Yenilmez – Invictus

3 Dalda Altın Küre Adayı

En İyi Yönetmen – Clint Eastwood
En İyi Erkek Oyuncu (Dram) – Morgan Freeman
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu – Matt Damon

YENİLMEZ
“INVICTUS”

Dört kez Oscar® kazanan Clint Eastwood (“Million Dollar Baby”/“Milyonluk Bebek”, Unforgiven/Affedilmeyen) tarafından yönetilen “Invinctus/Yenilmez”, Nelson Mandella’nın (Morgan Freeman) ülkesinde birliği ve beraberliği sağlamak için Güney Afrika futbol takımı kaptanıyla (Matt Damon) yaptığı işbirliğinin ilham verici hikayesini anlatıyor.

Yeni seçilen Nelson Mandela, milletinin ırk ve ekonomik nedenlerden dolayı ayrımcılığa uğradığını bilmektedir. Mandela sporun uluslararası dili sayesinde insanları birleştireceğine inandığı için, 1995 Dünya Kupası’nda inanılması güç bir çıkış yapan Güney Africa futbol takımını destekler. “Yenilmez – Invictus” yazısını okumaya devam et

Eyyvah Eyvah

EYVAH EYVAH!!!
ATA ÇALIYOR, DEMET SÖYLÜYOR!
KAHKAHA GELİYOR!!!

Sezonun en iddialı, en komik filmlerinden biri ekranların ve sahnelerin en eğlenceli iki isminden geliyor: DEMET AKBAĞ ve ATA DEMİRER!!!

İki ünlü isme, sinema, tiyatro ve televizyon dünyasının pekçok ünlü isminin eşlik ettiği kahkaha dolu maceraları BKM Film yapımı Eyvah Eyvah ile 26 Şubat 2010’da sinemalarda olacak!

Ata Demirer’in, Trakyalı, klarnet çalan bir genci; Demet Akbağ’ın albümü çıkmak üzere olan bir bar şarkıcısını canlandırdığı komedi filminin fragmanı bu haftasonu sinemaseverlerin karşısına çıkıyor!

Film, Demet Akbağ’ın kariyerinde de beyazperdede ilk kez komedi performansı sahnelediği film olacak. Yıllardır ekranda ve tiyatro sahnesinde seyirciyi güldüren Akbağ, sinema filmlerinde bugüne kadar hiç komik kadını oynamamıştı. Ata Demirer’in de ilk senaryo denemesi olan Eyvah Eyvah’ın yönetmeni ise Hakan Algül.

Çekimleri yaz aylarında Çanakkale ve İstanbul’da gerçekleşen Eyvah Eyvah, 26 Şubat’da Türkiye ve Avrupa’da sinemaseverlerle buluşacak. “Eyyvah Eyvah” yazısını okumaya devam et

NINE

Federico Fellini hayatının ve eserlerinin ana konusunun “Rüyalar tek gerçekliktir.” Cümlesinden ibaret olduğunu söyledi.

“Hiç kimse gerçek dünyayı algılayamıyor,” dedi. Herkes mahrem ve şahsi fantezilerini “gerçek” olarak adlandırıyor. Aradaki farksa benim bir fantezi dünyasında yaşadığımı biliyor olmam. Bu şekilde yaşamayı tercih ediyorum ve görüşümü kapatan her şeye kızıyorum.

“Filmlerim genelde rüyalarıma dayanır. Uyanınca, rüyalarımı ufak ve komik çizimler halinde kağıda geçiririm.”

“Benim için film yapmak, sevişmekle aynı şeydir. Kendimi en canlı hissettiğim zamanlar film yönettiğim zamanlardır. Yapmaya başlamadan önce olmasından her zaman korktuğum bir şey oldu bana ve korktuğum bu şey gerçek olunca, hayal edebileceğimden çok daha fena bir şekilde meydana geldi. En çok korktuğum şey başıma geldi: Yönetmenin tıkanması.”

“Yönetmenin tıkanması yazarın tıkanması gibi bir şeydir ama şahsi bir olay olmasından çok birçok kişiyi etkilemesi bakımından farklıdır. Filmimin ekibi bana ‘büyücü’ diyordu ama yapacağım film benden uzaklaşmış, benden kaçıp gitmişti. Filmi bırakmayı düşündüm ama benim büyücü olduğuma inanan onca insanı yüzüstü bırakamazdım. Yönetmenin tıkanması dediğimiz şeyi yaşayan bir yönetmen hakkında film yapmam gerektiği geldi aklıma.” “NINE” yazısını okumaya devam et

Veda

ATATÜRK’ÜN HAYATI “VEDA” İLE BEYAZPERDE’DE
Yıl 1881, Selanik. Mustafa’nın doğumuyla Ali Rıza Efendi ve Zübeyde hanım büyük bir mutluluk yaşarlar…

Yıl 1887, Mustafa, Molla Fatma Kadın Mektebi’ne arkadaşı Salih Bozok ile birlikte gider. Daha okulun ilk gününde arkadaşını korumanın bedelini falakaya yatarak öder…

Yıl 1894, Mustafa yıllardır hayalini kurduğu okulda, Askeri Rüştiye’dedir… Aynı yıl evini terkeder…

Yıl 1911, Mustafa ve Salih subay olmuştur. Çöken, can çekişen bir imparatorluğun cephelerinde savaşırlar…

Yıl 1912, Balkanlardan göç başlamış, Selanik düşmüştür…

Yıl 1915, Çanakkale’de ortalık cehennem gibidir. Mustafa Kemal, Nuri Conker ve yanlarındaki subaylar çetin bir savaşın içindedirler.  “Veda” yazısını okumaya devam et

Cennetimden Bakarken – The Lovely Bones

UIP FİLMCİLİK SUNAR
THE LOVELY BONES – CENNETİMDEN BAKARKEN”

Alice Sebold’un çok-satan kitabından uyarlanan ve Oscar ödüllü Peter Jackson’ın yönettiği film, Aralık 1973’te okulundan eve dönerken bir cinayete kurban giden 14 yaşındaki Susie Salmon üzerinde odaklanır. Ölümünden sonra dünyada kalan ailesini izlemeye devam eder. Dikkatini özellikle de katili üzerine yoğunlaştırır. Harika ama bir o kadar da esrarengiz görünümlü öbür dünyada sıkışıp kalan Susie, kendi intikam arzusu ile dünyada bıraktığı sevdiklerini mutlu görme isteği arasında bir tercih yapmak zorundadır.
DreamWorks Pictures’ın sunduğu “The Lovely Bones – Cennetimden Bakarken”in yönetmenliğini Peter Jackson üstlendi. Senaryosunu, Alice Sebold’un aynı adlı romanından Fran Walsh, Philippa Boyens ve Peter Jackson yazdı. Yapımcılığını Carolynne Cunningham, Fran Walsh, Peter Jackson ve Aimee Peyronnet gerçekleştirdi. Prodüksiyon amirliğini Steven Spielberg yaptı. Başrollerinde Mark Wahlberg, Rachel Weisz, Susan Sarandon, Stanley Tucci, Michael Imperioli ve Saoirse Ronan kamera karşısına geçti. “Cennetimden Bakarken – The Lovely Bones” yazısını okumaya devam et