Denizden Gelen (Zeytin Dalı)

Eski bir polis, doğduğu topraklardan uzakta kaçak bir çocuk ve bir hemşirenin kesişen hayatlarında yola çıkarak; dünyanın kanayan yaralarında, batı’ya göç dramına işaret ediyor. Çekimleri Muğla’nın Dalyan ve Ortaca ilçesinde gerçekleşen Denizden Gelen’in Yapımı Nöbetçi Yapım’a, Yönetimi Nesli Çölgeçen’e, Senaryosu Ersin Kana’ya ait.
Denizden Gelen’de Onur Saylak, Ahu Türkpençe, Sümer Tilmaç, Deniz Özerman rol alırken beş buçuk yaşındaki yetenekli oyuncu jordan Deniz Boyner ilk sinema filmiyle kamera karşısına geçti.

Babasının zoruyla polis olan Halil, görev sırasında şüphe üzerine bir Afrikalı göçmenin ölümüne sebep olur. Olayın vicdani sorumluluğu, intihara teşebbüs ve babasıyla sorunlu bir ilişki Halil’i kendi dünyasına hapseder.Jordan annesiyle birlikte başladığı yolculuğu Yunanistan’da buluşacağı babasıyla İngiltere’de sonlandıracaktır. Bu haftalar sürecek olan kaçak yolculuktur. Jordan babasına ulaşmadan önce son durağı Dalyan’dır. İşte Jordan ve Halil’in yolları tamda bu noktada kesişir.

Jordan’ın kaderi Halil’in ellerine teslim olduğu andan itibaren Halil de kaderini bu küçük çocuğa teslim eder. Jordan, kendinden kaçan Halil’in hayatına yeni bir yön verecektir. Tepkiyle başlayan bu ilişki yerini sevgiye ve fedakarlığa bırakacak Halil’in hedefleri değişecektir.Dalyan’da hayata gözlerini açan Caretta – Carettalar gideceği yolu doğasında varolan yön duygusu ile bulur ve okyanusa açılır. Jordan Carettalar gibi yolunu bulabilecek midir? “Denizden Gelen (Zeytin Dalı)” yazısını okumaya devam et

Rina

‘RİNA’
9 NİSAN 2010’DA SİNEMALARDA…

‘Ne olmuş büyük adam olamadıysak, hayallerimizi satmadık ya!’

Yaz günlerinin özlemle beklendiği şu günlerde izleyiciler, ‘Rina’ adlı sinema filminde sımsıcak yaz günlerinin görüntüleriyle biraz olsun içlerini ısıtacaklar… Çocukluktan başlayan Ali, Ömer ve Umut’tun dostluğu,  hayat onları nereye savurursa savursun devam etmektedir. Üç arkadaşın ilelebet dostluğunu, kardeşliğini ve ortak ideallerini sıcacık bir hikaye ile anlatan Rina, herkesin gerçek duygularıyla yüzleşmesi gerektiğini ve özellikle kendilerine yalan söylememeleri gerektiğini düşündürecek.
Yapımcılığını Bülent Korkmaz’ın üstlendiği, Paşhan Yılmazel, Merve Sevi, Eray Türk, Çağlar Çorumlu, Cezmi Baskın, Erdal Tosun ve Cüneyt Türel ‘in rol aldığı filmin yönetmen koltuğunda Şenol Sönmez oturuyor. Gerçek bir hikayeden yola çıkılarak senaryolaştırılan filmin çekimleri Gökçeada’da gerçekleştirildi… “Rina” yazısını okumaya devam et

Son İstasyon

SON İSTASYON
‘Önemli olan düşmek değil, neden düştüğünü bilmektir’

Uzun yıllardır yaptığı mizah filmleri, televizyon programları ve tiyatro oyunlarıyla tanınan Levent Kırca, beyaz perdede ilk drama performansını “Son İstasyon” adlı sinema filminde sergiledi. Kırca Yapım’ın yapımcısı olduğu, hikayesini yine Levent Kırca’nın kaleme aldığı filmin yönetmen koltuğunda 32 yaşındaki oğlu Oğulcan Kırca oturdu. Baba-oğlun güçlerini birleştirdiği ve hikayesi küçük bir Anadolu kasabasında geçen “Son İstasyon” 9 Nisan 2010’da izleyicisiyle buluşuyor. Filmi Oğulcan Kırca’yla birlikte Tekin Duman senaryolaştırdı.

