Vahşetin Çocukları – Wit Licht – The Silent Army

UNESCO tarafından bütün dünyada gösterilmesi tavsiye edilmiştir.

VAHŞETİN ÇOCUKLARI
(THE SILENT ARMY)

The Silent Army, Afrika’da çocuk yaşta asker olarak orduya katılmak zorunda kalan çocukların hikayesini gerçek bir öyküden yola çıkarak anlatan başarılı bir sinema filmi. UNESCO tarafından bütün dünyada gösterilmesi tavsiye edilen film, çok çarpıcı savaş sahneleri ve akıllardan çıkmayacak görüntüleriyle izleyenleri büyülüyor. “Savaş Çocukları” projesi kapsamında yapılan film, 2010 yılında bir çok ülkede gösterime girdi.

Konu:

Bir gece, Abu adlı Afrikalı bir oğlan çocuğu, köyündeki diğer çocuklarla birlikte, yerliler tarafından kaçırılır. Burada bir restorant işleten aşçı Eduard’ın oğlu Thomas da, yakın arkadaşı Abu’nun ortadan kaybolduğunu öğrenince onu aramak için babasına baskı yapar. Eduard, Abu’yu kimlerin kaçrıdığını ve çocuğa ne olduğunu öğrenmek için Afrika’nın acımasız dünyasına doğru bir yolculuğa çıkar ve sonunda çocuk yaştaki askerlerden kurulu ordu tarafından esir alınır, hayatı tehlikeye girer… “Vahşetin Çocukları – Wit Licht – The Silent Army” yazısını okumaya devam et

Qirej – Kir

QİREJ KİR

Ararat Film tarafaından ülkemizin içinde yaşadığı Korucu sorununu sinemaya taşıyan
” QİREJ-KİR” yakında sinemalarda. Filmin yapımcısı Yusuf Çetin, filmin amacını şu sözlerle anlatıyor; ” 30 yıldır Türkiye’de bir savaş halinin yaşandığı, iç ve dış kamuoyunca da bilinmektedir.Bu savaşta onbinlerce insan yaşamını yitirdi. Milyar dolarlar savaşta harcanarak Türkiye büyük ekonomik kayıp yaşadı.
Bu uzun süreli çatışma Türklere de, Kürtlere de büyük acıları yaşatmakla birlikte, yoksulluğu ve işsizliği de derinleştirdi. Bu sorun Türkiye ekonomisini, demokrasisinin ve insan haklarının gelişmesinin önünü kesti. Şoven ve milliyetçi duygular her gün artarak linç girişimleriyle kin ve nefrete dönüşüyor.
Toplum olarak komşunun komşuya, düşmanlaşacağı kaygısını taşıyoruz.Her yönüyle savaş, bir ülke ve o ülkenin emekçi halkları için, yıkımdır. Bu yıkımın altında yoksul halklar ve kadınlar eziliyor.Türkiye’de halklar arası eşit ve özgür bir yaşamın onurlu bir barışla mümkün olacağını biliyoruz.Bu barışın inşası için sorumluluk duyan herkes üstüne düşeni yapmalıdır, bu meselenin çözümünde kutuplaşan siyasetin önünün açılması gerektiği kanısındayız.Aydın, yazar ve sanatın her dalı katı siyaset ile mücadele etmeli ve bu gidişe dur demelidir.Toplumsal barışın sağlanmasında sanatın en anlaşılır dil olduğuna inanıyoruz.

Sonuç olarak Kürt sorununun derinleşmesinde önemli rol alan koruculuk sisteminin bölge halkına yaşattığı acıları bizler basından izler, bazen de korucuların gazabına uğrayanlardan dinlerdik. Bilge köyündeki korucuların, çoğu kadın ve çocuktan oluşan 42 insanı katletmesi sonrası, koruculuk sisteminin lav edilmesini isteyenlerin ne kadar da haklı olduklarını ancak anlayabildik. “Qirej – Kir” yazısını okumaya devam et

Kaçış Planı – The Next Three Days

“THE NEXT THREE DAYS/ KAÇIŞ PLANI”

Senarist ve yönetmen Paul Haggis bu soruların cevabını Lionsgate bir Hwy 61 Films / Lionsgate yapımı olan, başrollerinde Russell Crowe, Elizabeth Banks, Brian Dennehy, Olivia Wilde ve Liam Neeson’ın oynadığı “THE NEXT THREE DAYS/ KAÇIŞ PLANI” filmiyle veriyor.  Psikolojik öğeleri zengin, dramatik eserleriyle bilinen Oscarlı yönetmen-senarist Haggis CRASH, IN THE VALLEY OF ELAH; senaristi olduğu MILLION DOLLAR BABY, LETTERS FROM IWO JIMA ve FLAGS OF OUR FATHERS gibi filmleriyle övgü toplayan bir isim.

*Fred Cavayé’nin ‘Pour Elle’ filmi ve Fred Cavayé ile Guillaume Lemans’ın senaryosundan esinlenilmiştir.

