“Andrea Bocelli- Portofino’da Aşk”

Dünyanın en sevilen tenoru Andrea Bocelli hayranlarıyla bu kez aşk şarkıları ile
Cinemaximum sinemalarında sadece 4 özel gösterim için buluşuyor.

Andrea Bocelli’nin eşsiz güzellikteki Portofino’da özel bir davetli grubuna verdiği ve “Besame Mucho, My Way, Love Me Tender, Quizas Quizas Quizas” gibi romantik aşk şarkılarını seslendirdiği konser ünlü sanatçının Türkiye’deki hayranlarıyla buluşuyor. 4 yıl aradan sonra  ülkemizde de Ocak ayında satışa sunulan “Passione” albümündeki şarkıları seslendirdiği konser filmi 19 Mart’ta Cinemaximum sinemalarında gösterime giriyor. Ünlü sanatçının 40 kişilik bir orkestra eşliğinde sahneyi paylaştığı olağanüstü yetenekli müzisyenler arasında, keman virtuözü Caroline Campbell,vokalde Helene Fischer, trompette Chris Botti’nin yanısıra Bocelli’ye nişanlısı Veronica Berti de “Something Stupid” şarkısının düetinde eşlik ediyor.
Bu romantik geceye ev sahipliği yapan 16 Grammy ödüllü David Foster’ın aynı zamanda prodüktörlüğünü de yaptığı konser kaydının ve konser öncesinde sanatçının İtalya’daki evinde kendisiyle yaptığı özel bir röportajın da dahil olduğu konser filmi kristal netlikteki dijital görüntü kalitesi ve 5.1 dijital surround ses teknolojisi ile ülkemizde sadece Cinemaximum sinemalarında Joy fm radyo sponsorluğunda 4 özel gösterim ile Bocelli hayranlarıyla buluşuyor. ““Andrea Bocelli- Portofino’da Aşk”” yazısını okumaya devam et

George Clooney ve Alexander Payne Röportajı

The Descendants / SENDEN BANA KALAN
George Clooney & Alexander Payne ile soru cevap

Ne zaman tanıştınız?
AP: 2003’te
GC: ‘Sideways’ filmi için.
AP: Motorsikletinle gelmiştin…
GC: Uzun ve keyifli bir yemek yemiştik, uzunca sohbet ettik. Ayrıldığımızda sen içinden ‘Ne yaptığımın farkında değilim’ diyordun. Ben de ‘Ne yapıyor bu adam’ demiştim. Sonra yavaşça geçip gitti. Ben de voodoo kuklasını yaptım, birkaç da iğne batırdım. O beni 6-7 yıl idare etti. Sonra bir gün Bryan Lourd beni aradı ve Alexander’ın benimle görüşmek istediğini söyledi, sanırım 2 yıl kadar önceydi. İki ayrı filmin çekimi için Toronto’daydım, şık bir İtalyan restoranında buluştuk, mükemmel bir akşamdı, sonunda bana ‘Sana bir senaryo göndereceğim, bana ne düşündüğünü söylersin’ dedi. Neredeyse daha okumadan kabul ettim diyebilirim çünkü Alexander ile çalışmayı çok istiyordum. “George Clooney ve Alexander Payne Röportajı” yazısını okumaya devam et

“Scarlett Johannson Röportajı”

Oscarlı yönetmen Cameron Crowe’un filmi DÜŞLER BAHÇESİ’nde Scarlett Johansson’ı Matt Damon’ın canlandırdığı Benjamin Mee karakterinin hayvanat bahçesindeki bakıcı Kelly rolünde izliyoruz. Kelly, eşini kaybeden iki çocuk babası Ben ile yakın bir ilişki kuruyor. Hayata dair iyi hissettiren filmler arasında sayabileceğimiz film dram, duygu ve komediyi çok iyi bir oranda birleştiren bir hikayeye sahip. Kapanmış bir hayvanat bahçesini alan Benjamin, bu yatırımının ailesi için anlamını zamanla farkederken hayatları da bu olayla beraber başka bir yöne kayacaktır.
Risk alma, imkansız gibi görünen zorluklarla mücadele etmeye dair sıcak bir hikaye. Üstelik aynı ismi taşıyan Benjamin Mee’nin gerçek hayat hikayesinden ve kitabından uyarlama. ““Scarlett Johannson Röportajı”” yazısını okumaya devam et

“Umut Yolcuları” Dizisi İle Şöhreti Yakaladı

Tamirci bir baba, ev hanımı anne ve dört kardeş ile birlikte Fatih Karagümrük’te mütevazi bir hayat yaşayan Koray Nizamoğlu, “Umut Yolcuları” dizisiyle bir anda şöhreti yakaladı.

Star Televizyonunda yeni yayın döneminde büyük iddialarla ekrana gelen “Umut Yolcuları” adlı dizinin baş kahramanı olan Koray Nizamoğlu daha 13 yaşında ama sanat dünyasında daha şimdiden şöhreti yakaladı. Çok büyük iddiaları olduğunu söyleyen  Karagümrük  İlköğretim Okulu  7.sınıf öğrencisi olan geleceğin büyük yıldızı Koray Nizamoğlu, namı değer Ali ile babasının oto tamirhanesinde  yaptığımız bu özel röportajı www.sinemagraf.com okuyucularının  beğenisine sunuyoruz. ““Umut Yolcuları” Dizisi İle Şöhreti Yakaladı” yazısını okumaya devam et

Tolga Kutlar ile Kahve Eşliğinde

Ejder Kapanı kendini, içerdiği konusuyla, oyuncusuyla, müziğiyle, bol aksiyonlu sahneleriyle, gözünü kırpmadan izlettiren bir film. Hareketli çekimleriyle, dikkat çekici kurgusuyla, Türk Sineması’nda yerini, farklı bir yerde alacağını düşünüyorum. Ne zamandır adından bahsettiren Ejder Kapanı’nı hep gazetelerde okudum: “Galata Köprüsü, trafiğe kapatıldı, sabaha kadar çekim yapıldı.” “Fransa’dan teknik destek için ekip geldi.” “Film, 5 trilyon bütçeye sahip.” “Şu, oynuyor, bu oynuyor” ve bir sürü haber. .

Filmi de, basın gösteriminde o kadar uykusuzluğuma rağmen heyecanla izleyince, merak ettim doğrusu. İşin arka perdesini bir de ben kendi kulaklarımla duyayım dedim ve. . .  “Tolga Kutlar ile Kahve Eşliğinde” yazısını okumaya devam et