Ev

“EV”

4 HAZİRAN 2010’DA İZLEYİCİSİYLE BULUŞUYOR!
“Oyunu kimin başlattığı değil, kimin bitirdiği önemlidir.”

Alper Özyurtlu ve Caner Özyurtlu’nun yazarak, yönetmen koltuğunda da oturduğu ‘EV’ sezonun en iddialı yapımı olarak dikkat çekiyor. ‘Biri Bizi Gözetliyor’ evlerinden birinde yarışmacılar arası diyaloglarda ve sürpriz gelişmelerle izleyicisini, beyazperdeye kilitleyecek olan ‘EV’, gerilim türü yapım boşluğunu dolduracak. Satır arasında bu tür reality show yapımlara bir eleştiri niteliğinde de olan filmde, tüm sinema severler finalde büyük bir şok yaşayacak…

Kan, şiddet ve küfür olmadan psikolojik gerilim olarak hazırlanan film için gerçek bir ev inşa edildi. Kamera mantığı, dekorasyonu ve kurgusu ile ‘Biri Bizi Gözetliyor’ a bire bir benzer hazırlanan dekorda, ‘Ev’ adlı televizyon programında 24 saat içinde yaşananlar seyirciye aktarılacak…  Canlı yayın yolunda devam ederken, birdenbire Ev’e silahlı bir adam girer ve yarışmacıları rehin alır. Saldırganın amacı oyunun kurallarını değiştirmektir.“Ev” adlı yarışmanın final gecesinde birinci olan yarışmacı elemek istediği kişiyi öldürecek ve tüm olanlar canlı yayında ekrana gelecektir. Çekimleri devam eden  ‘EV’, 26 Şubat 2010’da Pinema’nın dağıtımı ile sinemaseverlere ulaşacak… “Ev” yazısını okumaya devam et

Şrek 4: Sonsuza Dek Mutlu

ŞREK: SONSUZA DEK MUTLU

PRODÜKSİYON NOTLARI
Kötü bir ejderhayla karşılaşıp, güzel bir prensesi ve akrabalarının krallığını kurtardıktan sonra bir dev daha ne yapabilir? Eğer Şrek’seniz (MIKE MYERS) bir anda evcimen bir koca olabilirsiniz. Şrek, eskiden yaptığı gibi köylüleri korkutmak yerine, artık yerel bir ünlü olarak, isteksiz bir şekilde tırmıkları imzalıyor. Bu devin kükremesine ne oldu böyle? Kendisini gerçek bir dev gibi hissettiği günlerin özlemini çeken Şrek kandırılır ve ağzı iyi laf yapan Rumplestiltskin(WALT DOHRN) ile bir anlaşma yapar. Bunun üzerine birden kendisini Uzaklardaki Krallık’ın acayip, farklı bir hali içinde bulur ve burada devler avlanmaktadır, Rumlestiltskin kraldır ve Şrek ile Fiona (CAMERON DIAZ) hiç tanışmamıştır. Arkadaşlarını kurtarmak, dünyasını düzeltmek ve Gerçek Aşkı’na yeniden kavuşmak amacıyla yaptıklarını tersine çevirmek Şrek’in elindedir.
Eşek (EDDIE MURPHY)  ve Çizmeli Kedi (ANTONIO BANDERAS) de macera için geri dönüyor; tabii yanlarında yeni yüzler (ve devler) ve gizli anlaşmalar yapan kötü adam Rumpelstiltskin (WALT DOHRN) ile birlikte. “Şrek 4: Sonsuza Dek Mutlu” yazısını okumaya devam et

Pus

Pus

Berlin Film Festivali’nde yenilikçi sinemanın sergilendiği Forum Bölümü’ne seçilen film PUS’un yönetmenliği ve senaryosu “Hiçbiryerde”nin yönetmeni Tayfun Pirselimoğlu’na ait. Başrollerini Ruhi Sarı, Nurcan Ülger ve Mehmet Avcı’nın üstlendiği Pus, İstanbul’un varoşlarında, Altınşehir’de geçen karanlık bir hikayeyi
anlatıyor. Kaçak DVD işinde çalışan, huzursuz bir gencin eline tesadüfen geçen bir resim ve tabancayla sürüklendiği tuhaf bir olayı anlatan filmin senaryosu da Pirselimoğlu’na ait.

