Bizim Büyük Çaresizliğimiz

BİZİM BÜYÜK ÇARESİZLİĞİMİZ’e çifte ödül..

15 NİSAN 2011 DE VİZYONA GİRECEK “BİZİM BÜYÜK ÇARESİZLİĞİMİZ” NÜRNBERG’TEN ÇİFTE ÖDÜLLE DÖNÜYOR

Dünya galasını geçtiğimiz Şubat ayında 61. Berlin Film Festivali’nin ‘Yarışma’ bölümünde yapan, Seyfi Teoman’ın ikinci uzun metrajlı filmi Bizim Büyük Çaresizliğimiz, 17-27 Mart 2011 tarihleri arasında düzenlenen 16. Nürnberg Türkiye-Almanya Film Festivali’nde En İyi Film ve Sinema Eleştirmenleri ödüllerini kazandı.

Festivalin Uzun Metraj Film Yarışması’nda Hülya Koçyiğit’in başkanlığını yaptığı ve Zeki Demirkubuz’un da aralarında bulunduğu seçici kurul, Bizim Büyük Çaresizliğimiz’i En İyi Film ödülüne layık gördü. Jüri gerekçesinde, “Türkiye’deki günlük yaşamdan yola çıkarak evrensel bir hikayeyi ve insana ait derin duygu dünyalarını sade bir dille anlatmayı başardığı için” filmin bu ödülü hak ettiğini belirtti. Türkiye’den Fatih Özgüven ve Cem Altınsaray’ın yer aldığı Türk-Alman Film Eleştirmenleri Seçici Kurulu ise “beklenmedik gelişmelerle karşı karşıya kalan bir dostluğun nesnel dünyasını ironiye de uzanarak rafine bir dille anlatmayı ustalıkla başardığı için” filmi ödüllendirdiklerini açıkladı.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz 15 Nisan 2011’de Türkiye çapında vizyona girecek. Film, vizyondan hemen önce 30. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde hem ulusal, hem de uluslararası yarışma bölümlerinde Altın Lale ödülü için yarışacak.

Derin bir dostluğun ve aşkın sınırlarını zorlayan sevginin hikâyesini konu alan filmin başrollerinde İlker Aksum, Güneş Sayın ve Fatih Al yer alıyor. Barış Bıçakçı’nın aynı adlı romanından senaryosunu Seyfi Teoman ve Barış Bıçakçı’nın birlikte yazdığı filmde ayrıca Taner Birsel, Baki Davrak ve Mehmet Ali Nuroğlu da rol alıyor.

Çekimleri Ankara’da yapılan film, Bulut Film’in yapımcılığında Türkiye-Almanya-Hollanda ortak yapımı olarak gerçekleştirildi. Türkiye’den, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yapım desteğiyle ve TRT’nin ortaklığıyla gerçekleştirilen film Avrupa Konseyi Film Fonu Eurimages’ın da desteğini aldı.

Bizim Büyük Çaresizliğimiz Resmi Facebook Sayfası:
www.facebook.com/BizimBuyukCaresizligimiz

Bulut Film Vimeo Kanalı:
www.vimeo.com/bulutfilm

SİNOPSİS:

Lise yıllarından beri sıkı dost olan Ender ve Çetin, uzun yıllar ayrı kaldıktan sonra, Çetin’in Ankara’ya dönüşüyle tekrar bir araya gelmiştir. Böylece, ilk gençlik hayallerini otuzlu yaşlarının sonunda gerçekleştirmiş ve aynı evde yaşamaya başlamışlardır.
Günün birinde Almanya’da yaşayan yakın arkadaşları Fikret, Türkiye’de bir trafik kazası geçirir. Kazada Fikret’in Ankara’da yaşayan anne ve babası ölür, kendisi de yaralanır. Almanya’ya dönmesi gereken Fikret, Ender ve Çetin’den, Ankara’da üniversite öğrencisi olan kız kardeşi Nihal’in okulunu bitirene kadar, iki yıl boyunca, onlarla kalmasını ister.
Üçüncü birinin eve gelmiş olması ilk başlarda ikisini de rahatsız eder, ölümlerin travmasını atlatamayan Nihal de onlarla iletişim kurmak istemez, ama zamanla birbirlerine alışırlar. Aralarında ev merkezli üçlü bir yakınlık oluşur. Nihayet kaçınılmaz olan gerçekleşir ve görünüşte koruyucu, kollayıcı, soğukkanlı, ne yapması gerektiğini bilen, Nihal yaşadığı felaketten makul adımlarla uzaklaşsın diye ona nerdeyse ebeveyn olan Ender ve Çetin, birbirlerinden habersiz bir şekilde Nihal’e âşık olurlar.

