Annemi Öldürdüm – I Killed My Mother

ADRENAL FİLM SUNAR
Annemi Öldürdüm!
“Aslında onu hala seviyorum…”
(J’AI TUE MA MERE – I KILLED MY MOTHER)
24 Eylül 2010’da Sinemalarda!
Onunla veya Onsuz!

Cannes 2009’un en çok konuşulan filmlerinden biri olan ANNEMİ ÖLDÜRDÜM’ün merkezinde gay lise öğrencisi Hubert var; onun en yakınındaki, aynı zamanda da en uzağındaki insan ise annesi Chantale! Aralarındaki aşk-nefret ilişkisi öyle boyutta ki oğlan, okuldayken annesinden ölmüş gibi bahsedebiliyor. Birlikte olduklarında ise mekan gözetmeksizin kavga ediyorlar…

Evrensel Hikaye, Akıcı Anlatım
Sadece 19 yaşındayken yönettiği, kişisel imkanlarıyla prodüksiyonunu gerçekleştirdiği, ve başrolü üstlendiği bu ilk filminde Xavier Dolan gayet açık sözlü… Kahramanı Hubert yetişkinliğe geçiş döneminin gerginliklerini tam dozunda yansıttığı gibi kahramanın annesi Chantale de orta yaş bunalımının huysuzluklarını tüm inandırıcılığıyla sergiliyor.

Tıkır tıkır işleyen, evrensel diyaloglar ve akıcı anlatımı ‘ANNEMİ ÖLDÜRDÜM’ün başarısında büyük yere sahip. Xavier Dolan’ın sunduğu sinemasal keyfin yanı sıra özellikle genç seyirciler, büyümenin sıkıntılarına dair filmin barındırdığı pek çok detayda kendilerini görecekler. Ebeveynler ise film sayesinde çocuklarıyla doğru iletişim kurmanın alternatif yolları üzerine düşünecekler!  “Annemi Öldürdüm – I Killed My Mother” yazısını okumaya devam et

Paris’te Son Konser – The Concert

“THE CONCERT / PARİSTE SON KONSER”

Yaşam Treni ve Bir Şans Daha filmleriyle beğeni kazanan yönetmen Radu Mihaileanu’nun 29. Uluslararası Film Festivali’nde açılış filmi olarak gösterilen ve festivalin en çok izlenen filmi olan, Fransa’da da gişe rekorları kıran son filmi “THE CONCERT / PARİSTE SON KONSER” 17 Eylül’de vizyona giriyor.

Konu:

30 yıl önce, Bolşoy orkestrasının ünlü şefi Andrei Simoniovich Filipov, Yahudi müzisyenleri orkestrasında çalıştırdığı için kovulur. Şimdi ise Bolşoy’da sadece bir temizlikçidir. Bir gün tesadüfen, Chatelet Tiyatrosu’nun Bolşoy’u Paris’te çalması için davet ettiklerini öğrenir. Andrei, eski müzisyenlerini bir araya getirip Paris’te Bolşoy Orkestrası’nın yerine çalmaya karar verir. Solo keman sanatçısı olarak, Yahudi ve Roman olan eski müzisyenlerine genç virtüöz Anne-Marie Jacquet’in eşlik etmesini ister. Eğer hepsi de bu zor durumun üstesinden gelebilirse, bu çok özel konser onlar için bir zafer olacaktır. “Paris’te Son Konser – The Concert” yazısını okumaya devam et

Ejderha Dövmeli Kız: Millennium Üçlemesi 1 – The Girl With The Dragon Tattoo

STIEG LARSSON’un uluslararası best-seller kitabından

O’nun yolculuğu uluslararası bir sansasyona dönüştü

O’nun sırları Milyonları tutsak etti

O’nun hikayesi bir edebiyat ve sinema fenomeni

ŞİMDİ HERKES O’NU MERAK EDİYOR

30 Dile çevrildi…

41 Ülkede satış rekorları kırdı…

Filmi 50’den fazla ülkede gösteriliyor… “Ejderha Dövmeli Kız: Millennium Üçlemesi 1 – The Girl With The Dragon Tattoo” yazısını okumaya devam et

Tinker Bell ve Peri Kurtaran – Tinker Bell and the Great Fairy Rescue

WALT DISNEY PICTURES
Sunar

Gülben Ergen “Bahçe Perisi Rosetta”yı, Ayşe Arman’ın “Işık Perisi Iridessa”yı seslendirdiği   TINKER BELL AND THE GREAT FAIRY RESCUE-Tinker 17 Eylül 2010 da vizyonda

Gülben Ergen ile Ayşe Arman Walt Disney’in  “TINKER BELL AND THE GREAT FAIRY RESCUE-Tinker Bell ve Peri Kurtaran” Adlı Animasyonunun Seslendirme Kadrosunda Yer Aldı.
Gülben Ergen’in “Bahçe Perisi Rosetta”yı, Ayşe Arman’ın “Işık Perisi Iridessa”yı seslendirdiği  ve tüm aile bireylerine seslenen “Tinker Bell ve Peri Kurtaran” 17 Eylül’de Türkiye Sinemaları’nda gösterilmeye başlanıyor.

KONUSU:

Bu filmde Tinker Bell’in ilk kez bir insanla tanıştığı tarihi ana şahit olacaksınız.
Wendy ve Kayıp Çocuklar’la tanışmadan yıllar önce Tinker Bell, peri tozunun gücüne ve sihirli periler diyarına yürekten inanan Lizzy adında küçük bir kızla tanışır. Perilerin, İngiltere’nin çiçek açan çayırlarına yaptığı yaz ziyaretleri sırasında, iki farklı dünya ilk kez bir araya gelir ve Tinker Bell, bir arkadaşa ihtiyaç duyan meraklı bir çocukla dost olur. Tinker Bell büyük bir risk alarak hem kendi güvenliğini, hem de tüm perilerin geleceğini tehlikeye attığının farkında değildir. “Tinker Bell ve Peri Kurtaran – Tinker Bell and the Great Fairy Rescue” yazısını okumaya devam et

Camino

İspanyol yönetmen Javier Fesser’den hayat dolu bir hikaye

CAMINO

2009’da En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Orjinal Senaryo dahil toplam altı dalda GOYA Ödülü sahibi “CAMINO” 17 Eylül 2010’da Medyavizyon tarafından vizyona giriyor..

Gerçek olaylardan esinlenilerek çekilen CAMINO, hayatında bir anda hiç bilmediği iki farklı olguyla, AŞK ve ÖLÜM ile yüzleşmek zorunda kalan 11 yaşındaki sıradışı bir çocuğun duygusal hikayesini anlatıyor. Her şey bir yana CAMINO yoluna çıkan her engele karşın parlaklığından bir şey kaybetmeyen, onun yaşama sevincini, mutluluğunu, sonuna kadar hissetme ve sevme isteğini köreltmeye çalışan her etkene sonuna kadar direnen bir ışık aslında…

Fesser’in yazdığı, yönettiği, yapımcılığını üstlendiği ve kurgusunu yaptığı CAMINO, Fesser’in üçüncü uzun metraj filmi. Filmin aldıği diğer ödüller arasında 2008 Jose Maria Forque En İyi Yapım Ödülü, Gaudi Ödülleri’nde En İyi Avrupa Filmi Ödülü ve Sant Jordi Ödüllerinde En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu Ödülü bulunuyor. “Camino” yazısını okumaya devam et