Konu:

Bir korsan dvd atölyesinde çalışan Reşat takıntılı ruh haline sahip bir gençtir. Altınşehir’de sefil bir binada hastalıktan muzdarip yaşlı annesiyle yaşamaktadır. Tuhaf bir kimliktir Reşat; insanlarla ilişki kurmakta güçlük çekmektedir; birlikte çalıştığı gençlerle bile sıkıntılı bir ilişkisi vardır. Evinin olduğu binada Reşat’ın ilgi duyduğu ama açılmaya asla cesaret bulamadığı bir kız yaşamaktadır. Onunla ara sıra karşılaşır ama gizli tuttuğu duygularını iletmeye hiçbir zaman teşebbüs edemez. Sıkıntılı ve sıkıcı hayatının yeknesaklığını bozan, neredeyse bir takıntı izlenimi bırakan ufak tefek hırsızlıkları vardır Reşat’ın. “Pus” yazısını okumaya devam et

Frozen

Frozen

Konu:

Üç snowboardcu için kayak, geçirdikleri sıradan ve keyifli bir gün, son turlarında teleskide mahsur kalmaları ile kabusa dönüşür. Kararan hava ve pist güvenliğinin
ışıkları söndürmesi ile üçlü çok geçmeden panik içerisinde fark edecektir ki, yerden oldukça yüksek bir noktada, teleskinin üzerinde asılı kalmışlardır. Bu üç
maceraperest, bir sonraki haftasonuna kadar kapanan kayak merkezinde, kararan hava ile etkisini göstermeye başlayan dondan canlarıni kurtarabilmek için akla hayale gelmeyecek yollar aramak durumunda kalacaklardır. Kendilerine biraz olsun hareket alanı yaratabildiklerinde ise, karşı karşıya olduklari tehlikenin yalnızca dondurucu soğuk olmadığını fark edeceklerdir. Canları uğruna beklenmedik engellerle boğuşurken, hayatta kalmak uğruna gösterdikleri bu çaba, başa gelebilecek en kötü ölüm biçimlerini alt edebilecek kadar güçlü mü, bunu göreceklerdir. “Frozen” yazısını okumaya devam et

Çılgın Bir Gece – Date Night

“DATE NIGHT/ÇILGIN BİR GECE”

Senarist ve oyuncu olarak farklı projelerle karşımıza çıkan ve “30 Rock” dizisiyle birçok ödül kazanan sevilen oyuncu Tina Fey ile “The Office” dizisiyle ön plana çıkan komedi ustası aktör Steve Carrell’ın başrollerini paylaştığı; komedi, aksiyon ve romantizmin başarıyla harmanlandığı film “DATE NIGHT/ÇILGIN BİR GECE” 21 Mayıs’ta sinemalarda. Amerika’da ve vizyona girdiği diğer ülkelerde çok beğenilen film için yönetmen Levy şöyle diyor;

“Çok severek izlediğim aksiyon komediler ‘Beverly Hills Cop’ ya da ‘48 Hrs’ gibi melez bir tür havası vermesini istedim, tabii öncelikli olarak bir komedi filmi. Bir yandan bolca aksiyon da içeriyor…ve tabii aşk da çünkü film insanların ilişkilerinde karşılaştıkları durumlarla ilgili.”

Evli bir çiftin ilişkisi ve günlük hayatına dair bakışın, beklenmedik bir olay sonucu macera ve komediye dönüşmesini eğlenceli biçimde anlatan filmin konusu şöyle; Phil (Steve Carell) ve Claire Foster (Tina Fey) 2 çocuk sahibi olan ve New Jersey yakınlarında banliyöde yaşayan orta halli bir evil bir çifttir. Rutin giden ilişkilerine bi tat katmak için haftada bir yemeğe çıkma kararı alırlar. İş ve ev hayatının yarattığı yorgunlukla aralarındaki romantizm de giderek azalmaktadır. Yakın arkadaşları olan bir çiftin ilişkilerinin kötügidişatına da şahit olunca bir değişklik yapmaya karar verirler. “Çılgın Bir Gece – Date Night” yazısını okumaya devam et