Çekimleri İstanbul ve Uşak’ta gerçekleştirilen filmde Levent Kırca’nın yanı sıra Başak Daşman, Korel Cezayirli, Suna Selen, Hikmet Karagöz, Meral Küçükerol, Ziver Açıl da rol aldı.

Filmin hikayesini dört yıldır tasarlayan Levent Kırca uzun süredir yastık altında sakladığı bu hikayeyi sonunda gün yüzüne çıkardı. “Son İstasyon” yazısını okumaya devam et

Bal

60. ULUSLARARASI BERLİN FİLM FESTİVALİ
ALTIN AYI ÖDÜLÜ
BAL,9 NİSAN’DA SİNEMALARDA


BAL / SİNOPSİS

Yusuf (7) ilkokula başlamış, okuma yazma öğrenmektedir. Babası Yakup (35-38) ürkütücü bir ormanın derinliklerinde, yüksek ağaçların üzerine kurulmuş el yapımı kovanlarda üretilen karakovan balcılığıyla uğraşmaktadır. Babasıyla sık sık gittiği orman, Yusuf için gizemli bir yerdir…

Yusuf bir sabah gördüğü rüyayı babasına anlatır. Bu rüya ikisi arasında sonsuza dek kalacak bir sırdır.
Aynı gün Yusuf sınıfın önünde öğretmenin verdiği okuma metnini okurken aniden kekelemeye başlar ve arkadaşlarının alay konusu olur.
Yakup, anlaşılmaz bir nedenle soyu hızla tükenen Kafkas arılarının peşinden uzak bir ormana gider. Babasının gidişiyle Yusuf iyice sessizliğe gömülür. Yusuf’un bu hali çay tarlasında çalışan annesi Zehra’yı (28) üzmektedir. Ne kadar uğraşsa da Yusuf’u konuşturamaz.
Günler geçer, Yakup’un gecikmesi Zehra’yı ve Yusuf’u tedirgin eder. Zehra Miraç Kandil’i gecesi için Yusuf’u köyden uzaktaki annaannesine gönderir. Yusuf, orada dinlediği hikayelerdeki peygambere benzettiği babasının mutlaka geri döneceğine inanmaktadır.
Ertesi gün Sis Dağı şenliğinde de Yakup’a rastlayamazlar…
Babasını aramak için ormanın derinliklerine dalan Yusuf’un gördüğü rüya gerçekleşecek midir? “Bal” yazısını okumaya devam et

Şark Oyunları – Eastern Plays

“EASTERN PLAYS/ŞARK OYUNLARI”

İlk gösterimi Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünde yapılan ve Kamen Kalev’in ilk uzun metrajlı filmi ŞARK OYUNLARI 09 Nisan 2010’da vizyona giriyor.

Konu:  Birbirinden kopan iki kardeşin kaderleri, ırkçı bir baskında buluşur. Kardeşler karşı saflardadır: Georgi, Neo Nazi bir gruba yeni dahil olmuş ve saldırırlardan birine katılmıştır. Abisi Itso ise saldırıya uğrayan Türk aileyi kurtarır.  Georgi’den artık daha büyük saldırılara katılması beklenmektedir, fakat Georgi de bu hareket içerisindeki yerini sorgulamaya başlar. Itso da, kurtardığı güzel Türk kızının Sofya’daki mutsuz yaşamından bir kaçış şansı olup olamayacağını merak etmektedir.
İki kardeş aslında ne istediklerini ancak biraraya getirildiklerinde değerlendirebileceklerdir… “Şark Oyunları – Eastern Plays” yazısını okumaya devam et