Prenses ve Ejderha – Princess and the Dragon

PRENSES VE EJDERHA
(PRINCESS AND THE DRAGON)

MAŞA İLE KOCA AYI’NIN YÖNETMENİNDEN
16 KASIM’DA SİNEMALARDA

Maşa ile Koca Ayı’nın yönetmeninin yeni filmi PRENSES VE EJDERHA (Princess and the Dragon) 16 Kasım’da sinemalarda!

Kız ve erkek çocukların keyifle izleyeceği film, 3D seçeneğiyle, Türkçe dublajlı olarak seyirciyle buluşacak.

Özet: Yedinci yaş gününde yaşadığı şatoda hiç bilmediği odalar keşfeden Prenses Barbara, bulduğu sihirli kitap sayesinde Harikalar Diyarı’na gider. Ejderhalar, renkli yaratıklar ve cücelerle dolu bu dünyada maceralar yaşamaya başlayan Barbara, orada karşılaştığı kişilerden, yaşadıkları şatoda o daha çocukken ortadan kaybolan annesine ulaşabileceği sihirli bir ayna olduğunu öğrenir. “Prenses ve Ejderha – Princess and the Dragon” yazısını okumaya devam et

The Miseducation of Cameron Post – Cameron Post’a Ters Terapi

CAMERON POST’A TERS TERAPİ
9 KASIM’DA SİNEMALARDA

2018 Sundance Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülünü alan The Miseducation of Cameron Post – Cameron Post’a Ters Terapi 9 KASIM’da vizyona çıkıyor.

Yönetmen: Desiree Akhavan
Senarist: Desiree Akhavan, Cecilia Frugiuele.
Yer Alanlar: Chloë Grace Moretz, Sasha Lane, John Gallagher Jr.
Görüntü Yönetmeni: Ashley Connor
Kurgu: Sara Shaw
İthalat: PAZ
Ülke: A.B.D. “The Miseducation of Cameron Post – Cameron Post’a Ters Terapi” yazısını okumaya devam et

Keşif

Keşif

Konu: Farklı şehirlerde, sosyal çevrelerde ve aile ortamlarında yaşayan Berk (Burak Can), Esma (Sude Zulal Güler) ve Hasan’ın (İbrahim Yıldız) ortak yanı, bilgisayara duydukları ilgi ve farkına varmadan aynı dijital oyunu takıntı haline getirmiş olmalarıdır. Gençler oyunun iler-leyen aşamalarında karşılarına çıkan gizemli sorulara cevap vererek bir zaman tünelinin kapılarını açıyor. Kendilerini Çanakkale Savaşı’nda bulan üç genç, neler olduğunu anlamaya çalışırken bugüne, yani 2018’e geri dönmenin tek yolunun oyunun kendilerine verdiği görevleri yerine getirmekten geçtiğinin farkına varıyor. Gençler savaşın ortasında evlerine dö-nmeye çalışırken bir yandan da kendilerini keşfediyor. “Keşif” yazısını okumaya devam et

Johnny English Tekrar İş Başında – Johnny English Strikes Again

UNIVERSAL PICTURES Sunar

JOHNNY ENGLISH TEKRAR İŞ BAŞINDA

Birleşik Krallık tehlikede. Başbakanın G12 zirvesin ev sahipliği yapmasına beş gün kala, MI7’nin güvenliği ihlal edilmiş ve sahadaki bütün ajanların kimliği açığa çıkmıştır. Faili bulmak için tek umut emekli bir ajanı göreve getirmektir. Ama çoğu ya ölmüş ya da ölmek üzeredir. MI7’nin müdürüne tek bir seçenek kalır ve seçeneğin adı da English’tir. Johnny English.
Öğretmenlik görevini bir kenara bırakan Johnny English görevi kabul eder. Ama işler, en son sahada çalıştığı zamandan bu yana değişmiştir. Silahların ve aygıtların yerini dijital telefonlar, spor arabaların yerini elektrikli hatchback’ler almıştır. English şaşırır ama kısa sürede bu yeni protokolün bir çaresini bulur. Dijital bir dehayı yakalamak için analog bir yaklaşım gerektiğini öne sürer. Böylece English, tam donanımlı bir Aston Martin’in üzerindeki tozları üfler, dış iskelet kıyafetini ve mıknatıslı botlarını ortaya çıkarır, şerbet soslu vericileri, patlayan kulak temizleme çubuklarını alır, Bough’ı MI7’nin unutulmuş bodrumundan çıkarır ve görevine başlar. “Johnny English Tekrar İş Başında – Johnny English Strikes Again” yazısını okumaya devam et

Karanlıkla Karşı Karşıya – BlacKkKlansman

Karanlıkla Karşı Karşıya – BlacKkKlansman

Vizyoner yönetmen Spike Lee, Amerikalı bir kahramanın şaşırtıcı gerçek hikayesiyle geri dönüyor. 1970’lerin ilk yılları ırkçılıkla ilgili sivil haklar konusunda büyük karmaşaların yaşandığı dönemlerdir. Ron Stallworth (John David Washington), Colorado Springs Polis Merkezi’nde çalışan ilk Afrikalı-Amerikalı olur. Bu görev merkezde şüpheyle karşılanır ve ekip içerisinde karşıtlık yaratır. Korkusuz Stallworth ise, toplulukta bir fark yaratmaya ve kendini kabul ettirmeye karar verir. Cesur bir şekilde çok tehlikeli bir göreve soyunur: Ku Klux Klan’ın içine sızarak onlarla yüzleşmek.

Aşırı ırkçı biri gibi davranan Stallworth, grupla iletişime geçer ve sonunda toplantılarına davet edilir. Aynı zamanda Stallworth, Klan’ın büyük kurucusu David Duke (Topher Grace) ile de ilişki kurar ve Beyaz Amerika’nın yükselişine kendini adadığı için onun övgüsün alır. Bu kapalı soruşturma gittikçe karmaşıklaşırken, yüzyüze toplantılarda Stallworth’un kimliğine bürünen iş arkadaşı Flip Zimmerman (Adam Driver), ölümcül bir komployla ilgili bilgilere ulaşır. Stallworth ve Zimmerman gerçek amacı şiddeti genele yaymak olan bu oluşumu sona erdirmek için birlikte çalışacaktır. “Karanlıkla Karşı Karşıya – BlacKkKlansman” yazısını okumaya devam et