Lego Filmi – The Lego Movie

“The LEGO MOVIE”

7 Şubat’ta 3D ve Türkçe Dublajlı Olarak Sinemalarda.

İlk uzun metrajlı LEGO® sinema macerası “LEGO® Filmi” Warner Bros. Pictures ile Village Roadshow Pictures işbirliğiyle 7 Şubat 2014’te sinema salonlarındaki yerini alıyor.

Filmi,  Phil Lord ve Christopher Miller’ın (“21 Jump Street”, “Cloudy with a Chance of Meatballs”) yönetiyorlar. Türkiye’de Türkçe seslendirilmiş olarak vizyona girecek filmin
orjinalinde başrolleri Chris Pratt, Will Ferrell, Elizabeth Banks, Will Arnett, Nick Offerman,
Alison Brie ve Charlie Day’le birlikte Liam Neeson ve Morgan Freeman seslendiriyorlar.

Orijinal 3D bilgisayar animasyonu film sıradan, kurallara uyan, kesinlikle vasat bir LEGO mini figürüyken, yanlışlıkla en olağanüstü kişi ve dünyanın kurtuluşunun anahtarı olarak ilan edilen Emmet’ın hikayesini konu alıyor. Emmet kötü kalpli bir tiranı durdurmak için çıkılan destansı serüvende yer alacak bir grup yabancıya katılmaya çağırılır; oysa bu serüven için feci derecede, hem de çok komik biçimde hazırlıksızdır. “Lego Filmi – The Lego Movie” yazısını okumaya devam et

Yavuz Mert ile Söyleşi

PODYUMLARIN YÜKSELEN YILDIZI
YAVUZ MERT KAYIKCI İLE SÖYLEŞİ

2013 yılında sosyal medya üzerinden tanıştığım pek çok isimden birisi de Yavuz Mert oldu. Kendisinin yaptığı işleri inceledim. Bir süre takip ettim ve kendisini çok beğendim. Sahip olduğu yakışıklılık, eğitim ve iş tecrübelerine karşın oldukça alçak gönüllü bir genç olduğunu gözlemledim. Okurlarımız bilirler, gelecek vaad eden gençleri, özellikle de saygılı ve mütevazı olanları, eğitime önem verenleri çok severim. Yavuz Mert de böyle bir genç. Her daim öğrenmeye ve yenilenmeye açık. Azimli, sağ duyulu, inançlı ve çalışkan bir model. Yeniyılın ilk söyleşisini Yavuz Mert’le gerçekleştirelim dedim. Yeniyıla girerken gözümüz gönlümüz açılsın, köşemiz canlansın, Yavuz Mert’in güzel enerjisi hepimize geçsin istedim. Türkiye’nin en çok okunan ve takip edilen kültür-sanat web sayfası elektronikgazete.com farkıyla, Yavuz Mert sizlerle… “Yavuz Mert ile Söyleşi” yazısını okumaya devam et

Popüler – Populaire

Aşk bazen bir yarıştır…

Konu: 1958 ilkbaharı. 21 yaşındaki Rose, huysuz babasıyla beraber yaşamaktadır fakat sıradan bir ev hanımı olarak hayatını geçirmek istememektedir.

Şehirde, karizmatik sigortacı Louis Echard’ın sekreter ilanına başvurur. İş görüşmesi felaket gibi geçse de, Rose’un farklı ve özel bir yeteneği açığa çıkar: Olağanüstü bir hızla, on parmak daktilo yazmaktadır. Bu durum, yakışıklı patron Louis’in içindeki sportif rekabet duygusunu harekete geçirir. Rose bu işi istiyorsa, daktilo yarışmasına katılmaya evet demek zorundadır. Antrenörü Louis eşliğinde, sadece ülkenin değil dünyanın en hızlısı olma yolunda ilerlerken ikisi arasında da bir aşk filizlenecektir. Ancak yarışma ve rekabet aşkı, her zaman gerçek aşk ile uyum içinde ilerlemez… “Popüler – Populaire” yazısını okumaya devam et

Karnaval

“KARNAVAL” 27 EYLÜL’DE ŞEHRE GELİYOR

Genç yönetmen Can Kılcıoğlu’nun ilk uzun metrajlı filmi Karnaval, 27 Eylül’de sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

Yoldaki Kedi adlı kısa filmiyle Adana Altın Koza Film Festivali dahil birçok festivalden ödüller kazanan Can Kılcıoğlu’nun yazıp yönettiği filmin Türkiye prömiyeri geçtiğimiz Nisan ayında yapılan 32. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nin ulusal yarışma bölümünde gerçekleştirilmişti.

Evden eve dolaşıp halı yıkama makinesi satmaya çalışan Ali Sinan ile düğün sarayında pastacılık yapan Demet’in aşk hikayesini eğlenceli bir dille anlatan Karnaval’ın başrollerinde son dönemin dikkat çeken oyuncularından Serdar Orçin ve Tülin Özen yer alıyor. Onlara İpek Bilgin, Sait Genay, Vedat Erincin gibi usta isimlerin yanı sıra, Evren Duyal, Yavuz Pekman, Sarp Aydınoğlu, Sercan Gidişoğlu, Pınar Gök ve Alayça Öztürk gibi genç oyuncular eşlik ediyorlar. “Karnaval” yazısını okumaya devam et

Öyle Sevdim ki Seni

Konu: ‘Öyle Sevdim ki Seni’, kırık bir aşk öyküsünü anlatıyor. 1906 yılında taş ustası olarak Santa’dan Yalta’ya giden Mustafa Usta’nın torunu Olga, Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla işsiz kalır ve Sarp Sınır kapısı açılınca Trabzon’a çalışmaya gelir. Olga, herkesin Nataşa olarak algılandığı bir dönemde Cemal’in karşısına çıkar. Göç, parçalanan aileler, önyargılar filmin ana konularını oluşturuyor. “Öyle Sevdim ki Seni” yazısını okumaya devam et