YÖNETMEN SEYFİ TEOMAN HAKKINDA

Seyfi Teoman Kayseri’de 1977 yılında doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü’nü bitirdikten sonra Polonya Ulusal Sinema Okulu Lodz’da film yönetmenliği eğitimi aldı. Bu eğitiminin sonunda, 2004 yılında çektiği kısa filmi Apartman, ulusal ve uluslararası pek çok festivalde gösterildi ve ödüller aldı. İlk filmi Tatil Kitabı, 2008 yılında 58. Berlin Film Festivali’ne kabul edilen tek Türkiye yapımı film oldu. Berlin Film Festivali’nin Forum bölümünde dünya galası yapılan film, Türkiye’de 27. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde Ulusal Yarışma’da En İyi Film ve FIPRESCI ödüllerini kazandı. İkinci filmi Bizim Büyük Çaresizliğimiz, 61. Berlin Film Festivali’nde yarışma bölümüne seçilen Teoman, şu sıralar üçüncü filminin senaryosu üzerinde çalışıyor.

FİLM BİLGİLERİ:

Yıl: 2011
İngilizce Adı: Our Grand Despair
Yönetmen: Seyfi Teoman
Senaryo:
Barış Bıçakçı, Seyfi Teoman (Barış Bıçakçı’nın aynı adlı romanından)
Oyuncular: İlker Aksum (Çetin), Fatih Al (Ender), Güneş Sayın (Nihal), Taner Birsel (Murat), Baki Davrak (Fikret), Mehmet Ali Nuroğlu (Bora)
Yapımcılar: Yamaç Okur, Nadir Öperli (Bulut Film, Türkiye)
Ortak Yapımcılar: Titus Kreyenberg (unafilm, Almanya), Stienette Bosklopper (Circe Films, Hollanda)
Görüntü Yönetmeni: Birgit Gudjonsdottir
Sanat Yönetmeni: Nadide Argun
Ses: İsmail Karadaş
Ses Tasarımı: Cenker Kökten
Casting: Ezgi Baltaş (Gökçe Doruk Erten)
Müzik: Sakin
Kurgu: Çiçek Kahraman
Süre: 102 dk
Format: 35 mm
Dünya Hakları: The Match Factory
Türkiye Dağıtımcısı: Tiglon
Türkiye Vizyon Tarihi:
15 Nisan 2011
Proje Destekçileri:
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, TRT, Efes Pazarlama ve Dağıtım Ticaret A.Ş., Medienboard Berlin Brandenburg Yapım Fonu (Almanya), Rotterdam Film Festivali Hubert Bals Fonu (Hollanda)

Resimler:

Siyah Beyaz

SİYAH BEYAZ

23 NİSAN 2010’DA SİNEMALARDA…

Ankara’da 25 yıldır yaşamını sürdüren Siyah Beyaz Sanat Galerisi ve Bar, ünlü oyuncuların rol aldığı bir filmle beyazperdeye taşınıyor. Tuncel Kurtiz, Nejat İşler, Erkan Can, Şevval Sam, Taner Birsel ve Derya Alabora’nın başrollerini paylaştıkları Siyah Beyaz 23 Nisan 2010’da sinema izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor…
Türkiye’nin ilk sanat galerilerinden biri olan, aynı zamanda bar olarak da hizmet veren Siyah Beyaz, çeyrek yüz yıldır Ankara’da sanatçıların, gazetecilerin ve politikacıların uğrak yeri olmaya devam ediyor. Fulya ve Faruk Sade’nin yönettikleri Siyah Beyaz aynı zamanda yıllardır çizgisini korumasıyla tanınıyor.

Siyah Beyaz’ı beyaz perdeye taşıyan filmin karakterleri ise; fırtınalı bir hayat yaşamış ama 70 yaşına gelmesine karşın hala durulmamış, ideallerine bağlı bir ressam (Tuncel Kurtiz); kalp krizi geçirdikten sonra işini bırakan, sümüklü böcek besleyip sakin bir yaşam sürmeye çalışan bir avukat (Erkan Can); mesleğini yapmaktan sıkılmış, üstüne bir de karısı tarafından terkedilmiş bir doktor (Nejat İşler); ve hayata karşı tek başına direnen, yalnızlığı bir yaşam tarzı haline getirmiş bir iş kadını (Şevval Sam)… Bu insanlar Siyah Beyaz’ın müdavimleri ve bu bar bir anlamda onların sığınabilecekleri son liman. “Siyah Beyaz” yazısını okumaya devam et

