Fida Film Sunar
TANRININ KİTABI
“THE BOOK OF ELI”
5 Şubat 2010’da sinemalarda.
Çok uzak olmayan bir gelecekte, son savaştan 30 yıl kadar sonra, bir adam bir zamanlar Amerika olan çorak topraklarda tek başına yürüyor. Boş şehirler, çökmüş otobanlar, kavrulmuş toprak—etrafında sadece yıkım felaketinin izleri var. Burada uygarlık yok, kanun yok. Yollar ayakkabıları için, bir matara su için… ya da hiçbir şey için adam öldüren çetelere ait.. Ama onlar bu yolcunun dengi değil.
Seçtiği için değil öyle gerektiği için savaşçı olmuş Eli (Denzel Washington) sadece huzur arıyor ama zorlanırsa, yaptıkları ölümcül hatayı anlama fırsatı vermeden rakiplerini alaşağı ediyor. Şiddetle koruduğu şeyse hayatı değil, geleceğe dair umudu; 30 yıldır taşıyıp koruduğu ve gerçekleştirmeye kararlı olduğu bir umut. Bu adanmışlıkla hareket eden ve kendinden büyük bir şeye olan inancını rehber edinen Eli, hayatta kalmak için gerekeni yapmalı—ve devam etmeli.
Bu yıkılmış dünyada Eli’ın elinde tuttuğu gücü anlayan ve onu ele geçirmeye kararlı olan bir tek kişi var: Carnegie (Gary Oldman), hırsızlar ve silahşörlerden oluşan derme çatma bir kasabada hükümdarlığını ilan etmiş bir despot. Bu sırada, Carnegie’nin evlatlık kızı Solara (Mila Kunis) başka bir nedenden ötürü Eli ile ilgileniyor: Üvey babasının gölgesinin ötesinde neler olabileceğine dair bir bakış. Ama ikisi de onu yolundan döndürmenin kolay olmadığını görecek. Hiçbir şey—ve hiç kimse—onun önünde duramaz. Eli hedefine ulaşmalı ve mahvolmuş insanlığa yardım getirmeli. “Tanrının Kitabı – The Book Of Eli” yazısını okumaya devam et

YENİ YIL ŞARKISI
DISNEY’İN YENİ YIL ŞARKISI (Disney Digital 3-D™) (3 BOYULTU)
Dibbuk: Yaşayan bir insanın bedenine giren ve hareketlerini yönetebilen bir şeytan veya ölü bir insanın ruhu. Bu şeytan bir bedene girdiğinde ancak dini seremoni yoluyla çıkarılabilir. Ölmüş bir insanın ruhu bazen şeytanla öyle içli dışlıdır ki, cennete girmesine izin verilmez. İki dünya arasında sonsuza kadar sıkışıp kalan böyle bir ruh, çaresizlik içinde vücuduna yerleşebileceği yeni bir beden arar. Kimi zaman bunu başarır da… “Blade: Trinity”, “The Invisible” ve “Batman Begins”ten tanıdığımız yazar / yönetmen David Goyer, doğaüstü gerilim çalışması “The Unborn”da iki dünya arasında sıkışıp kalmış ruhların yaşamına ürkütücü bir bakış getiriyor. Filmde bedenine şeytani bir ruhun girmesiyle birlikte kabuslar dünyasına sürüklenen ve sevdiği insanlar için bile tehlike haline gelen genç bir kadının öyküsü anlatılıyor. Casey Beldon (Odette Yustman) kendisini çocukken terk eden annesinden nefret etmektedir. Ancak açıklanamaz birtakım olaylar meydana gelmeye başlayınca annesinin neden terk ettiğini anlamaya başlar. Sonunda hayaletin uyanık saatlerine de egemen olması üzerine çareyi spiritüel olaylar danışmanı Sendak’a (Gary Oldman) başvurmakta bulur.