Gran Torino

Clint Eastwood’un yönettiği ve başrolünü üstlendiği “Gran Torino” adlı dram, oyuncunun Oscar® ödüllü filmi “Million Dollar Baby”den beri perdede göründüğü ilk film. Eastwood değişen bir dünyada yaşayan ve göçmen komşuları tarafından uzun süredir güttüğü önyargılarıyla yüzleşmeye zorlanan, demir gibi bir iradeye sahip katı bir Kore Savaşı gazisi olan Walt Kowalski’yi canlandırıyor.
Emekli otomobil işçisi Walt Kowalski günlerini evde yaptığı tamirat, bira ve berberine yaptığı aylık ziyaretlerle geçirmektedir. Ölen karısının son arzusu kilisede günahlarını itiraf etmesi yönünde olsa da M-1 piyade tüfeğini temiz ve hazır bulunduran, hayata küsmüş bir Kore Savaşı gazisi olan Walt için itiraf edecek hiçbir şey yoktur ve köpeği Daisy’den başka kimseye içini dökecek kadar güvenmemektedir.
Bir zamanlar komşusu olarak adlandırdığı kişilerin hepsi taşınmış ya da vefat etmişler, yerlerini nefret ettiği, Güneydoğu Asya kökenli Hmong göçmenlerine bırakmışlardır. Gördüğü hemen her şeye kızmaktadır: sarkık yağmur olukları; fazla büyümüş çimler; etrafını saran yabancı yüzler; mahallenin kendilerine ait olduğunu sanan amaçsız Hmong, Latin ve Afrika-Amerika gençlerinden oluşan çeteler; büyüyüp birer yabancı olan çocukları… Walt artık  vadesinin dolmasını beklemektedir. “Gran Torino” yazısını okumaya devam et

Watchmen

Türkiye Sinemalarında 807 bin kişi tarafından izlenen “300 Spartalı”nın yönetmeni Zack Snyder, 120 milyon dolarlık bir yapım bütçesiyle, 200 ayrı set oluşturarak, bugüne kadar yaratılmış en kapsamlı ve en iyi çizgi romanı 163 dakikalık dev bir sinema filmine dönüştürdü
Yıl 1985. Süper kahramanların var olduğu farklı bir evren mevcuttur. Çıkan bir yasa ile tüm süper kahramanların maskelerinin çıkarılması emredilmiştir. Kimisi buna uyar. Kimisi ise gizliden gizliye kahramanlığa devam eder. Bir süper kahramanın öldürülmesini araştıran Rorschach, süper kahramanlara karşı düzenlenmiş ve uygulanmakta olan komployu fark eder. Süper kahramanlar görünmez bir düşman tarafından teker teker öldürülür.  Bu cinayetler neden ve kim tarafından işlenmektedir?
Türkiye’de Gerekli Şeyler Yayıncılık tarafından basılan ve çizgi roman edebiyatının doruk noktası olarak kabul edilen, çok katmanlı gizem – macera “Watchmen”in sinema uyarlamasının konusu 1985 yılında alternatif Amerika’da geçer. Bu alternatif evrende kostümlü süper kahramanlar gündelik toplum hayatının bir parçasıdır. ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki gerilim düzeyini ölçen Kıyamet Saati geceyarısına iyice yaklaşmıştır. “Watchmen” yazısını okumaya devam et

Milyoner / Slumdog Millionaire

Hindistan’ın izlenme rekorları kıran “Kim Milyoner Olmak İster?” adlı televizyon şovunda kaçınılmaz karar anı … Yakıcı stüdyo ışıkları altında nefeslerini tutan izleyiciler, 18 yaşındaki yetim sokak çocuğu Jamal Malik’in 20 milyon rupi kazanmak için son soruyla vereceği cevabı heyecanla beklemektedir.
Programın sunucusu Prem Kumar, sıfırdan zengin olacak bu sokak çocuğunun tüm soruları bilebilme ihtimaline inanmaz ve onu hile yaptığı iddiasıyla polise ihbar eder. Şova ara verildiğinde, polisler Jamal’ı hile yapmak suçuyla tutuklarlar.
Gece boyunca sorguya çekilen yarışmacının karşısına soruları tekrar çıkarırlar. Jamal her sorunun doğru cevabını nasıl bulduğunu anlatmaya başlar. Bunun sonucunda, genç çocuğunun inanılmaz yaşam hikayesi gün yüzüne çıkar.
Jamal’ın hikayesi, modern Hindistan’ın hikayesi. Mumbai şehirinin gecekondu mahallesinde büyüyen Jamal’ın annesi çıkan bir din çatışmasında gözlerinin önünde katledilir. Bu olaydan sonra Jamal, abisi Salim ve tek aşkı yetim Latika’yla birlikte sokaklarda yaşar.
Şehrin en fakir bölgelerinde sokak çeteleri içinde geçen çocukluğu Jamal’ın iyi huylu yapısını hiç bozmaz. Ama kardeşi Salim güç ve paraya açtır. İki kardeş arasındaki gerilim ve çekişme yetişkin birer kişi oldukça artar. Ve bir gece yaşanan bir olay Jamal’ın kardeşinden tamamen kopmasına ve gerçek aşkı Latika’yı kaybetmesine neden olur. “Milyoner / Slumdog Millionaire” yazısını okumaya devam et

The Spirit

Will Eisner’in ‘The Spirit’ adlı çizgi romanından beyazperdeye uyarlanan ve Sincity, 300, Elektra’nın yazarı & Sincity üçlemesinin yönetmeni Frank Miller’ın yönettiği filmde Spirit isimli maskeli ve etrafı güzel kadınlarla dolu bir varlıktır. Spirit, Central City’yi korumak için polis ile beraber, şehirdeki suçlular ve The Octopus ile mücadeleye girişir.
Yönetmen: Frank Miller
Senaryo: Frank Miller, Will Eisner
Oyuncular: Jaime King, Gabriel Macht, Dan Gerrity, Scarlett Johansson, Eva Mendes
Görüntü Yönetmeni: Bill Pope
Kurgu: Greory Nussbaum
Kostüm: Bren Cook
Müzik: David Newman “The Spirit” yazısını okumaya devam et

Mutant Günlükleri / The Mutant Chronicles

Postapopletik bir dünyada geçen ve oyundan uyarlama olan ve 23. yüzyılda geçen filmde Thomas Jane, Necro Mutants adlı yaratıklara karşı mücadele eden ordu görevlisini oynarken, Ron Perlman da yine mutantlara karşı mücadele eden dini grubun liderini canlandırıyor. John Malkovich ise dünyayı yöneten dev şirketlerin oluşturduğu konseyin başkanı rolünde.
Yönetmen: Simon Hunter
Senaryo: Philip Eisner
Oyuncular: Thomas Jane, Ron Perlman, Devon Aoki, John Malkovich
Görüntü Yönetmeni: Geoff Boyle
Kurgu: Sean Barton, Alison Lewis
Kostüm: Sue Wain
Müzik: Richard Wells
Ses: Jovan Ajder “Mutant Günlükleri / The Mutant Chronicles” yazısını okumaya devam et