası Yusuf’u kendi derdine ortak etmeyerek onu da başka bir yalnızlığa iter. Genç karı-koca, hastalık süreciyle birlikte birbirinden yavaş yavaş kopmaya başlar. Aralarındaki derin bağa rağmen birbirlerine ulaşamıyor gibidirler.

Tam bu noktada Aslı’nın hastane odasını paylaştığı Elena (22) çıkar karşımıza. Elena ülkesinden uzakta yaşam mücadelesi veren, acımasız insanların eline düşmüş, talihsiz bir kadındır. Zaten hastaneye yatış sebebi, birlikte olduğu adam tarafından şiddet gördüğü içindir. Aslı ile hastanede geçirdiği iki günden sonra, kendi yoluna devam eden Elena, bir iki günden sonra Yusuf’un tekrar karşısına çıkar. Çok güç durumda kalmıştır ve Yusuf’tan başka arayacak kimsesi yoktur. Yusuf Elena’ya yardımcı olur. Elena ise yaşadığı onca acı olaydan sonra Yusuf gibi sakin, nazik ve duyarlı birisine tutunmakta bulur çareyi. Elena’nın Yusuf’a yönelişi bir noktadan sonra tam anlamıyla bir zorunluluktur artık. “Eylül” yazısını okumaya devam et

Arkadaştan Öte – Friends With Benefits

ARKADAŞTAN ÖTE
“Friends with Benefits”

YAPIM NOTLARI

“Konuşmamız gerek.”
“Farklı yönlere doğru gidiyoruz.”
“Benden daha iyisini hak ediyorsun.”
“Arkadaş kalalım.”

Dylan (JUSTIN TIMBERLAKE) ve Jamie (MILA KUNIS) evlenip barklanmayı akıllarından bile geçirmemektedir. New York’ta faaliyet gösteren insan kaynakları yöneticisi Jamie, hatırı sayılır yetenek avcılığı becerilerini kullanarak Los Angeles’ta çalışan bir sanat yönetmeni olan Dylan’ı Büyük Elma’daki rüya gibi bir işi kabul etmesi için ikna edince, birbirlerine ne kadar benzediklerini çabucak anlarlar. O kadar çok başarısız ilişki yaşamışlardır ki, ikisi de aşktan vazgeçip eğlenceye odaklanmaya hazırdır.
Dylan New York’a taşınmaya karar verdiğinde ve ikili düzenli olarak bir araya gelmeye başladıklarında, aşkın Hollywood filmleri tarafından pompalanan bir masal olduğuna dair ortak inançlarını paylaşıp eğlenirler. Böylece, leziz derecede seksi, kasıtlı olarak yetişkinlere yönelik bir deneye girişirler.
Başarılı, bağlanmamış ve bağlanma fikrine soğuk bakan bu iki iyi arkadaş, yeni araziler keşfedebilecek midir?
Arkadaşlıklarına “duygulara yer vermeyen” bir cinsellik katarlarsa, birini arkadaştan fazlası olarak görmenin getirdiği sıkıntılardan kaçabilecekler midir? “Arkadaştan Öte – Friends With Benefits” yazısını okumaya devam et