Konu: John Brennan (Russell Crowe)’ın hayatı mükemmel gitmektedir; taa ki karısı Lara (Elizabeth Banks) işlemediğini iddia ettiği bir cinayetten tutuklanıncaya kadar. Mahkumiyetinin üç yılı boyunca John ailesini bir arada tutmaya çalışmakta, oğulları Luke (Ty Simpkins)’u yetiştirmeye ve devlet üniversitesinde hocalığa devam ederken eşinin masumiyetini kanıtlamak için de çabalamaktadır. Son başvurularının da reddedilmesiyle, Lara intiharın eşiğine gelirken John da yapılacak tek bir şey kaldığına kanaat getirir; karısını hapisten kaçırmak. İmkansızlıklarla engellenmiş olduğunu ve bu konudaki deneyimsizliğini redderek, özenli bir kaçış planı akıl eder ve alışık olmadığı, tehlike dolu bir dünyaya atılır; sevdiği kadın uğruna sahip olduğu herşeyi riske atarak… “Kaçış Planı – The Next Three Days” yazısını okumaya devam et

Siyah Kuğu – Black Swan

Siyah Kuğu – Black Swan
Yazıp yönettiği ‘Pi’ ile Sundance Film Festivali’nde ‘yönetmen ödülü’; “The Wrestler / Şampiyon” filmi ile Venedik Film Festivali – Altın Aslan ödülü kazanan ve “The Fountain / Kaynak” ile de aday gösterilen yönetmen, “Requiem For A Dream” isimli 2000 yapımı filmi ile de kendinden söz ettirmişti.

Yönetmen 2011’in ilk aylarında vizyona girecek son filmi BLACK SWAN’de de farklı bir konuyla izleyiciyi yine şaşırtmaya hazırlanıyor.

Venedik Film Festivali’nce açılış filmi olarak duyurulan filmin başrolünde NATALIE PORTMAN ile MILA KUNIS (“Date Night”, “The Book Of Eli”), Oscar adayı güzel oyuncular WINONA RYDER ve BARBARA HERSHEY yer alıyorlar.

Konu: Nina (Portman), New York’ta yaşayan çok yetenekli bir balerindir ve hayatında çoğu balerin için de olduğu gibi dansetmekten başka bir şey yoktur. Eski bir balerin olan ve bu konuda çok hırslı olan annesi Erica (Hershey) ile yaşamaktadır. Oyun yönetmeni Thomas Leroy (Cassel) KUĞU GÖLÜ’nün baş balerini Beth MacIntyre (Ryder) yeni sezonda değiştrimeye karar verir ve ilk tercihi de Nina’dır. Balenin saf ve zarif Beyaz Kuğu ile şehvetin temsilcisi Siyah Kuğuyu aynı anda canlandırabilecek birine ihtiyacı vardır. Fakat Nina’yı bekleyen yeni bir rakip vardır, ve o da Leroy’u etkilemeyi başarmıştır. Nina Beyaz Kuğu rolüne her ne kadar uysa da Lily de Siyah Kuğu’nun tam karşılığıdır. İki genç dansçı arasındaki rekabet garip bir arkadaşlığa dönüşürken Nina da kendi karanlık tarafıyla haşır neşir olmaya başlamıştır – onu mahvedebilecek
türden bir kayıtsızlık. “Siyah Kuğu – Black Swan” yazısını okumaya devam et

İz Peşinde – True Grit

”TRUE GRIT-İZ PEŞİNDE”

7-9 Ocak 2011 haftasonunda Kuzey Amerika sinemalarında en çok hasılat elde eden film olan ”TRUE GRIT-İZ PEŞİNDE” 25 Şubat 2011 de Türkiye sinemalarında gösterilmeye başlanıyor

True Grit, Oscarlı yönetmenler Joel ve Ethan Coen tarafından çekilen bir intikam ve kahramanlık öyküsünün anlatıldığı Western macera filmi. Hikâye, Charles Portis’in açık sözlü mizah, ve hoyrat güzelliğin birbiriyle harmanlandığı, bir Amerikan klasiği olan romanına dayanıyor.
Tarih 1870’ler, mekân İç Savaş sonrası Amerika, hikâyenin anlatıcısı ise 14 yaşında babası soğukkanlılıkla öldürülmüş ve bunun için adaletin peşinde Fort Smith, Arkansas’a doğru yola çıkan Mattie Ross. Oyuncu kadrosunda Oscarlı oyuncu Jeff Bridges (Çılgın Kalp), Oscar adayı Matt Damon (Yenilmez), Oscar adayı Josh Brolin (Süt), Barry Pepper (Er Ryan’I Kurtarmak) ve edebiyatın en cesur kadın kahramanlarından biri rolünde sinemanın taze kanı Hailee Steinfield yer alıyor. True Grit’in senaryolaştırılması ve yönetmenliği Joel ve Ethan Coen’e ait. Filmin yapımcıları Ethan Coen, Joel Coen ve Scott Rudin iken baş yapımcılık görevini Steven Spielberg, Robert Graf, David Ellison, Paul Schwake ve Megan Ellison üstleniyorlar. “İz Peşinde – True Grit” yazısını okumaya devam et