Kutu Cüceleri: Yaratıklar Aramızda – The Boxtrolls

Kutu Cüceleri: Yaratıklar Aramızda – The Boxtrolls

Film Özeti : “Kutu Cüceleri: Yaratıklar Aramızda” (The Boxtrolls) filmi, zenginliğe ve kokuşmuş güzel peynirlere takıntılı, Viktoryen dönemin lüks bir kasabası olan Cheesebridge’de geçen komik bir hikayeyi anlatıyor. Cheesebridge’in sevimli Arnavut kaldırımlı sokaklarının altında geceleri kanalizasyondan çıkarak kasaba halkının en değer verdiği şeyleri yani çocuklarını ve peynirlerini çalan canavarlar, Kutu Cüceleri yaşar. En azından kasaba sakinlerinin inandığı efsane budur. Gerçekte ise Kutu Cüceleri, sırtlarında geri dönüştürülmüş karton kutuları kaplumbağaların kabuklarını taşıdıkları gibi taşıyan, büyük mağaralarda yaşayan garip ve sevimli tiplerden oluşan bir yeraltı toplumudur. Kutu Cüceleri, yetim bir çocuk olan EGGS’i çocukluğundan itibaren kendi çöp karıştırıcıları ve mekanik çöp toplayıcıları olarak yetiştirmişlerdir. “Kutu Cüceleri: Yaratıklar Aramızda – The Boxtrolls” yazısını okumaya devam et

Ben O Değilim

BEN O DEĞİLİM

“Sen neysen osun, ta ki başka birisi olana dek… Onun da bir bedeli var, tabii.”
İstanbul Film Festivali’nde en son Saç (2010) filmiyle Altın Lale En İyi Film ve En İyi Yönetmen ödüllerini kazanan Tayfun Pirselimoğlu, yeni filmi Ben O Değilim’de kimlik değiştirmeye çalışan bir adamın hikâyesini anlatıyor. Nihat, bir hastanenin yemekhanesinde çalışan orta yaşlarda birisidir. Aynı yerde işe yeni başlayan Ayşe’nin aşikâr ilgisi karşısında bocalar ve sonunda onun daveti üzerine evine gider. Orada tuhaf bir sürprizle karşılaşacak ve hayatı tamamen değişecektir. “Biriyken başkası olma, ‘öteki’ haline gelme konusu hep ilgimi çekmiş, yaptığım işlere bir yerlerinden sızmıştır. Ben O Değilim ise tamamen bunun üzerine kurulu bir hikâye; farklı okumalarla değişik menzillere ulaşabilecek bir yapısı var.” –Tayfun Pirselimoğlu “Ben O Değilim” yazısını okumaya devam et

Aşk Tarifi – The Hundred Foot Journey

Aşk Tarifi – The Hundred Foot Journey

Bombay’da yaşayan Hassan Haji, dedesinin işlettiği restoran sayesinde mutfakla çocuk yaşta tanışmış, bu ilgisini yeteneğiyle pekiştirmiştir. Şimdilerde genç bir adam olan Hassan, dedesinden kalan müesseseyi başarıyla işletirken beklenmedik bir trajedi nedeniyle Bombay’dan taşınmak durumunda kalır. Ailesiyle birlikte Fransa’nın bir kasabasına yerleşir ve işini burada devam ettirmek için hazırlıklara başlar, restoranını açar. Böylece bu yeni restoranın sunduğu egzotik Hint mutfağı kısa sürede bölge halkının dikkatini çeker. Bu nedenle de bölgenin prestijli restoranı Le Saule Pleureur’de bir telaş başlar. Şef Madame Mallory, yeni rakibi Hassan’ın kendinden daha yetenekli olduğunu fark etmiştir ve bu durum, aralarında esaslı bir rekabetin doğmasına neden olur. “Aşk Tarifi – The Hundred Foot Journey” yazısını okumaya devam et

Siccîn: Büyü Haramdır

Siccîn: Büyü Haramdır

Konu: Gerçek bir hikâyeden beyazperdeye uyarlanan film, Öznur isimli genç bir kadının zorlu bir aşk hikâyesini anlatıyor. Çocukluğundan beri kuzenine, yani teyzesinin oğlu olan Kudret’e aşık olan Öznur, bir şekilde Kudret’i beraber olmaya ikna eder. Evli olan Kudret, bu ilişkiyi içine sindiremez ve bitirmek ister. Öznur ise ne olursa olsun Kudret’i kendisine bağlamak için eşi Nisa’ya büyü yaptırır. Bu büyü sonucu kadına cinler musallat olacaktır.

Gösterim Tarihi: 26 Eylül 2014
Dağıtım: PİNEMA
Yapım: MUHTEŞEM FİLM
Yönetmen: Alper Mestçi
Senaryo: Alper Mestçi
Oyuncular: Pınar Çağlar Gençtürk, Koray Şahinbaş, Ebru Kaymakçı, Merve Ateş, Güneş Galava, Toygun Ateş, Aydan Çakır, Asuman Kostak.

Labirent: Ölümcül Kaçış – The Maze Runner

Labirent: Ölümcül Kaçış
(Maze Runner )

Thomas yukarı doğru hareket eden bir asansörde uyanır. Kapılar açıldığında kendini bir grup yaşıtıyla bulur. Bu koloni onu bir kayranda karşılar. Kayran devasa büyüklükteki duvarların çevrelediği geniş bir alandır.

Thomas‘ın aklı bulanmış, nerede olduğunu, nereden geldiğini, ailesinin kim olduğunu, geçmişini ve hatta kendi ismini dahi hatırlayamamaktadır.

Thomas ve “Kayranlılar” buraya nasıl ve neden getirildiklerini bilmemektedir. Tek bildikleri şey her sabah labirente gidilen dev bir kapının açıldığıdır. Her akşam ise güneş batarken kapı kapanır. Her otuz günde bir asansörle yeni bir çocuk gruba katılır. Labirentin bu davranışı Thomas’ı getirir, fakat beklenmedik bir şey olur ve bir hafta sonra asansör labirente Teresa adında bir kızı getirir. “Labirent: Ölümcül Kaçış – The Maze Runner” yazısını okumaya devam et