ADA: Zombilerin Düğünü

Beyin Film sunar
Türkiye’nin İlk Zombi Filmi

ADA: Zombilerin Düğünü Bir Korku-Komedi

Talip Ertürk ve Murat Emir Eren’in yazıp yönettiği ilk Türk zombi filmi Ada: Zombilerin Düğünü, 29 Ocak 2010’da vizyonda! Filmde Türkiye’nin ilk zombileri İstanbul’da, Büyükada’da bir düğünde ortaya çıkıyor ve bizler de olan biten her şeyi düğünü kaydetmeye çalışan amatör bir kameramanın bakış açısıyla izliyoruz!

“DÜĞÜNE GELDİK YEDİLER!”

Sinopsis

Beş kişilik bir arkadaş grubu, yakın bir dostlarının düğününe katılmak üzere Büyükada’ya gitmektedir. Filmde gördüklerimiz, kahramanlarımızdan Erhan’ın düğünü çekmek üzere yanına aldığı kameradan yansıyanlardan ibarettir. Ekip hep birlikte düğün alanına varır, ancak düğünün ilerleyen saatlerinde, halay çeken davetlilere zombiler saldırır. Erhan kamerasıyla olan biteni çekmeye devam ederken, kendini kanlı bir kıyametin ortasında bulur. Düğün davetlilerinin ve ada sakinlerinin büyük kısmı adadan kaçarak zombi saldırısından kurtulurken, kahramanlarımız Erhan, Murat, Ömer ve Gamze, adada mahsur kalırlar. “ADA: Zombilerin Düğünü” yazısını okumaya devam et

Devrim Arabaları

16 Haziran 1961.
Devlet Başkanı Cemal Gürsel tümüyle yerli üretim bir otomobil yapılmasını emreder ve görevin TCDD işletmesine verildiği bildirilir. O gün orada bulunan 23 mühendis bu emri “Türk insanının makûs talihine karşı bir meydan okuma” olarak algılarlar. En küçük bir tereddüt ya da endişe sergilenmeksizin derhal işe başlanır.Çalışma mekanı olarak Devlet Demiryolları’nın Eskişehir’deki Cer Atölyesi seçilir.
Zaman müthiş dardır. Ekibin Cumhuriyet Bayramı’ na kadar yalnızca 130 günü vardır. Türkiye’nin ilk yerli otomobili olacak eserin adı da konmuştur:
“Devrim”.

“Devrim Arabaları” azmin ve birbirine inanan insanların neleri başarabileceğini gösteren, bu topraklarda yaşanmış bir başarı öyküsüdür… Hikaye, bu aracı üretme görevini üstlenmiş 23 mühendisin kariyerlerini ve aile hayatlarını riske atarak girdikleri bu üretim macerasında zamanla, yoklukla, politikayla, karşılarına çıkan
sayısız engelle mücadelelerini anlatır.
Aslında anlatılan bir inanç ve azim öyküsüdür.
“Devrim Arabaları” Türk mühendisinin ve işçisinin, 20 sene öncesine kadar toplu iğne dahi üretemeyen bir ülkede kalkıştıkları bu meydan okumayı, bugün her şeye kolayca sahip olan nesillere, idealist zihniyeti ve zaferi de aktararak yaşattıkları bir
birlik ve başarı öyküsüdür. “Devrim Arabaları” yazısını okumaya devam et

Gölgesizler

Almanya’da “Doğu’nun Kafka’sı” olarak nitelendirilen çağdaş Türk yazar Hasan Ali Toptaş’ın ödüllü romanı “Gölgesizler” in çekimleri Kırklareli’nin Karadere köyünde tamamlandı.
Çağdaş Türk Edebiyatı’nın en önemli yazarlarından Hasan Ali Toptaş’ın 1994 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandığı kitabı “Gölgesizler”in, Hakan Karahan’ın yapımcılığı, Ümit Ünal’ın senaryo ve yönetmenliğinde, ağırlıklı olarak tiyatro sanatçılarından oluşan oyuncu ekibiyle birlikte sinemaya aktarıldı.
Yazar Hakan Karahan’ın üç sene önce, kitaba hayran kalarak film haklarını satın aldığı “Gölgesizler”’in Bulgaristan sınırına yakın Karadere köyündeki çekimlerinin ardından, geçen yıl Haziran ayı içinde Berlin’de gerçekleşen çekimlerin ardından film tamamlandı. “Gölgesizler” yazısını okumaya devam et